Geleneksel kalp pilinin 10’da 1 boyutunda olan minyatür pilin önemli avantajlarından biri kasık bölgesinden yerleştirilebilmesi
Kalp ritim bozukluğu hayatı tehdit eden bir problem. Normal bir kalp dakikada yaklaşık 60-100 arasında vurum yapıyor. Kalp atımının aşırı yavaşlaması durumunda vücuda yeterli miktarda kan ve oksijen gitmiyor. İşte bu durumda kalp pilleri önemli bir işlevi yerine getiriyor ve hayat kurtarıyor. İlk üretildiği 1958 yılından bu yana kalp pillerinde çok şey değişti ve gelişti. Kalp pilinde en son teknoloji ise, iri bir vitamin hapı büyüklüğünde olan dünyanın en küçük kalp pili…
Florence Nightingale Hastaneleri, Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Sabri Demircan, kablosuz ve harici bataryasız kalp pilinin boyutunun çok küçük olduğunu belirtiyor ve; “Pil, kasık yoluyla kalbin karıncık bölgesine sabitleniyor. Ayrı bir kablo veya başka bir bölgeye yerleştirilen harici bataryası yok. İri bir vitamin büyüklüğünde ve oldukça hafif. İlk kalp pillerinin boyutunu düşünecek olursak, çok önemli bir gelişme olduğunu söyleyebilirim.” diyor.
Prof. Dr. Demircan konuyla ilgili; “Kalp pili yerleştirme işlemi ufak bir cerrahi işlemdir. Genellikle sol köprücük kemiğin alt tarafında, omuza yakın bölgede cep açılarak damara giriş yapılır, kullanılan kablolar kalbin iç bölgesine yerleştirilerek bataryaya bağlanır ve batarya cebe konulur. Pil ile ilgili hastaların ve doktorun kaygı yaşadığı en önemli sorunlardan birkaçı; işleme ait damarsal yapının uygun olup olmaması, işlem sırasında karşılaşılabilecek akciğerde delinme ve kalpte yaralanma olasılığı, işlem sonrası kabloların oynamaması için hareket kısıtlılığının gerekmesi ve hem kısa hem de uzun vadede enfeksiyon olasılığıdır. Yine hastalar sıklıkla, cep telefonu, kumanda, elektronik cihazların kullanımı, güvenlik kontrolünden geçme, seyahat, uçağa binme ve bazı özel tedaviler (diş, fizik tedavi vs) ile ilgili sorunlar ve sorular ile karşılaşmaktadır. Pil hastaların genel yaşadığı sorunlardan en önemlilerinden biri de, yeni dönem bazı kalp pili modelleri haricinde magnetik rezonans (MR) görüntüleme yapılamamasıdır. Dünyanın en küçük kalp pilinin en önemli avantajları, klasik yöntemde yerleştirirken karşılaşılan risklerin (akciğer zedelenmesi, enfeksiyon) olmaması. Üstelik işlem sonrası ve uzun dönemde hastanın pil yerleştirilen taraftaki kol hareketlerinde kısıtlama, pil cebine ait yara izi de olmuyor. Ayrıca minyatür kalp pili MR uyumlu.’’
dedi.
Prof. Dr. Sabri Demircan, yeni kalp pilinin özellikle 70 yaşın üzerindeki hastalar için uygun olduğunu belirterek; “Pilin özellikle uygun olduğu hastalar, kalbin tek odasından uyarı gereken, atriyal fibrilasyon adlı ritim bozukluğu ve nabız düşüklüğü olan belli yaş üzerindeki hastalardır. Minyatür pil ile ilgili yapılan çalışmalarda ortaya çıkan sonuçlar, en az klasik piller kadar etkin olduğu, güvenilir bir şekilde yerleştirilebildiği ve işlem sırasında ve sonrasındaki sorunların klasik pillerden daha az olduğu yönündedir. Çalışma dışındaki hastalar da göz önüne alındığında, binin üzerinde hastanın dünyanın en küçük pili ile yaşamını sürdürdüğü düşünülmektedir. Her sene giderek sayının arttığı, uzun yıllardır bu işlemin yapıldığı, birçok hastanın pilinin değiştirildiği ve birçok hastanın kaybedildiği gibi faktörler göz önüne alındığında tahmini kalp pili taşıyan hastanın 100.000 civarında olduğu tahmin edilebilir.’’ ifadelerini kullandı.
#KalpPili #Kalp #DünyanınEnKüçükKalpPili #pil #manset