Boehringer Ingelheim, KOAH, astım, idiyopatik pulmunoer fibrozis (IPF), akciğer kanseri gibi solunum sistemi hastalıkları yaşayan hastalar için yeni ilaçlar geliştiriyor. Bu hastalıkların tedavileri için devrim niteliğinde ilerleme kaydedildi.
Boehringer Ingelheim, 3. Uluslararası Araştırma ve Geliştirme basın konferansında, şirketin solunum alanındaki deneyimine bir yenisini daha ekleyerek astım, KOAH, İPF ve akciğer kanseri için geliştirdiği ürünlerini tanıttı.
KOAH’DA ÖNEMLİ GELİŞMELER VAR
Boehringer Ingelheim’ın solunum alanındaki, kronik obstrüktif akciğer hastalığının (KOAH) tedavisine yönelik piyasadaki ürünü yılda 25 milyon hasta deneyimiyle tüm dünyada en çok reçete edilen ilaç olma özelliğine sahip.
Boehriger Ingelheim, ‘gerçek yaşam koşullarının’ mümkün olduğunca sağlamasına gayret ederek gerçekleştirdiği çeşitli çalışmalarda KOAH alevlenmelerini azaltmada anlamlı ölçüde daha iyi sonuçlar ortaya koyuyor.
KOAH’ın ilerleyişinin ve hastalığın uzun vadeli sonuçlarının anlaşılmasına yönelik çalışmalarını artıran Boehringer Ingelheim, araştırma stratejisi kapsamında bronkodilatasyon araştırmalarındaki lider konumunu korumak adına attığı adımları sürdürmekte.
ASTIM ÇALIŞMALARI SONUÇLARI HEYECANLA KARŞILANDI
Mevcut tedavi seçeneklerine karşın astım hastalığına yönelik gerçekleştirilen PrimoTinA-asthma™ çalışmalarının sonuçları göğüs hastalıkları uzmanları tarafından heyecanla karşılandı. Bu çalışmanın sonuçları astım için geliştirilen ürünün şiddetli astım ataklarını (alevlenmelerini) anlamlı ölçüde azalttığını ortaya koyuyor. Akciğer fonksiyonunda iyileşme beklerken, alevlenme riskinde yaşanan anlamlı düşüş bilim adamları için sürpriz oldu .
IPF’DE YENİ TEDAVİLERE YÖNELİK TIBBİ İHTİYAÇ YÜKSEK
Idiyopatik pulmoner fibrozis (İPF) tüm dünyada 100 binde 14 ile 43 kişi arasında değişen görülme sıklığıyla önemli bir hastalık. Bununla birlikte tanı konduktan sonraki iki-üç yıl içinde hastaların yüzde 50’sinin kaybedilmesi dolayısıyla hastalığın etkisinin yüksek olduğu açıklanmakta. Bu nedenle de etkin yeni tedavilere duyulan tıbbi ihtiyaç büyük.
Boehringer Ingelheim’ın IPF tedavisine yönelik geliştirmekte olduğu ilaçla ilgili baş araştırmacı Prof. Dr. Luca Richeldi, “Zaman içinde akciğer fonksiyonundaki düşüşte görülen olumlu eğilimler, akut alevlenmelerin insidansında azalma ve yaşam kalitesinde artma, ürünle ilgili ümit verici kavramsal kanıtlardır” şeklinde konuştu.
AKCİĞER KANSERİNDE KEMOTERAPİYE KIYASLA DAHA BAŞARILI OLDUĞU GÖRÜLÜYOR
Akciğer kanseri dünyadaki en yaygın ve en ölümcül kanser formudur. Avrupa’da, yılda 391 bin yeni kanser olgusu ve her yıl 342 bin ölüm bildirilmekte.
Boehringer Ingelheim’ın akciğer kanserine yönelik ilacı üç tescil çalışmasında pozitif KHDAK (Küçük hücre dışı akciğer kanseri) hastaların tedavisinde benzeri görülmemiş birinci basamak etkinlik ortaya koymuştur. Ayrıca hastalıkla ilgili semptomların kontrolü ve yaşam kalitesi açısından kemoterapiye kıyasla daha iyi sonuçlar elde edilmiştir.
“ELDE ETTİĞİMİZ SONUÇLARI HASTA YARARINA DÖNÜŞTÜREBİLMEKTEN ÖTÜRÜ GURURLUYUZ”
Şirketin Biberach, Almanya’daki Ar-Ge bölümünü araştırmacılarından Boehringer Ingelheim Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Andreas Barner konuyla ilgili yaptığı açıklamada, sağlık sektöründe her gün bir yenisi eklenen zorluklar, artan maliyet, ruhsat veya pazarla ilgili güçlüklere rağmen şirketin yenilikçi araştırma ve geliştirme programlarını sürdürme hedefini vurguladı. Yeni ilaçların geliştirilme sürecinde en yüksek klinik çalışma kalitesinin benimsenmesi ve toplum tarafından karşılanabilirliğinin gözetilmesi gerektirdiğinin de altını çizdi.