Genel olarak kendini kanama veya bağırsak tıkanması ile gösteren kolon kanserleri bu belirtilere lave olarak karın ağrıları ve/veya kilo kaybı, halsizlik, iştahsızlık, çabuk yorulma ishal veya kabızlık gibi sindirim sistemi sorunlarını da beraberinde getiriyor. Neolife Tıp Merkezi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hamd Koçer ” Kolon kanserlerinin bir kısmı genetik özellik taşıyor. Ailesinde kolon kanseri veya kolon kanserine dönüşebilecek polipleri olan kişilere her yıl dışkıda gizli kan ve 3 yılda bir kolonoskopi tetkiki yaptırmalarını öneriyorum. Bu tetkiklerin sonuçlarına göre takip şeması kişiye özel değişkenlik gösteriyor ancak düzenli takipleri atlamamak gerekiyor. Ailesinde böyle bir riski olmayanların da, 50 yaşından sonra her yıl dışkıda gizli kan ve 5 yılda bir kolonoskopi yaptırmaları bu hastalığın erken tanı ve tedavisi için oldukça önemli.” diyor.
Risk gruplarına ve geniş kitlelere rahatça uygulanabilen dışkıda gizli kan bakılması kolon kanserinin en zahmetsizce taranmasına olanak sağlıyor. Dışkıda gizli kan sonuçları pozitif olan hastalar ise tanı değeri daha yüksek olan kolonoskopi yöntemine yönlendiriliyor. Eğer şüpheli bir durum söz konusuysa, kolonoskopi ile tümör direkt görülerek teşhis netleştiriliyor.
Nasıl Korunmalı?
Kolon kanseri ile beslenme alışkanlıkları arasında bir ilişki vardır. Lifli gıdalardan zengin bir diyet kolon kanserine yakalanma riskinizi azaltabilir.
Ayrıca yağ oranı düşük besinlerin tercih ederek; hayvansal yağ ve özellikle kırmızı et tüketiminizi sınırlandırarak da kolon kanseri riskini azaltabilirsiniz. Düzenli kontroller de kolon kanseri riskiniz azaltır. Kolon kanserlerinin bir kısmı önce polip veya polipler şeklinde başlar ve zaman içinde kansere dönüşür. Kolonoskopi sırasında bu neoplastik poliplerin görülmesi ve çıkartılması kişiyi kolon kanserinden korur.
64 > AĞUSTOS 2012 medikaJ