‘Girişimsel Radyoloji’ kanser tedavisinde açık ameliyatlar yerine yara ve komplikasyon riski olmayan hafif müdahaleleri mümkün kılıyor.
Türk Girişimsel Radyoloji Derneği (TGRD) tarafından Belek Turizm Merkezi’ndeki bir otelde düzenlenen 10. Girişimsel Radyoloji Yıllık Toplantısı kapsamındaki basın toplantısında konuşan TGRD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Halil Öztürk, girişimsel radyolojide yüksek teknoloji kullandığını söyledi. Yüksek teknolojinin, hastalara konforlu tedavi imkanı sunduğunu belirten Öztürk, bu tedavi yönteminin pahalı olduğuna işaret etti. Malzemelerin temini konusunda da bazı sorunlar yaşamaya başladıklarını anlatan Öztürk, “Her işlemimizin bir kritik malzemesi, fiyatlandırma sebebiyle temin edilememe riski altında. İşlem için gerekli olan 9 malzemeyi buluyorsanız, bir tanesini bulamıyorsunuz” dedi.
Girişimsel radyolojideki sorunlardan birinin de halen resmi bir yan dal olamamasından kaynaklandığını vurgulayan Öztürk, şöyle konuştu: “Radyolojinin altında bir yan dal ya da ayrı bir bilimsel dal olmamamız, bu işlemleri yaygınlaştırmamızı, daha çok ulaşabilir olmamızı engelliyor. Yan dal ya da bağımsız bir bilim dalı olamadığımız için, hastalarımız bize doğrudan ulaşamıyor. Ancak doktorların yönlendirmesiyle bizlere ulaşabiliyor. Bu durumda da vatandaşlarımız yanlış yerlerde zaman kaybedebiliyor.”
– “Hasta yara istiyor”
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Füruzan Numan, girişimsel radyolojide açık ameliyatlar yapılmadığı için hastaların tedavi olduğuna inanmakta güçlük çektiğini söyledi. Hastaların girişimsel radyolojiyi hafife aldığını savunan Numan, “İşin en komik tarafı, hasta yara istiyor. Karnında yara yok, inlemiyor. Aile gelip başında ağlamıyor, sızlamıyor. Yoğun bakım yok. Hiç trajik bir olay yok. Hasta duruma inanamıyor” diye konuştu.
Girişimsel radyoloji sonrasında hastaya yapılanları tek tek anlattıklarına değinen Numan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İnsanoğlunun yıllarca öğrenilmiş cerrahi alışkanlığı var. Cerrah ne yapar? Ameliyat eder, kurtarır. Ama bir radyoloğun girip bu işi çok rahat bir şekilde yapıp çıkması algılanamıyor. Bütün olay bu. Çok büyük bir ameliyatı çok büyük hazırlıklarla yapıyorsunuz ama hasta hiç hissetmiyor.”
– “Her gün en az yarım saat yürünmeli”
TGRD Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Oğuzkurt, toplardamardaki kapakların yetersizliğine bağlı gelişen varis konusunda bilgi verdi. Varisin kadınlarda ve gelişmiş ülkelerde daha sık görüldüğünü ifade eden Oğuzkurt, şunları kaydetti: “Yeni iş ve yaşam koşulları nedeniyle bacaklarımızı eskisinden daha az hareket ettiriyoruz. Çünkü daha az yürüyor, daha çok oturup daha uzun süre ayakta hareketsiz kalıyoruz. İşe gitmek, okula gitmek ya da gezmeye gitmek için yürümüyor hemen her zaman araçlara binmeyi tercih ediyoruz. Bu bazen bir tercih bazen de bir zorunluluk. Varis herkeste görülmekle birlikte hareketsiz yaşam tarzı olanlarda daha sık görülüyor. Hareketsiz yaşam vücuttaki birçok organ ve uzvun çalışması için kötü sinyaller verir. Bu nedenle herkesin mümkünse her gün en az yarım saat yürüyerek, yüzerek ya da bisiklete binerek bacaklarını çalıştırması gerekir. Çünkü vücudumuz böylesinin doğru olduğunu söylüyor.”
…………………………………………………………………………………….
Girişimsel Radyoloji Nedir?
Girişimsel radyoloji, tıbbın hızla ilerleyen bir dalı olup, radyolojinin tedavi edici bölümüdür.
Girişimsel radyologlar, görüntüleme kılavuzluğunda minimal invaziv yöntemlerle perkütan (ciltten girilerek) tedaviler yaparak diğer klinik branşlara birçok konuda yardımcı olmaktadırlar. Temelleri 60’lı yıllara dayanan girişimsel radyolojik tedavilerde, işlemlerin çeşitliliği, karmaşıklığı ve derinliği son zamanlarda çok artmıştır. Bu şekilde çok geniş bir spektrumdaki işlemlere özgü yöntem ve teknikler geliştikçe, daha kritik ve dokunulamaz hastaların girişimsel tedavileri yapılabilir hale gelmiştir.
Girişimsel radyolojideki işlemler; görüntüleme kılavuzluğunda cerrahiye göre çok daha az invaziv yöntemler kullanarak, tedaviyi yönlendirir. Genellikle bu işlemler hastalar için daha kolaydır. Çünkü geniş kesiler yoktur, daha az ağrı, risk ve daha kısa iyileşme zamanı ile işlemler tamamlanır.
Girişimsel radyologlar önceden elde edilmiş görüntüler üzerinde gerçekleştireceği işlemi planlar. Daha sonra kateterleri (birkaç milimetre kalınlığındaki plastik tüpler) damarlardan veya perkütan olarak (ciltten girilerek), görüntüleme kılavuzluğunda (Dijital Substraksiyon Anjiografi, Floroskopi, Ultrason, Bilgisayarlı Tomografi) yönlendirirler. Bu işlemler lokal veya gereğinde genel anestezi altında gerçekleştirilir. (NOT: Türk Girişimsel Radyoloji Derneği’nden alınmıştır.)