8-14 Haziran Epilepsi ile Savaş Haftası vesilesiyle bir konuşma yapan Dr. Sinan Akkurt, epilepsi ile birlikte Parkinson, Alzheimer, demans, huzursuz bacak, MS, migren gibi nörolojik rahatsızlığı bulunan kişilerin aşırı elektromanyetik yüklenimden özellikle uzak durması gerektiğini belirtti. Elektromanyetik yüklerin hastanın biofiziksel dengesini ve böbrek, cilt, bağırsak gibi detoks organlarının çalışmasını olumsuz etkilediğine vurgu yaptı.
Epilepsi ile Savaş Haftası vesilesiyle epilepsi hastaları ve hasta yakınlarının dikkat etmesi gereken konulara dikkat çeken Biorezonans Uzm. Dr. Sinan Akkurt, EEG çekimlerinin tanı için önemli bir araç olduğunu, ancak negatif olsa bile hastanın epilektif atak geçirmeye devam edebildiğini belirtti. Bunun için mutlaka bir hekim tarafından takibini önerdi.
Epilepsi hastalarına engelli gibi davranılmasına, aşırı korunup kollanmalarına gerek olmamakla birlikte hastanın aç ve uykusuz kalmaktan, çay, kahve ve kola gibi içeklerin aşırı tüketiminden, alkolden, televizyon, telefon, bilgisayar gibi elektronik cihazların uzun süreli kullanımından kaçınması gerektiğini vurguladı. Epilepsi hastalarının çalışma ve evlenme kısıtlarının bulunmadığına dikkat çeken Dr. Akkurt, hastanın moralini yüksek tutmasının da atakları azaltmaya önemli ölçüde katkısı olacağını vurguladı.
Dr. Akkurt, bir doğal tıp metodu olan biorezonans tedavisi ile hastanın vücudundaki elektro-manyetik alan bozuklukları veya blokajların ortadan kaldırılarak biofiziksel dengesinin sağlanabildiğini kaydetti. Dr. Akkurt, “Beyin ve sinir hastalıklarının biorezonans metoduyla tedavisinde vücuttaki enerji dengesizliği, omur dengesizliği gibi sorunlar giderilmeye çalışılırken olumsuz etkisi bulunan amalgam (siyah) diş dolgularının temizlenmesi büyük önem taşır.” dedi.