Türk bilim insanı Canan Dağdeviren buluşlarına devam ediyor. Harvard Üniversitesi’ne Genç Akademi üyesi olarak kabul edilen ilk Türk olma ünvanına sahip; Dr. Canan Dağdeviren, cilt kanserini on saniyeden az bir sürede teşhis eden bir cihaz geliştirdi
ABD’deki Harvard Üniversitesi’ne Genç Akademi üyesi olarak kabul edilen ilk Türk Dr. Canan Dağdeviren, cilt kanserinin teşhis edilmesine yardımcı olan ve çok hızlı sonuç veren bir medikal cihaz geliştirdi. Bir dövme gibi vücuda yapıştırılan ve saç telinden yüz kat daha ince olan cihaz, damar sertliği tespitinde ve uzun süreli tansiyon takibinde de kullanılabilecek.
30 en iyi bilim insanı listesinde
Forbes dergisinin “30 yaşından küçük 30 bilim insanı” listesine giren Dr. Canan Dağdeviren kalbin mekanik enerjisini kullanarak çalışan esnek ve piezoelektrik maddeden kalp pili geliştirme başarısı gösterdiği için listede yer bulmuştu. Geliştirdiği kalp pili; kalp, diyafram ve akciğerlerin hareket enerjisini elektrik enerjisine dönüştürerek bu enerjiyi depolama yeteneğine sahip. Ayrıca bu aygıtın vücut içine organlara kolayca yerleştirilebilen, saç telinden yüz kat daha ince bir yapıya sahip olması giyilebilir teknolojide gelinen son noktayı da bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu aygıt sayesinde kalp, akciğer veya diyafram, kalp pili için gereken enerjiyi üretebiliyor.
Harvard’a seçildi
Haziran 2007’de Hacettepe Üniversitesi Fizik Mühendisliği’nden mezun olduktan sonra Sabancı Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Yüksek Lisansını 2009 yılında tamamlayan ve aynı alanda The University of Illinois’deki doktorasına başlayan Canan Dağdeviren, Aralık 2014’te Harvard Üniversitesi’ne Genç Akademi Üyesi olarak en yüksek oyla seçilen 10 bilim insanından biri olmuştu. Esnek, katlanabilir, vücut içine ve deri üstüne yapıştırılabilir elektronik aletler üzerine çalışmalar yapan Dağdeviren, çalışmalarıyla ülkemizi gururlandırmaya devam ediyor.
Akıllı telefon uygulaması olabilir
İleride bu konuda akıllı telefon uygulaması da yapılabileceğini ve hiç doktora gitmeden test sonucunun hastaneye gönderilebileceğini anlatan Dr. Dağdeviren, böylece hastanelerdeki yoğunluğun ve zaman kaybının da azalacağını sözlerine ekledi.