Damar kireçlenmesine bağlı gelişen atardamardaki darlık ve tıkanıklıklar, dünyadaki ölüm nedenlerinden yarısından fazlasından sorumlu olduğundan tedavisi büyük önem taşıyor.
Stent ya da balon gibi işlemlerden sonuç alamayan hastalarda yeni bir yöntem olan “aterektomi” (damar tıraşlama) ile tıkanıklıklar ameliyata gerek kalmadan tedavi edilebilir. Damar duvarında oluşan kireçlenme dediğimiz kısmın tıraşlayarak temizlendiğini söyleyen Medical Park Bahçelievler Hastanesi Girişimsel Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Levent Oğuzkurt, “Hasta işlem sonrası gün içerisinde taburcu edilip, günlük hayatına dönebiliyor”
Damar tıkanıklığı yaşayan hastaların hayatını değiştirecek tedavi yöntemi olan Aterektomi (damar tıraşlama) ile ilgili Medical Park Bahçelievler Hastanesi Girişimsel Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Levent Oğuzkurt, şu bilgileri verdi: Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yaşam süresinin uzamasıyla atardamar hastalıkları daha sık görülüyor. Kalp damarı ve beyin damarı tıkanıklıkları ölüm sebeplerinin başında geliyor. Bacak damarındaki daralma ya da tıkanmalar ise kişinin yürümesini engelleyerek ya da daha ileri evrelerinde ayakta yara yaparak yaşam kalitesini bozan ve uzun dönemde bacak ampütasyonlarına (kesilmesine) yol açabilen bir hastalıktır.
Özellikle 50 yaş üstünde yaygın olarak görülen ve yaş ilerledikçe daha da sıklaşan, bacak atardamarlarındaki tıkanmaları, kişide yürürken baldır kaslarında ağrıya neden oluyor. Bu nedenle de damarlarda oluşan darlık ve tıkanmaların tedavisi büyük gittikçe daha önem kazanıyor. .
Damardaki Tıkanıklıklar Tıraşlanarak Temizlenir
Damar darlık ve tıkanmaları çok az yakıma oluşturuyorsa ilaç tedavisi yeterli olabilir. Ancak ilaçlar damar tıkanmasını açmıyor, sadece yürümeyi rahatlatabiliyor., Damar tıkanması hastanın yaşam kalitesini bozuyorsa genellikle anjiyografi ile açılması gerekir. Bazı tıkanmalar anjiyografi ile açılamaz ve ameliyat ile tedavi edilir.
Son 20 yılda damar darlık ve tıkanmalarının tedavisinde hala balon ve stentleme gibi teknikler son derece önemli bir rol oynuyor. Ancak anjiyografi ile bacak damarı açılamayan ve ameliyat şansı da olmayan hasta grubunda yeni bir yöntem olan “aterektomi” (damar tıraşlama) ile tıkanıklıklar ameliyata gerek kalmadan tedavi edilebilir.
Yöntemin amacı, balon ya da stent ile damarı genişletmek değil damar duvarında oluşan kireçlenme dediğimiz kısmı tıraşlayarak temizlemektir.
Tıraşlama Sonrası Stent Ya Da Balon Takılabilir
Aterektomi yapan cihazlara aterektomi cihazı denir. Bu cihazlar anjiyografi için kullanılan 2-3 mm genişliğindeki kılıf içinden kolaylıkla geçer. İstenen damara yönlendirilir ve burada damarda darlık ya da tıkanıklık oluşturan kısmı tıraşlayarak vücut dışına çıkarır. İstenirse aterektomi işleminden sonra aynı damara balon ya da stent de uygulanabilir.
Hasta tıpkı anjiyografi uygulamasında olduğu gibi işlem sonrası hastanede altı saat kaldıktan sonra taburcu ediliyor ve günlük hayatına hemen dönebiliyor.
Stent Takılan Damarda Da Uygulanabilir
Damar tıraşlama yeni bir yöntemdir ve her damarda kullanılamaz. Şu an en önemli kullanım alanı bacak damarlarındaki daralma ya da tıkanmalardır. Şahdamarı, böbrek damarı gibi damarların darlık ve tıkanmalarında henüz kullanılmamaktadır.
Damar tıraşlama işlemi daha önce bir stent yerleştirilmiş ve bu stent içinde tekrar daralma ya da tıkanma olmuşsa da etkilidir.
Diyabetik Yaraların Tedavisinde Büyük Rol Oynar
Yaşam süresinin uzamasının diyabeti (şeker hastalığı) tetiklemesi, bu hastalarda uzun dönemde ileri evre atardamar tıkanmalarının daha sık görülür. Diyabet hastalarında çıkan ayak yaralarının yarısından atardamar tıkanması sorumludur ve damarları açmadan yaraları iyileştirmek zor ve zaman alıcıdır. Damarın açılması ise yaraların hızla iyileşmesini sağlar. Damar daralmasına göre tedavisi biraz daha zor olan tam tıkanmaların çoğunluğu şu anki teknolojilerle açılabiliyor. Ancak var olan teknolojiyle damarı açılamayan bir grup hasta var. Aterektomi yöntemi ile damarı açılmayan hasta grubunda başarının artması sağlanıyor.
Yürüme Ağrılarına Dikkat!
Bacak damarında darlık ya da tıkanmalar yürümekle bacak bölgesinde, özellikle baldır kaslarında ağrı oluşturarak kendini belli eder.
Yürüme ağrısı oldukça tipiktir. Yürümekle baldır kaslarında oluşan ağrı 2-3 dakika dinlendikten sonra geçer ancak yürümeye devam edince aynı mesafede tekrar oluşur. Seyrek olarak kalça kaslarında da olabilir. Bu evrede ağrı sadece yürümekle olur. Damar tıkanması belirginleştikçe yürüme ağrısı daha kısa mesafelerde ortaya çıkar. Hızlı yürümek ya da yokuş yukarı yürümek gibi bacak kaslarının daha fazla kan akımına ihtiyaç duyduğu durumlar bacak ağrısının çok daha erken ağrı yapmasına neden olur.
Hastalık daha da ilerlerse ikinci ve tehlikeli safhaya geçer. Bu durumda yürümekle değil dinlenme halinde bile bacaklara yeterli kan akımı sağlanamaz ve kan akımın en uç noktası olan ayak ve parmaklarda ağrı oluşur.
Parmakların beslenmesi bozulduğunda tırnak kesmek ya da ayakkabıların parmakları sıkması gibi basit travmalar bile parmak ya da topuklarda yara açılmasına yol açabilir.
Son safha ise ayakta kangren gelişmesidir. Bu durumda parmakların, ayağın ve hatta bacağın kaybedilmesine yol açabilir. Şeker hastalarında diz altındaki atardamarların çok etkilenmesine bağlı olarak bu durum çok daha sık ortaya çıkar. Diyabet hastalarında görülen ayak yarası bu hasta grubunda ayak ya da bacağın kaybedilmesinin en sık sebebidir.