Stres, ani işitme kayıplı hastalarda sık rastlanılan bir durumdur. Ani işitme kaybı ile birlikte hastada kulakta çınlama, baş dönmesi gibi şikâyetler de görülebilir.
Üç günden daha kısa bir sürede, 30 db. veya daha fazla işitme kaybı gelişmesine “ani işitme kaybı” denir. Ani işitme kaybı genellikle sadece bir kulakta gelişir. Nedeni tam olarak bilinmemekle beraber viral ve vasküler (damarsal) nedenler üzerinde durulmaktadır. Stres, ani işitme kayıplı hastalarda sık rastlanılan bir durumdur. Ani işitme kaybı ile birlikte hastada kulakta çınlama, baş dönmesi gibi şikâyetler de görülebilir. Konuyla ilgili önemli bilgiler veren Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Coşkun Şanverdi, KBB muayenesi ve ardından yapılacak bir işitme testinin tanı konulması için genellikle yeterli olduğunu belirtiyor. Şanverdi, rutin kan testlerinin (kan sayımı, kan şekeri gibi) mutlaka yapılması gerektiğini ve iç kulak ile beyin MR’ı gerektirecek durumların sıklıkla olmasa da yaşanabildiğini ifade ediyor.
Ani işitme kaybının nedenleri nelerdir?
Ani işitme kayıplarında en çok virüsler suçlanmaktadır. Yapılan araştırmalarda ani işitme kaybı geçirenlerin yaklaşık 1/3 ünün işitme kaybı başlamadan kısa süre önce bir üst solunum yolu enfeksiyonu geçirdiği gösterilmiştir. Özellikle kabakulak, kızamık ve İnfluenza (grip virüsü) virüsleri işitme kaybı yapma konusunda en çok tespit edilmiş virüslerdir. Çocuklardaki sonradan oluştuğu bilinen tek taraflı işitme kayıplarına en çok kabakulak virüsü sebep olmaktadır. Virüsler dışında iç kulağa kan akımını bozan damar hastalıkları, pıhtı atması, beyin kanamaları, lösemiler, romatizmal hastalıklar da ani işitme kaybı yapabilmektedir. Ayrıca iç kulak tümörleri, yüksek şiddette gürültüye aniden maruz kalma (akustik travma) ve kazalar (kulak kemiğinde kırılmalara yol açarak, örneğin trafik kazaları, kulağa alınan darbeler sonucu v.s) da ani işitme kaybına neden olabilirler.
Risk faktörü oluşturan meslek grupları nelerdir?
Gürültü, kişinin istemediği ve rahatsızlık veren ses olarak tarif edilebilir. Sesin gürültü olarak kabul edilebilmesi birçok faktör tarafından etkilenmektedir. Örneğin sesin şiddeti, kişinin uyumu ve hassasiyeti, yaşı ve psikolojik durumu bu konuda etkili olmaktadır. Aynı şiddetteki bir müzik insanı rahatlatırken bir makine gürültüsü insanı rahatsız edebilmektedir. Gürültü insanda stres yaratıp zarar verebildiği gibi iç kulak üzerinde de kalıcı hasarlar oluşturabilmektedir. Gürültüye bağlı işitme kayıpları 3 grupta incelenmektedir. Bunlardan birincisi gürültülü bir ortamda dakikalar veya saatlerce kaldıktan sonra oluşan ve genellikle 24 saat içinde düzelen geçici işitme kaybıdır. Örneğin disko veya konserlerden sonra kulakta hissettiğimiz tıkanıklık ve uğultunun belli bir süre sonra düzelmesi bu durumu bir örnektir. Ancak bu yüksek gürültüye sık sık maruz kalınırsa, oluşan geçici işitme kaybı düzelmeyebilir ve artık kalıcı işitme kaybı dediğimiz durum oluşabilmektedir. Örneğin disko çalışanları, fabrika çalışanları, testere, matkap kullananlar, iş makinası kullananlar kronik olarak yüksek gürültüye maruz kaldıklarından kalıcı işitme kaybıyla karşı karşıya kalabilmektedirler. Gürültüye bağlı işitme kayıplarının en ağır formu ise akustik travma dediğimiz çok şiddetli gürültüye aniden maruz kalma sonucu oluşan kayıptır. Örneğin kulağa yakın olarak meydana gelen ateşli silah patlamaları, bomba patlaması gibi durumlarda kulak zarı yırtılması, işitme kemiklerinde kopma, iç kulak zarlarında yırtılma çok ağır ve geri dönüşümsüz hasarlar oluşturmaktadır.
Gürültülü ortamlarda hastalıktan nasıl korunabilinir?
Yüksek gürültülü ortamlarda mümkün olduğu kadar az bulunmak hastalıktan korunmak için en önemli yoldur. Ancak mecburen kalınması gerekiyorsa çalışanların kulaklık takarak ortamda bulunması ve ortamda bulunma sürelerini asgariye indirmeye çalışmaları ve mesai saatlerine uyması önemlidir çünkü gürültüye maruz kalınan süre uzadıkça hasar oluşma riski de artmaktadır. Ortamdaki gürültü seviyesi de mutlaka ölçülmelidir. İnsan kulağında kalıcı hasar oluşturan gürültüler 85 db. in üzerindeki seslerdir.
Ani işitme kaybının tedavisi var mıdır?
Ani işitme kaybının tedavisinde önemli olan altta yatan sebebi tespit edebilmeye çalışmaktır. Eğer viral etken bulunursa antiviral tedavi verilebilir. Eğer lösemi, kan pıhtılaşması, beyin kanaması, iç kulak tümörleri gibi nedenler tespit edilirse nedene yönelik uygun tedavi verilir. Ancak her zaman net bir sebep bulunamayabilir. Bu durumda en etkin tedavi yöntemleri olarak yüksek basınçlı oksijen tedavisi, kortizon tedavisi, B vitamini desteği, iç kulağa giden kan akımını artıran ilaçlar tedavi seçeneği olarak kullanılmaktadır. Ancak gürültüye bağlı oluşan işitme kayıpları genelde tedaviye en az yanıt veren ve neredeyse hiç düzelme göstermeyen işitme kayıplarıdır. Bu da gürültüden korunmanın önemini daha da artırmaktadır.