Türk Nefroloji Derneği ile Türk Nefroloji, Diyaliz ve Transplantasyon Hemşireleri Derneği’nin organizatörlüğünde 24’üncüsü düzenlenen Ulusal Böbrek Hastalıkları, Diyaliz ve Transplantasyon Hemşireliği Kongresi’nde bir ilk yaşandı.
Türkiye’de 300’ü aşkın hasta tarafından uygulanan ‘Ev Hemodiyalizi’ diyaliz hastaları ülkemizde konforlu bir yaşam için umut ışığı oldu. Antalya’da gerçekleştirilen 24. Ulusal Böbrek Hastalıkları, Diyaliz ve Transplantasyon Hemşireliği Kongresi’nde basın mensupları ile biraraya gelen Prof. Dr. Ercan Ok, “Ev Hemodiyalizi diyaliz hastalarına konforlu yaşamın kapılarını açarken sağlıklı bir yaşama kavuşmalarına da olanak yaratıyor. Örneğin; 52 yaşındaki hastamız Rahime Ünal, olgun yaşına rağmen hem okuma-yazma öğrendi hem de kendi diyalizi kendisi yapıyor. Üstelik gerçekleşen kongrede diyaliz hemşirelerine konferans vererek, ev hemodiyalizi tedavisi sayesinde zorlukların üstesinden nasıl gelinebileceğini ve bu sayede kazanmış olduğu özgüvenini gösterdi” diye konuştu.
Hayaliydi, gerçeğe dönüştü
Azmi sayesinde olgun yaşına rağmen okuma-yazma öğrenen Rahime Ünal yine azmi sayesinde kendi diyalizini kendi yapabilecek yeterliliğe ulaştı. Tedavi şeklini değiştirerek ev hemodiyalizini tercih eden Rahime Ünal, konuşmacı olarak katıldığı 24. Ulusal Böbrek Hastalıkları, Diyaliz ve Transplantasyon Hemşireliği Kongresi’nde hikayesini hemşirelerle ve basın mensuplarıyla paylaştı. Rahime Ünal, “Diyalize girdiğim zamanlarda böbrek nakli yapıldı fakat böbrek uyuşmazlığı sebebiyle diyalize geri dönmek durumunda kaldım. Daha sonra doktorlarımın yönlendirmesiyle Ev hemodiyalizine başladım. Ev hemodiyalizi tedavisine geçtikten sonra tedavi şekillerine bakış açım değişti ve tekrar nakil olma ihtimalini bile düşünmedim” dedi.
Ev Hemodiyalizi yaşam kalitesini artırıyor
Ev hemodiyalizinin yaşam kalitesini artırdığı- na dikkat çeken Prof. Dr. Ercan Ok, “Klinikte diyalize giren hastalar en fazla haftada 3 gün 4’er saat diyaliz olurken, bu süre evde yapılan hemodiyaliz ile yine haftada 3 gün ancak günde ortalama 8 saate ulaşmakta. Bu sayede kendi tedavi planını yapan ve kendi hayatını yönetme özgürlüğüne sahip olan hasta, daha aktif ev, aile, sosyal ve iş yaşamı dengesini kurabilmekte. Ayrıca ev hemodiyalizi tedavisi gören hastaların klinikte diyalize giren hastalara göre, kalp fonksiyonlarında belirgin bir iyileşme sağlanmakta, depresyon bulguları kaybolmakta, inatçı kaşıntılar düzelmekte, deri rengindeki koyulaşma açılmakta, kansızlık, iştahsızlık, tansiyon düşmesi, kramp gibi şikâyetler yok olmakta ve ilaç kullanımına gerek kalmamaktadır. Tüm bunların yanı sıra evde yapılan uzun hemodiyaliz seanslarında kanda biriken toksinler daha fazla temizlendiğinden bu hastaların laboratuvar değerleri normale yakın çıkmakta” diye konuştu.