Yapılan araştırmalara göre her 100 kişiden yaklaşık 3’ünde göz tembelliği görülüyor. Bu sebeple göz tembelliği, dünyada önlenebilir görme kaybı nedenleri arasında ön sırada yer alıyor.
Liv Hospital Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Acun Gezer göz tembelliğinin küçük yaşta tespit edildiği takdirde tedavisinin mümkün olduğunun ve ebeveynlerin bu konuda hassasiyet göstermesi gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Acun Gezer ‘’ Özellikle 7 yaşından sonra bu sorunu yenmek giderek zorlaşmakta, yaklaşık 10-12 yaşından sonra ise neredeyse imkansız. Göz tembelliği, temelde beyindeki görmeyi sağlayan bölgedeki hücrelerin gelişim eksikliğinden kaynaklandığı için beynin gelişmesini tamamladığı erken yaşlardan sonra tedavisi mümkün olamamaktadır. Bu nedenle göz tembelliğinin çok erken yaşlarda tespit edilmesi ve tedavi edilmesi çok önemlidir’’dedi.
Göz tembelliğinin sebebi kalıtsal olabilir
Göz tembelliği gözlerin net ve kaliteli bir görüntü algılamasını engelleyen her türlü durumda ortaya çıkabilir. Bazı vakalarda göz tembelliğine yol açan sorunlar kalıtsal da olabilmektedir. Özellikle ailesinde göz tembelliği olan çocuklar göz doktoru tarafından mutlaka erken yaşlarda muayene edilmelidir.
2 yaşına kadar göz kontrolü şart
Görünüşte herhangi bir sorunu ve şikayeti olmayan sağlıklı ve normal tüm çocuklar da en geç 2 yaşına kadar bir göz kontrolundan geçmelidir. Görmede şüpheli bir durumun bulunduğunun tespit edilmesi halinde ek tetkikler ve konuda uzman bir göz hekiminin değerlendirmesine başvurmak gerekebilir. Zira göz tembelliğine neden olan kimi göz sorunları ileri yaşlara kadar bir belirti vermeyebilir ve erişkin yaşlara ulaşan bir kimsede teşhis konsa bile tedavi için çok geç kalınmış olabilir.
10-12 yaşından sonraki tedavi fayda etmiyor
Şaşılık: İki göz ayrı yönlere bakıyorsa beyne iki ayrı görüntü gider ve çift görme meydana gelir. Organizma bu çok rahatsız edici durumu gidermek için beyinde gözlerden birinden gelen görüntüyü baskılar. Böylece tek gözle görme sağlanırken diğer gözün görüntüsü kullanılmamaya başlanır. Bu arada görüntüsü baskılanan gözde tembellik gelişmeye başlar. Şaşılık, tespiti en kolay olan göz tembelliği nedenlerindendir. Gerçek bir şaşılığın, hiçbir yaşta “olağan” veya “geçici” olmayacağı bilinerek şaşılıktan şüphelenilen bir çocukta yaşı ne olursa olsun tedaviye hemen başlanması gerektiği gibi, ayrıca yaş ne kadar küçükse tedavideki gecikmenin maliyetinin o derece ağır olacağı da unutulmamalıdır.
Kırılma kusurları: Mevcut olan yüksek kırılma kusuru nedeni ile bir göz diğerinden çok bulanık görüyorsa, bu göz tembel hale gelir. Görünüşte bariz herhangi bir problem olmadığı için çocuk bu durumu kendi fark edip ifade edebilecek yaşa gelene kadar saptanması zordur.
Diğer göz hastalıkları: Bu grupta görme eksenini kapatarak gözün görüntü almasını engelleyen tüm hastalıklar sayılabilir. Bunlar başlıca kornea, iris, lens ve vitreus gibi gözün kırıcı ortamlarının kesiflik veya anormal pozisyonda olmaları ile ilgili hastalıklardır. Bunların en bilineni doğumsal kataraktlardır. Bu grup, en ağır göz tembelliğine maruz kalan gruptur. Tedavi için görüntüyü engelleyen asıl problemin çözümü öncelik taşır ve şarttır. Bu engel kaldırılmadığı takdirde göz tembelliğini gidermek de mümkün olamaz. Bu nedenle örneğin bir doğumsal katarakt söz konusu ise bu durumun çocuk doğar doğmaz farkedilip mümkün olan en kısa zamanda ameliyatla giderilmesi sonrasında göz tembelliğinin tedavisi etkili olur. Eğer ameliyatta gecikilirse yerleşecek tembelliği sonradan gidermek de zor olacaktır. Yani sebebi ortadan kaldırmak ve göz tembelliğinin tedavisine başlamak için en uygun yaş, en erken yaştır. 10-12 yaşından sonraki tedavilerden ise kayda değer bir fayda beklememek gerekir.