AstraZeneca ve Honeywell, itici gaz HFO-1234ze’yi kullanan yeni nesil solunum inhalatörleri geliştirmek için iş birliği yapacak. Bu iş birliği sonucunda geliştirilecek inhalatörde, sıfıra yakın Küresel Isınma Potansiyeli’ne sahip itici gaz kullanılacak.
AstraZeneca’nın “Sıfır Karbon Taahhüdü” sürdürülebilirlik stratejisine paralel olarak hayata geçirdiği bu iş birliği, şirketin yıllık olarak yayınladığı küresel Sürdürülebilirlik Raporu’nun yayınlanmasıyla aynı zamana denk gelmesi açısından da önem taşıyor. Yayınlanan rapor, AstraZeneca’nın global olarak ithal ettiği elektriğin tamamını artık yenilenebilir kaynaklardan sağladığını ve 2015’ten bu yana Kapsam 1 ve 2 sera gazı (GHG) emisyonlarında %59’luk bir azalma elde ettiğini gösteriyor. Bu verilere, şirketin geçen yıl satın aldığı Alexion’un sera gazı (GHG) ayak izinin entegrasyonu da dahil ediliyor.
AstraZeneca CEO’su Pascal Soriot konuyla ilgili açıklamasında, “2025 yılı sonuna kadar küresel operasyonlarımızda emisyonu sıfıra indirme ve 2030 yılına kadar ise tüm değer zincirimizde karbon negatif olma hedefimizde büyük ilerleme kaydediyoruz. Honeywell ile iş birliğimiz, AstraZeneca’nın çevresel ayak izini azaltırken hastaların yaşamlarını değiştirme amacıyla yürüttüğü sürdürülebilir sağlık hizmeti inovasyonunu devam ettirme kararlılığını da gösteriyor.” dedi.
Honeywell Başkanı ve CEO’su Darius Adamczyk ise açıklamasında şunları söyledi: “AstraZeneca ile sıfıra yakın Küresel Isınma Potansiyeli’ne sahip yeni bir itici gaz kullanarak solunum inhalatörleri geliştireceğimiz bu çalışma hem çevre hem de solunum sorunları olan hastalar için son derece önemli. Bu iş birliğimiz ile hastaların seçimlerini kısıtlamadan veya sağlık sonuçlarındaki gelişimi riske atmadan solunum sağlık hizmetlerindeki karbon emisyonlarını azaltmayı amaçlıyoruz.”
Tedarik zinciri bilimine dayalı iklim hedefleri
AstraZeneca, Bilim Temelli Hedefler Girişimi (SBTi) tarafından Kurumsal Net Sıfır Standardı’na uygun olarak net sıfır hedefleri doğrulanan ilk yedi şirket arasında yer alıyor. Şirket, ‘Sıfır Karbon Taahhüdü’nü gerçekleştirmek için kilit tedarikçilerinin ve paydaşlarının yüzde 95’inin 2025’in sonuna kadar bilime dayalı hedeflere sahip olmasını amaçlıyor.
Karbondan arındırma sürecinde yürüttüğü uygulamaları paylaşmaya kararlı olan şirket, ilaç tedarik zincirleri için yenilenebilir enerjiye erişimin artırılması amacıyla COP26’da kurulan ‘Energize’ Programı’nın ve net sıfır karbon sağlık hizmetlerinin sunulmasını hızlandırmayı amaçlayan Sürdürülebilir Piyasalar Girişimi (SMI) Sağlık Sistemleri Görev Gücü’nün kurucu üyeleri arasında bulunuyor.