Güneş ışınları hala etkisini sürdürüyor. Gözde ciddi hasarlar meydana getiren UV ışınları, ne yazık ki gözün yapısını bozuyor.
Güneşin fazla olduğu coğrafyalarda katarakt riskinin daha sık görüldüğüne dikkat çeken Liv Hospital Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Vedat Kaya “Ülkemiz göreceli olarak güneş ışınlarının fazla olduğu ülkeler arasında yer alıyor. Son yıllarda sera gazlarının olumsuz etkileri nedeniyle atmosferin koruyucu özelliklerinin azalması bu hastalıkların sıklığının daha da artmasına yol açıyor’’ dedi.
Güneş ışınları kataraktı tetikliyor
Güneş çeşitli dalga boyundaki ışınlar nedeniyle göz için zararlıdır. Her ne kadar güneş enerjisinin yüzde 5 kadarını oluştursa da ultraviole ışınları en zararlı bölümünü oluşturur. UV-A,UV-B ve UV-C çoğunlukla kornea ve lens tarafından tutulur. Kişinin yaşına, bulunduğu ortama ve maruz kalınan ışının miktarına göre saydam tabaka lens ve gözün sinir tabakasında ve makulada UV hasarı oluşur. Özellikle çocuklarda bu hasar olasılığı yüksektir. Güneş ışınlarına fazla maruz kalınan coğrafyalarda ya da iş nedeniyle maruz kalmalarda katarakt, pterjium gibi hastalıklar daha sık görülür. Ülkemiz de göreceli olarak güneş ışınlarının fazla olduğu ülkeler arasındadır. Son yıllarda sera gazlarının olumsuz etkileri nedeniyle atmosferin koruyucu özelliklerinin azalması bu hastalıkların sıklığının daha da artmasına yol açıyor.
Gözlük seçimi önemli
UV-B güneş ışınları 10.00-14.00 arası dik gelir. Bu saatlerde uzun süre güneşte kalmaktan kaçınılmalı, UV korumalı gözlük ve siperlikli şapka kullanılmalıdır. Yansımalar nedeniyle deniz kenarı ve kar UV ışınlarını yoğunlaştırır. Havanın parçalı bulutlu olması UV ışınlarını önemli ölçüde bloke etmez. Bu sebeple gözlük seçiminde de bloke ediş oranı yüksek, kaliteli gözlük camları seçilmeli, asla güneşe direkt bakılmamalıdır. Tüm bunların yanı sıra güneş tutulma dönemlerinde de özel cihazlar kullanmadan asla direkt gözlem yapılmamalıdır.