İlkbaharda en çok görülen rahatsızlıkların başında alerjiler gelir. Polenlerin yaygınlaşması saman nezlesi olarak tabir edilen ve kolayca tedive edilebilen alerjik rinitin sıkça görülmesine neden olur. Ancak her alerji bu kadar masum değildir. Küçük bir parça yer fıstığı veya kabuklu deniz mahsulü alerjik bünyelerde ölüme yol açabilir.
KadıköyŞifa Ataşehir Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Arzu Yalçın ölümle sonuçlanabilen alerjiler hakında bilgi veriyor.
Alerjinin tanımı nedir?
Alerji, vücudun bir takım organik veya organik olmayan maddelere gösterdiği aşırı duyarlılık reksiyonudur. Alerjik hastalıkların en sık rastlanan tipleri, alerjik rinit, bronşiyal astım, atopik dermatit ve besin alerjileridir.
Alerjinin görülme oranı nedir?
Alerjik rinit sıklığı 15-25 yaş grubunda %10 olarak kabul edilmektedir. Astım ise tüm dünyada rastlanan en sık kronik hastalıklardan biridir. Tüm dünya için kabaca sıklığı %10 olarak kabul edilmektedir. Yetişkinlerde ortalama %5 olarak rastlanmaktadır. Genetik faktörler çok önemli yer tutmaktadır ancak çevresel faktörler de bir o kadar önemlidir. Bebeklikte sigara dumanı, hava kirliliğine aşırı maruziyet, aşırı hijyen, bazı viral enfeksiyonların etiyolojide önemli olduğu bilinmektedir.
Anaflaksi nedir?
Anaflaksi, ani başlayan, süratle gelişen ve ölümle sonuçlanabilen sistemik bir alerjik reaksiyondur. Sıklığını bilmek zordur. Genel bir değerlendirmeye göre hastaneye yatan her 3000 hastadan birinde anaflaksi görülebildiği tahmin edilmektedir. Bunların %0,5’i arı sokmasına, %0,01’i radyokontrast maddeye, %1’i peniciline, 5.000-25.000 de biri genel anestetiklere, 3.000-5.000’de biri hemodiyalize, 10.000.000’da biri ise alerjen enjeksiyonlarına bağlıdır. Ölümcül anaflaksi oranı penicilin için % 0,002, arı sokması için %0,001 olduğu tahmin edilmektedir. İlaçlar arasında en sık anaflaksi nedeni olan penicilin, radyokontrast madde ve opiatlar; yer fıstığı, balık ve kabuklu deniz mahsulleri ise en sık anaflaksi nedeni olan besinlerdir.
Anaflaksi olasılığı alerjik bünyelilerde daha mı sıktır?
Bu konu tartışmalıdır ancak, bu kişilerde anaflaktik reaksiyonların daha ağır seyrettiği bilinmektedir. Hasta ve hasta yakınlarının eğitilmesi riski önlemede çok başarılı bir yöntemdir. Hastalar özellikle gizli allerjenler ve çapraz reaksiyonlar konusunda uyarılmalıdır. Örneğin sütlerin penicilinle kontamine olabileceği ya da restoranlarda yiyeceklere küçük miktarda da olsa süt, yumurta, yer fıstğı, soya ya da diğer katkı maddeleri karışabileceği, lateks alerjisi olanlarda muz, avokado ve patatesin, peniciline duyarlı olanlarda da diğer beta laktam antibiyotiklerin çapraz reaksiyona yol açabileceği hatırlanmalıdır.
Radyokontrast madde ile daha önce anaflaksi geçirmiş olan kişilerde yeni bir radyolojik inceleme gerektiğinde steroid ve antihistaminik ajanlarla ön tedavi yapılması reaksiyonları önleyebilir. Bu durumu yaşamış kişilerin buzdolabında ve yolculuğa çıkarken yanlarında Adrenalin ampul bulunması da iyi olur.