Dünyada her yıl binlerce kişinin hayatını kaybettiği tüberkülozdan korunabilmek için hastaların doğru zamanda ve doğru ve ilaçlarla tedavi edilmesi gerekiyor. Bu nokada da tüberküloz tedavisi açısından büyük önem taşıyon düzensiz ilaç tedavisi gündeme geliyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2011 Verem Raporu’na göre 2010 yılında 290 bin civarında ‘Çok İlaca Dirençli’ tüberküloz hastasının sadece 53 bininin kayıt altına alınarak tedavi edilebildiğini gösteriyor.
24 Mart Dünya Tüberküloz Günü nedeniyle hastalığa dikkat çekmek amacıyla bir açıklama yapan Anadolu Sağlık Merkezi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kemal Tahaoğlu, Türkiye’de her yıl ortalama 15 bin yeni hastanın ortaya çıktığını belirtti.
Bir zamanların korkulan hastalığı verem, günümüzde de birçok kişiyi etkilemeye devam ediyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2011 Verem Raporu, tüberküloz görülme sıklığı ve tüberkülozdan ölüm hızı ile ilgili olarak ayrıntılı bilgiler içeriyor. 17 Afrika ülkesi, Çin ve Hindistan’dan elde edilen veriler hastalıkla ilgili daha iyi tahminlerde bulunulmasını sağlıyor. Bu araştırma ile 90 ülkede ölüm istatistikleri elde edilerek, Hindistan’dan da önemli ölüm oranları verileri sağlanıyor. Verilere göre tüberküloz sıklığı 2005 yılında 9 milyonu bularak zirve yapıyor, sonrasında düşüşe geçerek 2010 yılında 8.8 milyona gerilediği görülüyor. Bu rakamın yaklaşık yüzde 12-14’ünü HIV pozitif hastaların oluşturduğu ortaya çıkıyor. Ölüm sayılarının 2003 yılında 1.8 milyon ile tepe yaparken, 2010’da ise 1.4 milyona düştüğü ortaya çıkıyor.
Anadolu Sağlık Merkezi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kemal Tahaoğlu, tüberküloz görülme sıklığının yüz binde 24 oranı ile orta düzeyde olduğu Türkiye’de, 2009 yılı verilerine göre 17.402 kayıtlı yeni tüberküloz hastası bulunduğunu söylüyor.
Doç. Dr. Tahaoğlu’nun verdiği bilgiye göre düzensiz ilaç tedavisi hekimlerin çok tehlikeli buldukları “Çok İlaca Dirençli Tüberküloz”u ortaya çıkarıyor. Bu nedenle artık ülkemizde de tüberküloz ilaçları hastalara bir sağlık çalışanı gözetimi altında veriliyor. Bu sistem “Doğrudan Gözetim Altında Tedavi” stratejisi olarak isimlendiriliyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2011 Verem Raporu’na göre 2010 yılında 290 bin civarında ‘Çok İlaca Dirençli’ tüberküloz hastasının sadece 53 bininin kayıt altına alınarak tedavi edilebildiğini gösteriyor.
Belirtilere dikkat!
Tüberkülozdan korunmanın en önemli yolunun hastalığın kaynağını kurutmak olduğunu söyleyen Dr. Kemal Tahaoğlu, solunum yoluyla bulaşan hastalıkla ilgili şu bilgileri veriyor: “Tüberkülozlu bir hasta konuşmak, gülmek ve öksürük gibi hareketlerle tüberküloz basillerini havaya yayıyor.
Bu mikroplar uzun süre havada asılı kalıyor ve sağlıklı bireyler tarafından solunduğunda, hastalık kolaylıkla bulaşıyor. Üç haftadan uzun süren öksürük, tüberkülozu akla getirmelidir. Halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, ateş, terleme, balgamla karışık kan tükürme, hastalığın diğer belirtileri olabilir. Uygun ve doğru tedaviler ile hastalığı tedavi etmek mümkün. Ancak ilaçların gözetim altında altı ay süre ile uygulanması gerekiyor.”