Eskiden cesaret bile edilemeyen birçok girişim, gerek teknolojik altyapıdaki ilerlemeler, gerekse bilimsel bilgi birikimiyle birlikte kolaylıkla yapılabilir hale geldi. Ancak bu oyunda vazgeçilmez ve bir o kadar da önemli gizli kalmış bir oyuncu var: Anestezi!
Anestezi, cerrahi işlemler veya tanısal girişimler sırasında kişinin ağrı duygusunun ve yerine göre bilincinin ortadan kaldırılmasını sağlayan, hastanın hayati fonksiyonlarını ön planda tutarak cerrahi işlemi emniyet altında tutan tıbbi uygulamaları kapsıyor. Medistate Kavacık Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon UzmanıDr. Güzin Kaşo konuyla ilgili şu bilgileri paylaşıyor:
“Bugün anestezi olmasaydı cerrahi de olamazdı”
“Cerrahi alanlarda yaşanan ilerlemeler bugün tıp dünyasındaki en önemli gelişmelerin başında geliyor. Eskiden cesaret bile edilemeyen birçok girişim, gerek teknolojik altyapıdaki ilerlemeler, gerekse bilimsel bilgi birikimiyle birlikte kolaylıkla yapılabilir hale geldi. Ancak bu oyunda vazgeçilmez ve bir o kadar da önemli gizli kalmış bir oyuncu var: Anestezi! Herkes tarafından kabul gören bir gerçek var ki; bugün anestezi olmasaydı cerrahi de olamazdı.”
Dünyada genel anestezinin gelişmeye başlaması 1970’lerin sonlarına rastlıyor. Bu tarihten önceleri genel anestezide ölüm oranları oldukça yüksekti. Çünkü o tarihten önce kullanılan ilaçlar ve anestezi için kullanılan teknik donanım yetersizdi. Bunun yanında anestezi işlemi boyunca hastanın tüm yaşamsal fonksiyonlarının takip edilmesini gerektiren gelişmiş cihazlar da yoktu. Bugün anestezi yöntemlerindeki çeşitlilik ve anestezi eğitimi konusunda yeterli uzman doktor sayısındaki artış ve uygulanmasıyla ilgili getirilen kurallarla beraber, hata ve ölüm oranları en aza indirildi.
Anestezi uzmanı eğitimi ve teknolojideki gelişmeler arttıkça ameliyatlardaki çeşitlilik ve sınırları zorlayan ameliyatlar yapılır hale geldi. Cerrahi zorluklar aşılmaya başladıkça anesteziden beklentiler arttı, anestezi de kendini giderek geliştirmek durumunda kaldı.
Anestezi uzmanının görevi nerede başlar, nerede biter?
Anestezi uzmanının görevi sanıldığı gibi sadece ameliyatla sınırlı kalmaz. Tanısal radyoloji işlemlerine varıncaya dek anestezi uygulama alanlarının kapsamı geniş ve çeşitlidir. Tıpta yaşanılan gelişmelerle birlikte artık uzmanlar rahatlıkla ‘anestezi alamayacak hasta yoktur’ diyebiliyor ve cerrahiye olanak sağlanabiliyor.
Ameliyata karar verilip, hasta anestezi hekimine yönlendirildiği andan itibaren uzmanın görevi başlar. Hastasını muayene edip tetkik ve değerlendirmelerini yapar. İhtiyaç halinde diğer hekimlerle görüş alışverişi yaparak hastayı cerrahi işleme ve anesteziye hazırlar.
Anestezi uzmanı hastanın ve yapılacak ameliyatın özelliklerine göre, hasta ve cerrahın isteklerini de göz önünde tutarak en uygun anestezi yöntemini belirler. Gereken hazırlıkları yapar ve ameliyat sırasında tüm güvenlik önlemlerini alarak hastaya anestezi uygular. Cerrahi girişim süresince hastanın hayati fonksiyonlarını (kalp, akciğer, beyin, böbrek gibi) takip eder ve hastanın ihtiyacı olan ilaç, sıvı, kan vb. kayıplarını yerine koyar, ameliyat masasında ısınmasını sağlar. Ameliyat sonunda anestezinin etkileri ortadan kalkıncaya dek sorumlulukları devam eder.
Ameliyat öncesi hastanın korku ve heyecanını gidermek için, hasta ve yakınlarının bilgisinde, ameliyathaneye götürmeden önce odasında damarından sakinleştirici ilacın yapılmasını (çocuklarda meyve suyuna karıştırılarak içirilmesini) organize eder. Böylece hastanın ameliyat öncesi rahatlık hissi ve hafif uyku moduna girmesi sağlanırken, ameliyathaneye geldiği dönemi de unutmasına da yardımcı olunur.
Epidural ve spinal anestezi arasındaki fark nedir? Nasıl uygulanır?
Bel omurları arasından özel bir iğne ile epidural boşluğa veya çok daha ince bir iğne yardımıyla bir sonraki boşluğa (spinal aralık) girilerek lokal anestezik ilaç uygulama işlemidir. Uygulandığı yere göre isimlendirilir. Bel ve aşağı bölgelerdeki cerrahi işlemler için uygulanırlar. Spinal anestezide 4-6 saat süren bacaklardaki hareketsizlik, epiduralde ise hafif uyuşukluk şeklindedir. Spinal anestezide ilacın etkisi bacaklardaki hareketsizliğin ortadan kalkmasıyla biter. Epiduralde ise kateter yerleştirildiğinden dolayı kateterden ilaç verildiği sürece etki devam eder. Spinal anestezide; başağrısı ihtimali az da olsa mevcuttur. (yüzde15-20) Epidural anestezi uygulaması dikkat edilerek yapıldığında baş ağrısı ihtimali yoka yakındır ve gençlerde daha sık görülür. Spinal anesteziye bağlı baş ağrısı şikayeti bol sıvı alımı ve ağrı kesici ilaçlarla maksimum bir haftada iz bırakmadan geçer. Her ikisinde de dokunma hissi kaybolmaz ama acı hissetmezsiniz. Spinal anestezide kas gevşemesi daha iyi olup karın içi cerrahiler, kalça ve diz ameliyatlarında tercih edilir. Günümüzde hem cerrahi kas gevşemesini yeterli sağlamak, hem de baş ağrısı ihtimalini ortadan kaldırmak için kombine epidural anestezi yöntemi tercih edilmekte olup, tek başına epidural veya spinal anesteziye üstünlükleri vardır.
Ameliyat öncesi anestezi uzmanı hasta ile neden görüşüyor?
Hastanın anestezi muayenesi ve değerlendirilmesi sırasında bilgilendirilmesi yapılarak onamları alınır. Ameliyat öncesi sorularına yanıt almış, bilgilenmiş hastanın endişe ve heyecanı önemli ölçüde giderilmiş olur.
Bazı konularda hastaya yapılacak bilgilendirme ve uyarılar ise hayati önem taşır. Örneğin hastanın açlık süresi. Bu konuda bilgilendirme yeterli ve doğru bir şekilde yapılmazsa hastada anestezi uygulaması sırasında hayati sorunlarla karşılaşılabilir. Gerek bu ve diğer bilgilendirmeler, gerekse tetkik ve muayeneler doğru yapıldığı takdirde anestezinin güvenilirliği de son derece yüksektir.
Hangi yöntemler uygulanabiliyor?
Uygulanan anestezi yöntemleri genel ve bölgesel olmak üzere ikiyi ayrılır. Genel anestezi, ağrı duygusuyla birlikte, bilinç düzeyi tamamen ortadan kalkacak şekilde yapılan anestezi işlemidir. Genel anestezisinin bir alt yöntemi ise sedasyon olarak tanımladığımız yöntemdir. Burada hasta, yapılan işlemin ağırlık derecesine göre yarı bilinçli ya da tamamen bilinçsizdir, ağrı duygusunu hiç hissetmez ya da çok az miktarda hisseder. Örneğin; ağrı nedeniyle hareketsiz duramayan kişilerde, kapalı alan korkusu olanlarda, çocuklarda MR çekimi esnasında hareketsiz kalması istendiğinde çok hafif dokunuşla uyandırılacak derinlikte sedasyon tarzında anestezi uygulanabilir. Uyanma dakikalar içinde hemen gerçekleşir. Bölgesel anestezi ise yaşamsal fonksiyonlarda değişiklik yapmadan cerrahi işlemin oluşturacağı ağrıyı yaşamamanızı ve yapılanları acı olarak hissedilmemesini sağlarken bilincinizin açık olduğu anestezi uygulamalarını kapsar. Bölgesel anestezinin seçimi cerrahi alanın yeri ve niteliğine göre değişir; spinal anestezi, epidural anestezi ve bölgesel sinir blokları gibi. Genellikle bu sırada yapılan işlemlerin sesini duymamanız ve heyecanınızı azaltmak için damarınızdan hafif etkili bir uyku ilacı verilir. Operasyon bittiğinde lokal anestezinin etkisi devam ettiğinden dolayı ağrısız ve uyku ilacının etkisinden dolayı da işlemi hatırlamayacak şekilde tatlı bir rehavet içinde olursunuz.
Ameliyat sonrası anestezi uzmanının görevleri nelerdir?
Ameliyat ve anestezi süreçlerinin tümünde hastanın hayati fonksiyonlarının kontrol ve devamlılığı anestezi uzmanlarının sorumluluğundadır. Anestezi uzmanı ameliyat hastasını ameliyathane salonlarının hemen yanında bulunan derlenme (uyanma) odasında takip ve tedavilerini sürdürür. Hastasının ağrısının giderilmesinden ısıtılmasına, bulantısının giderilmesinden tansiyon ve solunumunun normale döndürülmesine kadar hastayı yakından takip eder. Bilinci açık, uyanık halde ameliyathane kapısında servis hemşiresine teslimine kadar ilgilenir.