Yetişkin nüfusun en az %10’unda çeşitli nedenlerle gelişen ve kısa sürede geçtiği için sıklıkla önemsenmeyen bel ağrılarının aslında önemli bir romatizmal hastalık olan ve kişinin tüm hayatını etkileyen Ankilozan Spondilit’in habercisi olabileceğini biliyor muydunuz?
Hisar Intercontinental Hospital İç Hastalıkları ve Romatoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Soy’la genç nüfusta daha fazla görülen, bel fıtığı tanısı ile yıllarca tedavi gören; hatta ameliyat olanların hastalığı, Ankilozan Spondilit’i konuştuk.
BEL AĞRINIZI DİKKATE ALIN!
Bel ağrısı tüm dünyada oldukça yaygın bir problemdir. Erişkin toplumun en az %10’unda çeşitli nedenlerle gelişen kronik bel ağrıları görülür. Çoğu klinik önemi olmayan ve kısa sürede geçen ağrılar olduğu için genellikle önemsenmez. Ancak bu ağrıların bir kısmı bel fıtığı, bel omurlarında çökme kırığı gibi mekanik nedenlerle; bir kısmı da özellikle genç-orta yaşlarda başlayan iltihaplı romatizma türü olan Ankilozan Spondilit (AS) ve ilişkili hastalıklar nedeni ile olur. Ayrıca nadir de olsa bazı kanser türleri de kendisini ilk defa bel ağrısı ile gösterebilir. Yine Brusella gibi bazı enfeksiyonlar da bel ağrısı ile ortaya çıkabilir. Bu nedenle bel ağrısı ciddiye alınmalı ve altta yatan bir hastalık olup olmadığı mutlaka araştırılmalıdır.
GENÇLERDE ORTAYA ÇIKAN BEL AĞRISI ÖNEMSENMELİ…
Gençlerde ortaya çıkan ve kronik bel ağrısına neden olan Ankilozan Spondilit (AS), son yıllarda toplumda daha sık görülmeye başlamıştır. Nedeni henüz bilinmese de hastalığın görülme oranı genetik faktörlerle ilişkilidir. Ankilozan Spondilit hastalarında HLAB27 denilen bir gen, sağlıklı insanlardan, en az 10 kat daha sık saptanır. Anne-babanın birinde bu hastalık varsa çocuklarda çıkma olasılığı yüksektir. Ayrıca bazı barsak ve idrar yolu hastalıklarına yol açan mikroplar Ankilozan Spondilit ve ilişkili hastalıkların gelişimine yol açar. Yine Sedef hastalığı (Psöriazis), Crohn, Ülseratif kolit gibi iltihaplı barsak hastalıkları da bu hastalıkların ortaya çıkışına neden olabilir.
ANKİLOZAN SPONDİLİT VE İLİŞKİLİ HASTALIKLAR SADECE BELİ TUTMAZ!
Ayak bileği diz gibi eklemler başta olmak üzere birçok eklemi de tutabilir. Kalça ekleminde tutulum kalça protezi gerektirecek kadar ağır olabilir. Bazı olgularda hastalık ilk defa üveit denilen bir göz hastalığı ile başlar. O nedenle özellikle ön üveit hastalığı olan herkesin Ankilozan Spondilit ve ilişkili hastalıklar açısından araştırılması şarttır. Sedef hastalığı ve iltihaplı barsak hastalığı olan kişilerde de bel ağrısı olursa bu hastalıklar açısından dikkatli olunması gerekir. Daha az olarak kalp, akciğer ve böbrek sorunlarına da yol açabilir. Omurlarda kemik yoğunluğunda azalma ve çökme kırıklarına yol açabilir. Erkeklerde daha ağır seyreden ve zaman için ağır kamburluğa kadar giden Ankilozan Spondilit; kadınlarda daha hafif seyreder. Kadınlarda ağır hastalık tablosu daha nadir gelişir. Ancak bu hastalığın kadınlarda tedavi edilmemesini gerektirmez. Tedavi edilmeyen hastalarda omurga ve diğer eklemlerde deformiteler ile böbrek ve kalp sorunları başta olmak üzere birçok sorun ortaya çıkabilir. Romatoloji uzmanına zamanında başvurulması hastalığın daha erken tanınmasını sağlar.
ANKİLOZAN SPONDİLİT TEDAVİSİNDE ÖNCELİKLİ HEDEF İLTİHABI BASKILAMAKTIR…
Bunun için çeşitli iltihap giderici ilaçlar kullanılır. İlaç dışında hastalara sırt kaslarını güçlendirici egzersizler önerilir. Bu hastalar için en uygun sporlar; yüzme ve voleyboldur. Ayrıca kişinin yan uyumaması, sırtüstü ya da yüzükoyun ve engin yatmaları, sigarayı bırakması önerilir.