Hava sıcaklıklarının değiştiği ve birçok solunum yolu hastalığının kol gezdiği bu günlerde astım hastalarının enfeksiyonlara yakalanma riski oldukça artıyor.
Halk arasında “zatürre” olarak bilinen pnömokok hastalıkları için yaş, önemli bir risktir. Pnömokok hastalıklarının sıklığı ve mortalitesi 50 yaşından itibaren hızla artıyor. Astım gibi eşlik eden hastalığı olan kişilerdeyse bu risk daha da artıyor ve hastalığın sonuçları daha ciddi olabiliyor. Zatürre, aşıyla korunulabilir bakteriyel hastalıklar arasında en çok ölüme sebep olan hastalıktır. Tespitlere göre astım hastalarının ağır pnömokok hastalıklarına yakalanma riski astım hastası olmayanlara göre 2 kattan daha fazla!
Pnömoni, yani zatürre bugün dünyada en çok can kaybına yol açan hastalıklardan biri olmaya devam ediyor. Yılda yaklaşık 1 milyon 600 bin kişi bu bakterinin yol açtığı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor. Çocuklarda kapsamlı aşılama programları ile hastalığın kontrol altına alınmasında önemli gelişmeler kaydedilirken, yetişkinlerde pnömokok hastalıkları hâlâ dünya çapında önemli sayıda ölümlere yol açıyor. Astım, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) gibi kronik solunum hastalıklarında bu pnömokok hastalıklarının seyri çok daha ciddi görülüyor ve yaşamsal risk taşıyor.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre astım, tüm dünyada 300 milyon kişiyi etkiliyor. Zatürre başta olmak üzere çok sayıda hastalığın kaynağı olan pnömokok bakterisi astım hastalarını hasta olmayanlara göre 2 kattan da fazla tehdit ediyor.
İleri yaş pnömokok hastalıkları için önemli bir risk
Bağışıklık sisteminin zayıflamasıyla pnömokok hastalıklarının sıklığı ve ölüm oranı 50 yaşından itibaren hızla artıyor. Aşı ile korunulabilir hastalıklar olmasına rağmen pnömokok hastalıkları ne yazık ki hâlâ çok sayıda ölüme neden oluyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre pnömokok hastalıkları aşı ile korunulabilir hastalıklar nedeniyle ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alıyor.
Türkiye’de de çocukların ulusal aşı takviminde yer alan pnömokok aşısının ABD’de 5 yaş altı çocuklarda uygulanmasıyla birlikte ağır pnömokok hastalıklarının görülme oranında yüzde 99,5’e varan azalma sağlanmış olsa da yetişkinler bu aşı ile korunulabilir hastalıkların risklerinden habersiz görünüyor.
Pfizer Türkiye Medikal Direktörü Dr. Dilara Balkan Tezer, astım-zatürre ilişkisi hakkında “Kişinin 18’den 50 yaşa kadar pnömokok hastalıklarına yakalanma riski oldukça sabit giderken 50 yaşından itibaren yaş ilerledikçe hastalıklara yakalanma ve daha ağır geçirme riski katlanarak artıyor, bunun üstüne bir de kişinin astım gibi altta yatan bir hastalığı varsa, zatürre aynı yaş grubundaki insanlara göre yaklaşık 4-5 kat daha ağır seyrediyor” diyen Dr. Dilara Balkan Tezer, aşılamanın risk grubundaki kişilerde hasta olmadan önce uygulanması sayesinde bireylerin sosyal ve mesleki hayatlarından uzaklaşmadan, oldukça yüklü olan tedavi maliyetlerine maruz kalmadan ve en önemlisi antibiyotik kullanımının azalmasıyla antibiyotiğe dirençli bakteri oluşumuna sebebiyet vermeden koruma sağladığına dikkat çekiyor.
Eşlik eden hastalığı olanlar artmış risk altında
İleri yaşın yanı sıra pnömokok hastalıklarının görülme riskini artıran diğer faktörler arasında astımın yanısıra akciğer, karaciğer, böbrek, diyabet ve kardiyovasküler hastalıklar gibi kronik rahatsızlıklar, kanser, transplantasyon gibi bağışıklık sistemini zayıflatan durumlar ve sigara, alkol gibi maddelerin kullanımı yer alıyor. Pnömokok hastalıkları için risk, diyabet hastalarında 6 kat, KOAH hastalarında 7 kat, kronik kalp hastalarında 10 kat, alkol kullanımında 12 kat, solid kanserlerde 32 kat ve hematolojik kanserlerde 52 kata kadar çıkıyor.