Gripten ayak mantarına, hepatitten tüberküloza vücudumuzda türlü enfeksiyonel rahatsızlıklara yol açan mikro organizmaları sahip oldukları elektromanyetik frekans kodlarından yakalayan biorezonans metodu, karşıt frekanslarla onları etkisiz hale getirebiliyor. Biorezonans Uzmanı Dr. Sinan Akkurt, enfeksiyona yol açan virüs, bakteri, parazit ve mantarların anti-frekanslarını içeren ampullerle yapılan biorezonans tedavisinin, hiçbir yan etkisinin bulunmadığını açıkladı.
Avrupa’da doğal tıp metodu olarak 30 yılı aşkın süredir uygulanan ve son yedi yılda Türkiye’de de yaygınlaşmaya başlayan biorezonans metodu, enfeksiyonel hastalıkların tedavisi için de kullanılıyor. Virüs, bakteri, parazit ve mantarlar gibi mikro organizmaların yol açtığı, “enfeksiyon hastalıkları” başlığı altında toplanan hastalıkların biorezonans metoduyla tedavisinin mümkün olduğunu açıklayan Biorezonans Uzmanı Dr. Sinan Akkurt, bu yöntemi Türkiye’de yedi yıldır uyguluyor.
Dr. Sinan Akkurt, hastaların bakteriyel kaynaklı hastalıklarda genellikle ateş; virüs, mantar, parazit kaynaklı hastalıklarda bulantı, kusma, halsizlik, ağrı, ishal gibi şikayetlerle gelebildiğini belirtti. Biorezonansa özel kan testi ile kanda 6400 farklı maddenin taramasını yaparak şikayetin asıl kaynağını tespit edebildiklerini belirten Dr. Sinan Akkurt, zararlı mikro organizmaları frekans kodlarından tanıyıp yine kayıtlı anti-frekansları yükleyerek öldürmeyi hedeflediklerini kaydetti. Bu şekilde ayak mantarının sekiz, tüberkülozun 10, gribin iki, hepatitin 25 gibi ortalama seans sayılarında iyileşme gösterebildiğini aktaran Dr. Akkurt, genellikle haftada bir kez uygulanan seansların 75 dakika sürdüğünü, ağrı, acı hissedilmediğini ve tamamen doğal frekans verileri esas alındığından hiçbir yan etki söz konusu olmadığını vurguladı.
Çipli tedavi
Akut durumlarda seansların her gün ya da gün aşırı tekrarlandığını, kronik hastalıkların tedavisinin daha uzun sürdüğünü, kronik durumlar dışında bir haftadan iki aya kadar uzanan sürelerde enfeksiyonel hastalıkların tedavisinin mümkün olabildiğini belirten Dr. Akkurt, biorezonans metodunun klasik tıbbın önerdiği ilaç ve yöntemlerle eş anlı sürdürülebildiğini söyledi. Bazı hastalara anti-frekansların yüklü olduğu çipler takarak tedavinin bir sonraki seansa dek devam etmesini sağlayabildiklerine dikkat çeken Dr. Sinan Akkurt, tüm enfeksiyon hastalıkları için dinlenme, günlük iki litre su içme, C vitamini değeri yüksek beslenme ve organik besin tüketmenin önemli olduğunu ifade etti.