Bu yıl 24 Nisan-30 Nisan 2014 tarihleri arasında düzenlenen Dünya Bağışıklama Haftası’nda toplumun aşılama ve aşı ile korunulabilir hastalıklar konusundaki farkındalığının artırılması ve bilgilendirilmesi hedefleniyor.
Dünyada her yıl 25 milyon kişi aşılar sayesinde hayata tutunuyor. Aşılar ile pek çok hastalığın zaman içerisinde kökünün kazındığını ifade eden Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan “Bugün Türkiye’de uygulanan Genişletilmiş Bağışıklama Programı ile yılda 14 binden fazla çocuğumuzun 13 farklı hastalıktan kaybedilmesinin önüne geçiliyor. Bulduğumuz rakama göre eğer hiç aşı yapmasaydık yılda 14 bin kişiyi aşıyla korunulabilir hastalıklardan dolayı kaybediyor olacaktık” şeklinde konuşuyor. Aşılamanın yalnızca çocuklar için geçerli olmadığını, yetişkinlerin de olması gereken aşılar bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Mehmet Ceyhan bunlar hakkında farkındalığın artırılması gerektiğini söylüyor.Genelde aşılamanın dünyanın her yerinde çocuklara bir program dahilinde devletler tarafından uygulanarak başladığını ifade ederek “Yetişkinler için dünyada henüz böyle bir uygulama bulunmamaktadır. Yetişkin aşılamaları dünyada bu işi en iyi yapan İskandinav ülkelerinde bile yüzde 50’leri geçmiyor. Bizim gibi ülkelerdeyse, gripte oran biraz daha yüksek olsa da pnömokok aşısı dediğimiz zatürreye karşı aşılanma oranı yüzde 1’in altında. Oysa aşılanması gereken birçok risk grubu var” şeklinde konuşuyor.
Kronik hastalığı olanlar mutlaka aşılanmalı
“Aşılama yalnızca çocuklara yapılır diye bir şey yoktur. Erişkinlik dönemi boyunca yapılması gereken pek çok aşılama vardır” diyen Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “Korunma doğar doğmaz çocukluk çağıyla başlar, ancak yinelenmesi gerekir. Yetişkinlikte de hasta olma olasılığı küçümsenmemelidir. Altta yatan, kronik hastalığı olan kişiler bu nedenle duyarlı ve farkında olmalıdır. 65 yaş üzeri kişiler ile kronik kalp, akciğer, böbrek ve şeker hastalarının, 5 yılda bir pnömoni (zatürre) aşısı, her yıl da grip aşısı yaptırmaları gereklidir. Bunun için yoğun eğitim faaliyetlerinin yürütülmesine ihtiyacımız var” diye konuşuyor.
Kimler risk grubunda?
“Dünyanın her yerinde çocuk aşılaması yetişkin aşılamasına göre daha yaygın ilerliyor. Örneğin pnömokok aşısında çocukluk çağındaki aşılama oranlarının Türkiye’de yüzde 97 gibi yüksek rakamlara ulaşarak oldukça başarılı bir noktaya geldi. 2009 yılına kadar yılda 1500 çocuğu menenjit nedeniyle kaybediyorduk. Bu oran, aşılamayla çok büyük düşüş gösterdi. Aşı, zatürre vakalarında ve orta kulak iltihabında yüzde 40 koruma sağlıyor” diyen Ceyhan, kronik akciğer hastaları, kronik kalp hastaları, koroner kalp hastalığı olanlar, KOAH ya da astım gibi solunum yolu hastalıkları olanlar, şeker hastalığı olanlar, kronik böbrek yetmezliği ve kronik karaciğer hastalığı olanlar ve 65 yaş üstü kişilerin risk grubunda yer aldığını belirtti. “Zatürre her yaşta görülmekle birlikte en çok bebeklerde ve 60 yaş üstü kişilerde ölüme neden oluyor. Bunlar bağışıklık problemleri nedeniyle zatürre geçirirse daha ağır seyredebilecek gruplar. Sağlık Bakanlığı verilerine göre zatürre Türkiye’de 1-4 yaş arasındaki çocuklarda yüzde 22 oranla en çok görülen ölüm nedeni” dedi. Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Bağışıklama Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan pnömokok bakterisinin zatürre dışında pek çok hastalığa neden olduğunu da ifade etti. Pnömokokun zatürrede, kulak iltihaplarında, sinüzitte, menenjitte, kana bakteri karışmasında en sık görülen etken olduğunu belirtti.
İşgücü kaybını engelliyor, sağlık harcamalarını azaltıyor
Yetişkinlerde aşı uygulamalarının daha yaygınlaşması için hekim ve hastalarda yeterli bilincin geliştirilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Mehmet Ceyhan “Aşılar korunmanın yanı sıra tasarruf sağlar, işgücü kaybını engeller, sağlık harcamalarını azaltır. Aşı ilaçtan farklıdır. Hasta olmadan olası riske karşı alınan bir önlemdir. Yaptığımız maliyet yarar analizine göre aşı giderleri ile aşısız giderleri karşılaştırdığımızda bir yılda 20 milyar lira tasarruf etmek mümkün. Risk grubu dediğimiz hastalara bakan göğüs hastalıkları uzmanları, dahiliye uzmanları, şeker hastaları risk grubunda olduğu için endokrinoloji uzmanları, böbrek hastaları risk grubunda olduğu için nefroloji uzmanları ve aile hekimleri hem kendileri bilinçlenerek hem de risk grubundaki hastalarını aşılanmaya teşvik etmeliler” diyerek aşılamada hekim tavsiyesinin önemini vurguladı.