300’ün üzerinde nöroloji, fiziksel tıp ve rehabilitasyon, endokrinoloji/dahiliye, algoloji/anestezi, beyin cerrahisi ve romatoloji uzmanının yanı sıra 30 kadar yabancı katılımcının da yer aldığı sempozyumda, nöropatik ağrı konusunda son gelişmeler paylaşılırken, bu ağrıların en çok diyabet ve kronik bel ağrısı hastalarında görüldüğüne ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilediğine dikkat çekildi.
Nöropatik Ağrı alanında dünyanın ve Türkiye’nin önde gelen uzmanlarını bir araya getiren sempozyumda, nöropatik ağrının tanı ve tedavisine ilişkin her türlü konu tartışıldı. Uluslararası bir katılımla gerçekleştirilen sempozyumda, Türkiye’nin önde gelen nöroloji, fiziksel tıp ve rehabilitasyon, endokrinoloji/dahiliye, algoloji/anestezi, beyin cerrahisi ve romatoloji uzmanlarının yanı sıra Rusya, Kafkas ülkeleri ve Orta Asya ülkelerinden 30’un üzerinde katılımcı yer aldı.
Sempozyumun başkanı olarak toplantının açılış konuşmasını yapan Türk Nöroloji Derneği genel başkanı Prof. Dr. Ersin Tan ‘Yanma, batma, donma, elektrik çarpar gibi ve karıncalanma şeklinde şikayetlerle kendini gösteren nöropatik ağrının yaşam kalitesini büyük ölçüde etkilediğine dikkat çekerek bu tarz yakınmaları olan kişilerin mutlaka nöroloji, fizik tedavi ve rehabilitasyon, nöroşirurji (beyin cerrahisi), endokrinoloji, romatoloji ve algoloji/anestezi uzmanlarına başvurmaları gerektiğini’ dile getirdi. Prof.Dr. Tan “tanı ve tedavisi hekim ve hastalar tarafından yeterince bilinmediği için hastaların bu şikayetlere karşı sıklıkla basit bir ağrı kesici kullandığını, oysaki sinir hasarından kaynaklı bir durum olan Nöropatik ağrı tedavisinde basit bir ağrı kesicinin hiçbir faydası olmadığını, hastaya boşu boşuna ilaç yüklemesi yapıldığını, bunun da hastaya hem maddi zarar verdiğini, hem de tedavi olmadan ilaca bağlı yan etkilerin görülme riskini artırdığını’ belirtti. Nöropatik Ağrı tedavisindeki irrasyonel ilaç kullanımının maliyetine de değinen Prof. Dr. Ersin Tan “Nöropatik Ağrı tedavisindeki irrasyonel ilaç kullanımının (akılcı olmayan yanlış tedaviler) yılda yaklaşık 55 milyon TL’lik bir maliyeti olduğunu” ifade etti.
Prof. Dr. Ersin Tan, “Sürekli devam eden yanma, karıncalanma, batma, elektrik çarpar gibi ve donma şeklinde ağrılarınız varsa doktorunuza başvurun. Hissettiğiniz ağrıyı ve bu ağrının vücudunuzun hangi bölgelerini etkilediğini tarif edin” diyerek ağrıyı doğru tarif etmenin tanı için önemini vurguladı.
Nöropatik ağrı en çok diyabet ve kronik bel ağrısı hastalarında görülüyor
Kronik ağrı türleri arasında yer alan ve sinirlerin zarar görmesinden, sinir sisteminin omurilik veya beyin gibi ağrı sinyallerini ileten kısmının hasar görmesinden ya da işlev bozukluğundan kaynaklanan “Nöropatik Ağrı” yaşam kalitesini büyük ölçüde etkileyen bir hastalık. Yanma, batma, donma, elektrik çarpar gibi ve karıncalanma şeklinde kendini hissettiren ve günlük hayatı oldukça kısıtlayan bu ağrılar nedeniyle işinden ayrılan hatta evden çıkamayan hastalar bile var.
Diyabet, bel fıtığı gibi kronik bel ağrıları, kanser, inme, zona, omurilik zedelenmesi, multipl skleroz, Parkinson gibi farklı hastalıklarda sıkça karşılaşılan nöropatik ağrının prevalansı (sıklığı) çok yüksek. Nöropatik ağrı, sinirlerin hasarı ve işlev bozukluğuyla ortaya çıkıyor ve normal ağrı kesicilerle dindirilemiyor. Uyku bozukluğu, depresyon ve gerginliğe yol açarak kişilerin hayatını fiziksel ve sosyal olarak alt üst eden nöropatik ağrı nedeniyle hastaların yarısı işten ayrılıyor, bir kısmı ise evden çıkamaz hale geliyor.
Yaygın olarak diyabet ve kronik bel ağrısı hastalarında görülen, hastalar tarafından yeterince bilinmeyen nöropatik ağrı hakkında bilinçlendirme yapmak üzere harekete geçen Nöropatik Ağrı Platformu (SNAPS), geçtiğimiz yıl ‘Ağrını Tanı’ kampanyasını başlatmıştı.