Okul ve hayat başarısı üzerine yapılan araştırmalara göre, akademik başarıyla hayat başarısı arasındaki ilişki doğru orantılı. Ancak istisnalar da yok değil.
Çünkü okul başarısı yüksek olmasına rağmen hayat başarısı düşük olan veya okul başarısı düşük olduğu halde iş, aile ve arkadaş ilişkilerinde başarılı olanlar da var.
Zekâ kavramının tanımı halen tartışmalı olmakla birlikte en kabul gören tanım; yaşanılan çevreye uyum sağlayabilme, yeniyi öğrenme ve uygulayabilme yeteneği şeklinde. Günümüzde zekânın, bireyin bilişsel fonksiyonlarını ele alan IQ (Intelligence Quotient) ile ölçüldüğünü belirten Uzman Klinik Psikolog Nuray Sarp, “Tanımdan da anlaşılabileceği gibi aslında zekâ ve çevrenin etkileşimi arasındaki ilişki, kişinin zeki olarak adlandırılmasını sağlar ve zekâ ile öğrenme arasında sıkı bir bağ vardır” diyor.
Klasik zekâ kavramının yanı sıra günümüzde duygusal zekâ kavramının da ön planda tutulduğunu belirten Sarp, duygusal zekâyı ise şöyle tanımlıyor:
“Duygusal zekâ; kişinin hem kendi, hem de başka kişilerin duygularının farkında olması, bunları anlaması, düzenlemesi ve kullanabilmesi becerisi veya eğilimidir. Duygusal zekâ, insanlarla daha başarılı ilişkiler kurmak, çevreye, değişen şartlara uyum sağlayabilmek ve diğerlerini anlamakla ilişkilidir. Bugün zekâ ile ilgilenirken en merak ettiğimiz alanlardan biri de başarı alanıdır.
Zeka başarıyı nasıl etkiliyor?
Peki, zekâ her zaman başarıyı beraberinde getirir mi? Bu sorunun cevabını Psikolog Nuray Sarp şöyle veriyor:
“Başarı, önceden belirlenmiş hedefler doğrultusunda planlı hareket ederek istenilen sonuca ulaşmaktır. Akademik başarı ile hayat başarısı aynı değildir. Çocuk için akademik başarı; öğrencinin bulunduğu okul, sınıf ve derse göre belirlenmiş sonuçlara ulaşmada göstermiş olduğu ilerlemedir. Okul başarısı ve hayat başarısını araştıran ve 20 yıldır devam eden bir araştırmada, öğrencilerin lisedeki okul başarıları ve ilerleyen yıllarda hayat başarıları incelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre okul başarısıyla hayat başarısı arasındaki ilişki doğru orantılıdır. Ancak, okul başarısı yüksek olmasına rağmen hayat başarısı düşük olan ya da okul başarısı düşük olduğu halde iş, aile ve arkadaş ilişkilerinde başarılı olan kişiler de vardır.”
Öğrencinin, okuldaki eğitim ve öğretimden faydalanmasını sağlayan tutum ve davranışları; sosyal beceriler, motivasyon, çalışma becerileri ve kararlılık olarak sıralayan Sarp, çocuğun başarısını etkileyen faktörler hakkında şunları söylüyor:
“Çocuğun okuldaki başarısını birçok faktör belirleyebilir: Geleneksel zekâ, sosyal beceriler, aile faktörü, arkadaş ilişkileri, sosyal aktivitelerde yer alma, benlik algısı gibi. Birçok araştırma zekâ ile okul başarısını ilişkili bulmaktadır, ancak daha uzun vadede yapılan incelemelerde yüksek zekânın başarıyı her zaman getirmediği görülmektedir. Bu noktada saydığımız diğer faktörlerin işin içinde olduğunu düşünebiliriz. Aile hayatı ve öğrencilerin sosyal becerileri başarı üzerinde büyük bir öneme sahiptir. Diğer yandan duygusal zekâ yaşamın tüm alanındaki başarıyla daha yakından ilişkili görülmektedir.”
Zeka nasıl ölçülür?
Psikolog Sarp, ülkemizde de klasik zekâ ölçme yöntemleri olan “Stanford-Bilet” ve “Wechsler” testlerinin kullanıldığını söylüyor ve “Bu testler IQ ölçmektedir. EQ yani duygusal zekâyı ölçen de birçok test bulunmaktadır” diyor.
Genetik mi, etkili çevre mi?
Uzman Klinik Psikolog Nuray Sarp, genetik mirasın önemli bir belirleyici olduğunu söylüyor ancak çevrenin de zeka gelişiminde önemli rol oynadığını anlatıyor:
“Aynı ortamda büyüyen tek yumurta ikizlerinin zeka seviyeleri yüzde 70 oranında benzerlik göstermektedir. Bu zekânın genetik yönünün olduğunu bize gösterir. Yapılan evlat edinme araştırmasına göre, biyolojik annelerinin IQ skorları 95’in altında ve 120’nin üzerinde olan çocuklar sosyoekonomik düzeyi normalin üzerinde ailelere verilmiştir. Okul çağındayken çocukların IQ seviyeleri ölçüldüğünde biyolojik annesi düşük düzeyde IQ seviyesinde olan çocuklar ortalamanın üzerinde IQ skorları almışlardır. Ancak, biyolojik anneleri yüksek IQ seviyesinde olan çocukların skorları daha iyidir. Bu durum, zekâ düzeyinde genetik faktörün yanında çevresel faktörün de etkili olduğunu göstermektedir.”
(NTVMSNBC)