Grip mevsimi geldi çattı, her yıl olduğu gibi milyonlarca kişi gripten etkilenmeye başladı. Kış mevsimine girerken hastalığa yakalananlar aynı cevabı veriyor “Gribim”. Ancak grip birçok kez başka enfeksiyon hastalıklarıyla karıştırılıyor. Grip sezonuna girdiğimiz şu günlerde, korunmak için bildiklerimizi yeniden gözden geçirmemiz gerektiğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Murat Şirin, gribe dair doğru bilinen yanlışları açıklıyor.
Her grip sezonu geldiğinde tablo değişmiyor; çarşı pazar gezilip, C vitaminleri alınıyor, nane limon kaynatılıp bitki çayları içiliyor ve bol bol turunçgil tüketiliyor. Herkes malum hastalık olan gribe yakalanmamaya çalışıyor. Anadolu Sağlık Merkezi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Murat Şirin, gribin influenza türü virüslerin etkeni olan, yaşlılar ve kronik hastalığı olanlarda ölüme dahi neden olabilecek önemli bir enfeksiyon hastalığı olduğunu belirtiyor.
Grip ölümcül olabilir
Halk arasında grip basit bir üst solunum yolu enfeksiyonu, sadece sıkıntı veren önemsiz bir hastalık olarak bilinse de Amerika’da her yıl ortalama 114.000 kişi hastaneye yatıyor ve bunların 20.000’i ölümle sonuçlanıyor. Gribin, ani başlayan yüksek ateşle seyreden, aşırı halsizlik, bitkinlik, kuru öksürük, kas, eklem ve baş ağrısıyla kendini gösteren bir hastalık olduğunu belirten Op. Dr. Şirin, gribe yakalanan kişinin en az 3-5 gün yatak istirahati yapması gerektiğini söylüyor. Aynı zamanda bu hastalık vücudun bağışıklık sistemini zayıflatması nedeniyle zatürre gibi ikincil hastalıklara da yol açabiliyor.
Grip aşısı hastalığı %89 oranında önlüyor
Birçok hasta tarafından grip aşısının gribe yol açtığı sanılıyor. Ancak bilimsel araştırmalar grip aşısının %89 etkili olduğunu gösteriyor. Grip aşılarının inaktive, yani ölü grip virüslerinden üretildiğini; bu nedenle gribe yol açmadığını belirten Op. Dr. Murat Şirin, “Koruma aşılamadan sonraki 10 gün içinde oluşur. Ancak aşı olduktan sonra influenza virüsleriyle temas eden ve enfekte olan bir kişi, hastalığı aşı olmamış bir hastadan çok daha hafif geçirecektir” diyor. Eylül ayının son günlerinden itibaren grip sezonu içinde grip aşısı olunması gerekiyor. En uygun zamanın Eylül ve Ekim ayları olduğunu belirten Dr. Şirin, Kasım ayında grip sezonu başlar başlamaz gribe yakalanma olasılığı artacağı için bu aydan önce aşı yaptırmak gerektiğini öneriyor.
Grip tedavisinde antibiyotikten uzak durun
Grip tedavisinde ağrı kesici ve ateş dürücü kullanmak gerekiyor. Hastalık esnasında antibiyotik kullanımının tamamen yanlış olduğunun altını önemle çizen Op. Dr. Şirin antibiyotiklerin sadece bakterilere karşı etkili olduğunu söylüyor: “Grip etkeni olan influenza, virüstür ve tedavi amaçlı olarak doktorun önerisine göre ancak influenza virüslerine karşı etkili olan anti-viraller kullanılabilir.” Öte yandan grip virüsü vücuda girdikten sonra bulgular ortaya 2-3 günde çıkabiliyor. Hastalık yetişkinlerde hastalık belirtilerinin başlamasından 1 gün öncesinde başlıyor ve belirtilerinin bitiminden sonra 5 gün kadar devam edebiliyor. Bu süreler çocuklarda iki katı kadar uzun sürüyor. Gribe yakalanan kişilerde 38 derece ateş, baş ağrısı, vücutta genel ağrı, kırgınlık, kuru öksürük, üşüme, titreme, terleme, bazen burun tıkanıklığı, hapşırma ve boğaz ağrısı görüldüğünü belirten Op. Dr. Şirin “Grip belirtisi ortadan kaybolmuş olabilir ama virüs vücutta halen varlığını sürdürmektedir. Gribe yol açan influenza virüsleri dış ortamda 48 saat kadar canlı kalmakta ve solunum yolu ya da el ağız yoluyla bulaşma halinde hastalığa yol açmaktadırlar” diyor.
Uzun süren yüksek ateş, aşırı halsizlik, şiddetli öksürük, nefes almada zorluk, bilinçte değişiklik gibi durumlarda ise zaman kaybetmeden doktora başvurmak gerekiyor.