Dünya Parkinson Günü’nde Hisar Intercontinental Hospital Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Göksel Somay’la Parkinson hastalığını ve Parkinsonla yaşamı konuştuk.
Beyinde ‘dopamin’ adını verilen maddenin eksikliği ile ortaya çıkan ve kronik nörolojik bir hastalık olan Parkinson; hareket bozukluklarına ve istem dışı hareketlere yol açar. Özellikle el ve ayaklarda titreme, hareketlerde yavaşlama, kaslarda sertlik, denge kaybı, yürüme güçlüğü, konuşma ve el yazısı değişikliği ile ortaya çıkan hastalık, ilaç ve destek tedavilerle yavaşlatılabilir.
Parkinson hastalığının görülme sıklığı nedir?
Ülkemizde yapılmış çalışmalara göre hastalığın sıklığı diğer ülkelere benzer şekilde tahminen 100 bin hasta olduğudur. Hastalığın görülme oranı 65 yaş üstü bireylerde %1, 85 yaş üstü bireylerde %5’e kadar çıkmaktadır.
Risk faktörlerini göz ardı etmeyin!
Parkinson hastalığının nedeni bilinmediği için risk faktörlerini tanımlamak zor olsa da yaşlanma, aile öyküsü ve maruz kalınan çevresel faktörlerin etkisi kanıtlanmıştır. Özellikle 50 yaşından sonra ortaya çıkan hastalık; çok nadir de olsa 30’lu yaşlarda da görülebilir. Aile öyküsü 50 yaş döneminden sonra görülen hastalık için geçerli olmasa da 30 gibi erken yaş döneminde görülen hastalıkta önemli bir risk faktörü olabilir. Bazı araştırmalar, pestisitler, kimyasal veya kuyu suyu gibi bazı çevresel risk faktörlerine uzun süreli maruz kalmanın Parkinson hastalığının gelişme riskini artırdığını düşündürmektedir.
Hangi belirtileri dikkate almalıyım?
•Elde, çenede titreme, el yazısında bozulma,
•Yüz mimiklerinde ve vücut duruşunda bozulma,
•Hareket esnekliğinde bozulma ve yürümede yavaşlama,
•Koku duyusunda bozulma,
•Kabızlık gibi barsak sorunları
•Depresyon belirtileri ve uyku sorunları
•Bellek ve düşünme yeteneği ile ilgili sorunlar,
Teşhis
Parkinson yavaş ve sinsi seyreden bir hastalıktır. Parkinson hastalığının teşhisi için laboratuvar testleri yoktur. Uzman nörolog tarafından belirtiler ve muayene bulguları ile tanı konur. Ancak hekiminiz benzer belirtileri olan başka bir durumu da görmek için bazı testler isteyebilir. Kan testleri anormal tiroid hormon düzeyleri veya karaciğer hasarı kontrol etmek için yapılabilir. Beyin görüntüleme tetkikleri BT/MRG tanı ve ayırıcı tanı için yapılır. Pet gibi tarama testleri ve dopamin sistemini ve metabolizmasını ölçen bazı ileri tetkikler ile tanılar doğrulanır.
Parkinson hastalığının tedavisi
Parkinson hastalığının belirtileri için kullanılan birçok ilaç mevcuttur. Bu ilaçlar, hareket, koordinasyon ve davranış ile ilişkili bir beyin kimyasal maddesi olan dopamini etkileyerek yarar gösterir. Bilinmesi gereken en önemli konu; Parkinson hastalığının tedavisinin her hastada farklı olduğudur. Tedavi tümüyle hastanın yaşam kalitesini artırmak için planlanmalıdır. İlaç tedavisi dışında çok şiddetli titreme, hastalığın iyileşme-kötüleşme dalgalanmaları, ilaçlara bağlı yan etki gibi durumlarda Parkinson hastalığında cerrahi tedavi olarak beyin pili ameliyatları yapılabilmektedir.
Parkinson hastalığını önlemek için bilinen bir yol yoktur. Her hastalık için önerildiği gibi fiziksel, mental ve zihinsel sağlık için yapılan her koruyucu yöntem etkilidir.
Dikkatli bir planlama ve etkinlik ile Parkinson etkileri daha az stresli ve müdahaleci olabilir. Bunun için;
•Evdeki eşyanın yerini günlük faaliyetlerinizi kolaylaştıracak şekilde değiştirin.
•Bol sebze, meyve, tahıl, hububat, baklagiller, kümes hayvanları, balık, yağsız et ve az yağlı süt ürünleri tüketin.
•Hastalığın hem erken hem de ileri aşamasında faydası olan egzersiz ve fizik tedavi uygulamalarından yararlanın.
•Titremeleri azaltmak ve kontrolünü sağlamak için ellerinize küçük bir ağırlık koyarak egzersiz yapın.
•Konuşma kalitenizi artırmak için bir konuşma terapisti ile çalışın.
•Depresyon, Parkinson hastalığı olan kişilerde sık görülür. Böyle bir durumda yakınlarınızdan yardım isteyin. Buna rağmen düzelme hissetmiyorsanız mutlaka hekiminize danışın.
•Demans, Parkinson hastalığının geç belirtilerinden biridir. Karışık belirtiler ve hafıza kaybı görülebilir. Hayatınızda var olan şeylerle ilgili karışıklıklar yaşamaya başladıysanız mutlaka hekiminize danışın. Gerekli gördüğü takdirde ilaç tedavisine başlanılabilir.
•Gün içerisinde kendinize dinlenme zamanları ayırın. Eğer ayak bileklerinizde şişlik varsa; bacaklarınızı yükseğe kaldırarak oturun.
•Uzun saatlerce çalışmaya ara verin. Hastalığı rahat atlatmak için daha çok dinlenmeye ihtiyacınız olduğunu unutmayın.
•Günlük görevlerinizi daha az enerji harcayarak yapmaya çalışın. Böylece gün boyunca daha fazla faaliyet yapmak için enerjiniz kalır. Günlük öz bakım veya evde bakım faaliyetleri çok yorucu ise hekiminizle görüşün.
•Görevlerinizi basitleştirin ve daha gerçekçi hedefler koyun.
•Gününüzü planlayın. Bir gün içerisinde çok fazla şeyi yapmak için plan yapmayın. Gerekirse, etkinlikler öncesi ve sonrası dinlenin.
•Eğer bir aktivite sırasında yorgun olursanız, durun ve dinlenin; gerekirse aktiviteyi başka bir güne planlayın.
•Yemek yerken acele etmeyin. Yemeğinizi bitirmek için kendinize ekstra süre tanıyın. El ve bileklerinizi dinlendirin. Her yemekten sonra 20-30 dakika dinlenin.
•Uyku kalitesine önem verin, iyi ve yeterli gece uykusu uyuyun.
•Yürürken adımlarınızı sayın.
•Aşırı fiziksel aktiviteden kaçının.
•Giyinirken dengenizi sağlamak istiyorsanız oturarak giyinin ve geniş, düz düğmeli, bel kısmı elastik olan kıyafetleri tercih edin.
•Kaymayan ve bağcıksız ayakkabı giyin.
•Banyoda kayma riskini engellemek için kaymaz halı; duşta düşme tehlikesinden korunmak için sandalye kullanın.
•Aşırı tükürük kontrolü problemi yaşamamak istiyorsanız şeker, pastil veya sakızlardan uzak durun.
•Yazı yazarken ağırlıklı kalem veya kurşun kalem kullanmayı deneyin.
•Eğer kalem tutarken zorlanıyorsanız, notlarınızı bilgisayar ya da daktiloyla yazmayı deneyin.
•Alışverişe giderken yanınızda mutlaka bir yakınınız olsun.
•Bacak krampları yaşamamak için masaj yaptırın. Kas spazmları ve kramplarını engellemek için ısıtma pedlerinden yararlanın.
•Telefonda konuşurken el titreme sorunu hafifletmek için bir hoparlör telefon veya telefon kulaklık kullanın.