Elin hareketlerini yerine getirebilmesi için oldukça önemli bir role sahip olan el bileğinde ağrı gelişmesi sık rastlanan eklem sorunlarından birini oluşturuyor. Uzun süre bilgisayar başında çalışmak zorunda kalanlar, spor yapmak ya da tekrarlayan bilek hareketleri gerektiren bir işle uğraşan kişiler bilek ağrısı açısından potansiyel riskli grupta yer alıyor. Bununla birlikte bazı hastalıklar, yanlış egzersizler ve travma sonrasında da el bileğinde ağrı ortaya çıkabiliyor. Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Ömer Yonga, bu noktada zamanında hekime başvurmanın önemine işaret etti. Ağrının zemininde görünenden daha ciddi sorunlar olabileceğinin altını çizen Op. Dr. Yonga, ağrıyı ihmal etmek, kendi kendine teşhis ve tedavi yapmaya çalışmak, ağrılı hareketleri sürdürmek, ağrı kesicileri aşırı kullanmak, ağrıya rağmen hareketleri zorlamak ve doktora geç gitmenin hastaların en sık yaptığı hatalar arasında yer aldığını söyledi.
El bileğinin karmaşık yapısı yaralanma potansiyelini artırıyor
“El bileğinin anatomik yapısı, bir dizi kemik, bağ, tendon ve sinirden oluşur. Bu yapılar, el bileğinin dayanıklılığını sağlar ve çeşitli hareketlere izin verir. Ancak, bu karmaşıklık aynı zamanda yaralanmalara karşı hassas olma potansiyelini de artırabilir” diyen Op. Dr. Yonga, “El bileği yaralanmaları, düşme, çarpma, tekrarlayan hareketler, kırıklar veya burkulmalar gibi çeşitli etkenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Koruyucu önlemler almak ve uygun ergonomiye dikkat etmek, el bileği yaralanmalarını azaltabilir. Özellikle riskli aktiviteler sırasında koruyucu ekipman kullanımı ve tekrarlayan hareketlerin dikkatli bir şekilde yapılması önemlidir” diye konuştu.
Bu hastalıklar el bileğinde ağrıya neden oluyor!
Travmalardan bağımsız olarak bazı hastalıkların da bilekte ağrıya neden olabildiğini söyleyen Op. Dr. Yonga, konuyla ilgili şunları anlattı: “El bileğindeki tendonların iltihaplanması (tendinit- tenosinovit), el bileğindeki median sinirin sıkışması (karpal tünel sendromu), Başparmak tarafındaki tendonların iltihaplanması (de quervain tenosinoviti), el bileğindeki bağların gerilmesi veya yırtılması, el bileğindeki tendon veya eklem kapsülündeki sıvı dolu keseciklerin oluşması (ganglion kistleri), el bileği kemiklerinde kırık veya burkulması, ürik asidin eklemlerde birikmesi el bileği rahatsızlıklarından en sık görülenleridir.”
Ağrının karakteri önemli ipucu
El bileği ağrısının karakterinin altta yatan sorunu belirlemede önemli bir ipucu sağladığını söyleyen Op. Dr. Yonga, bu işaretlerle ilgili şunları anlattı: “Keskin-ani başlangıç gösteren ağrılar kırık burkulma bağ yaralanması veya akut travma ile oluşabilirken, düzgün ve yavaş başlayan ağrılar kronik aşırı kullanıma tendinitlere bağlı görülebilir. Ağrının gece uykudan uyandırması, hastanın ellerini sallama ihtiyacı hissetmesi, elinden bardak tabak gibi nesneleri güç kaybına bağlı sık düşürmeye başlaması bize karpal tünel sendromunu düşündürmektedir. Ağrıya eşlik eden şişlik oluşumu ise ganglion veya diğer yumuşak doku kitlelerinde karşımıza çıkabilmektedir. Bu karakteristik özellikler, bir sağlık profesyoneli için klinik değerlendirme ve tanı koyma sürecinde önemlidir. Ayrıca, ağrının başlama süreci, şiddeti, sıklığı ve başka faktörlere duyarlılık gibi detaylar da değerlendirmeye alınmalıdır. Unutulmamalıdır ki, herkesin ağrı algısı farklıdır ve aynı tip ağrı farklı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir.”
Bileği ince olanlar daha fazla dikkat etmeli!
Kişinin bileğinin ince veya kalın yapıda olması da el bileğinde yaşanabilecek sorunlar açısından risk oluşturabileceğini söyleyen Op. Dr. Yonga, ince bir bilek genellikle daha az yumuşak dokuya sahiptir, bu da kemiklerin ve diğer yapıların dış etkenlere karşı daha zayıf olmasına yol açabilir. İnce bileklerde tendonlar ve bağlar daha belirgin olabilir ve bu da bu yapıların dış etmenlere karşı daha hassas hale gelmesine neden olabilir. İnce bileklere sahip bireyler, aynı kuvvetlere maruz kaldıklarında, bu kuvvetin bireyin bileği üzerinde daha fazla hissedilmesine ve dolayısıyla yaralanma riskinin artmasına neden olabilir. Unutulmamalıdır ki, bilek yapısı sadece bir bilek sorunlarının tek belirleyeni değildir. Aktivite seviyeleri, yaş, genel sağlık durumu, egzersiz alışkanlıkları ve iş koşulları gibi bir dizi faktör de etkili olabilir.
“El bileğindeki ağrılar ciddiye alınmazsa farklı sorunlara neden olabilir”
El bileği ağrılarının ciddi olabileceğini ve ihmal edildiğinde farklı sorunlara neden olabileceğine dikkat çeken Op. Dr. Yonga konuyla ilgili şunları anlattı: “Örneğin karpal tünel sendromunda sinirin uzun süreli sıkışması sinirde kalıcı hasara neden olabilir. Yine tendon iltihaplanmaları tedavi edilmezse uzun süreçte işlev kaybına ve tendon zedelenmesine kadar giden sonuçlara yol açabilir. Tedavi edilmemiş veya atlanmış kırık ve çıkıklar eklemde ağrı şişlik hareket kısıtlılığına ve ilerleyen süreçte eklem hasarına, ganglion adını verdiğimiz kistler ise büyüdükçe etrafındaki sinir ve tendonlara baskı yapabilir bu da ağrıya neden olur. Dolayısıyla el bileğindeki ağrılar önemsenmeli ve altta yatan neden mutlaka ortaya konmalıdır.” Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Op. Dr. Ömer Yonga, uyarılarını şöyle dile getirdi: “Ağrılı bileği dinlendirmek, aşırı kullanımdan kaçınmak ve uygun koruyucu önlemleri almak önemlidir. İş veya ev ortamında ergonomiye dikkat etmek de bileği aşırı zorlamaya karşı koruyabilir. Bunun yanında ağrı durumunda zaman kaybetmeden ortopedi uzmanına başvurulmalıdır.”