Günümüzde MS’de atak gelişimini önlemek ve özürlülük ilerleyişini yavaşlatmak tedavi ile mümkün…
Türk Nöroloji Derneği Nöroimmunoloji Çalışma Grubu’nun iki yılda bir düzenlemekte olduğu Klinik Nöroimmunoloji Sempozyumları’nın yedincisi bu yıl İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi tarafından 17-20 Mayıs 2012 tarihleri arasında Çeşme’de gerçekleştirildi. Başkanlığını Prof. Dr. Gülşen Akman Demir’in yürüttüğü sempozyum düzenleme kurulunda Prof. Dr. Ayşe Altıntaş, Prof. Dr. Mefkure Eraksoy, Doç. Dr. Erdem Tüzün ve Doç. Dr. Murat Kürtüncü yer alıyordu.
Nöroimmunoloji alanında pek çok çalışması olan ünlü yerli ve yabancı konuşmacılar ve oturum başkanlarının yer aldığı sempozyuma 180 civarında izleyici katıldı. Sempozyumda Türkiye’nin önemli bir sorunu olan Behçet hastalığının yanı sıra, laboratuvar incelemelerinin nöroimmunolojideki yeri, nöromiyelitis optika (Devic) hastalığı, paraneoplastik ve otoimmun ensefalopatiler, Alzheimer hastalığı, inflamatuar nöropatiler ve nöromüsküler bileşkenin inflamatuar hastalıklarının yanı sıra çocukluk çağında MS ve MS tedavisindeki yenilikler her yönüyle ele alındı.
Prof. Dr. Gülşen Akman Demir (İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı) Multipl skleroz’un en sık 20-40 yaş arasındaki genç erişkinlerde ortaya çıkabilen, ancak çocukları ve daha ileri yaştaki kişileri de etkileyebilen bir merkezi sinir sistemi hastalığı olduğunu belirterek genç insanlarda travmalardan sonra en sık ikinci nörolojik özürlülük nedeni olduğunu açıkladı.
Genellikle tekrarlayan ataklarla hastalığın başladığını söyleyen Prof. Dr. Gülşen Akman Demir, “Bu ataklar en az 24 saat sürmekle beraber genel olarak birkaç hafta sürebilir ve sonrasında kendiliğinden ya da ilaç tedavisi ile büyük oranda veya tamamen düzelir. Bu ataklar sırasında sıklıkla görülen belirti ve bulgular arasında gözde puslu görme veya görme kaybı, çift görme, bacaklarda uyuşma-güçsüzlük, dengesizlik yer alır. Bazı durumlarda ataklar tam düzelmeyebilir, kalıcı nörolojik bulgulara yol açabilir. Bazı durumlarda nörolojik bulgular yavaş ilerleyici bir seyir gösterebilir” dedi.
Prof. Dr. Gülşen Akman Demir, MS’in tanısı ve tedavisi hakkında şu bilgileri verdi:
MS tanısı nasıl konur?
MS’in tek bir tanısal gereci yoktur. Genellikle hastanın öyküsü (nörolojik geçmişi), nörolojik muayene bulguları, kranyal (beyin) ve spinal (omurilik) MR bulguları, bazı durumlarda beyin-omurilik sıvısı bulguları (belden su alarak) ve bazı durumlarda elektrofizyolojik bazı testlerle tanı konur. Çok nadiren diğer tanı olasılıklarını dışlamak için biyopsi yapılması gere
MS nasıl tedavi edilir?
Bugün için multipl sklerozun henüz kesin bir tedavisi olmamakla birlikte, atakla ortaya çıkan nörolojik bulguların giderilmesi, atakların önlenmesi, kalıcı nörolojik bulguların ve özürlülüğün önlenmesi mümkündür.
Atakların tedavisi nasıl yapılır?
Ataklarla ortaya çıkan nörolojik bulguların giderilmesinde başlıca kullanılan ajan steroid (kortizon) tedavisidir. Çok farklı uygulama yolları ile verilebilir. Çoğu zaman steroid tedavisi ile tam veya tama çok yakın oranda düzelme gözlenir. Eğer yeterli düzelme gözlenememişse alternatif bir tedavi biçimi plazmaferezdir (plazma filtrasyonu ile kandaki bazı antikorların dolaşımdan uzaklaştırılması).
MS’de uzun vadeli koruyucu tedavi nasıl uygulanır?
Multipl skleroz tedavisinde bugün en başarılı olduğumuz noktalardan biri önleyici tedavidir. Burada amaçlanan nörolojik özürlülük yerleşmeden ve birikmeden gelişmesini önlemektir. Bu amaçla kullanılan standart tedaviler ve ikinci basamak tedaviler ülkemizde mevcuttur. Ayrıca çalışmaları süren ve yeni tamamlanmış olan pek çok yeni molekülün de piyasaya çıkması beklenmektedir. Amerikan İlaç Dairesi (FDA) veya Avrupa İlaç Dairesi (EMA) tarafından onay alan bütün ilaçlar gerektiğinde Sağlık Bakanlığı’ndan özel izin başvurusu ile ülkemizde de kullanılabilmektedir.
Belirti tedavileri (semptomatik tedaviler) nelerdir?
Multipl sklerozda pek çok belirti tedavisi (semptomatik tedavi) seçeneği de mevcuttur. Bunlar arasında kas gevşeticiler, nöropatik ağrıya yönelik ilaçlar, mesane problemleri ile ilgili ilaçlar, depresyona yönelik ilaçlar sayılabilir. Fizyoterapi de multipl sklerozun olmazsa olmaz tedavi seçeneklerinden biridir. İlaç tedavisinin yanı sıra gerekli durumlarda fizyoterapinin yararları yadsınamaz.
MS’de yakın gelecekteki tedavi seçenekleri neler olabilir?
Yukarıda söz edilen Faz II ve Faz III çalışması sürdürülmekte olan pek çok ilaç molekülünün yanı sıra kök hücre tedavileri de yoğun olarak araştırılmaktadır. Çok farklı biçimlerde uygulaması yapılan kök hücre araştırmalarının multipl skleroz hastalarında, yerleşmiş olan kalıcı özürlülüğü gidermekte ve nörolojik işlevi geri kazanmada çok ciddi umutlar vaat ettiği düşünülmektedir