Böbreklerin hemen üstünde yer alan üçgen biçimindeki böbrek üstü bezleri, salgıladıkları hormonlarla vücut için yaşamsal önem taşıyor. Stres anında vücutta dengeyi koruyan böbrek üstü bezlerinde ortaya çıkan tümörler, genellikle başka bir hastalık nedeniyle karın içinin görüntülenmesi ya da ani olarak ortaya çıkan yüksek kan basıncı gibi sorunların araştırılması sırasında ortaya çıkıyor.
Anadolu Sağlık Merkezi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Erdem Türemen ve Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Kemal Raşa, hastalık ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi veriyor.
Hormonal aktiviteler araştırılmalı
Bilgisayarlı Tomografi ile yapılan incelemelere göre, rastlanma sıklığının yüzde 1 ile 4.4 arasında değiştiğini ifade eden Anadolu Sağlık Merkezi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Erdem Türemen, tanı konduğunda hormonal aktivitelerin araştırılması gerektiğine dikkat çekiyor.
“Böbrek üstü bezleri, kabuk kısmı (korteks) ve iç kısımdan (medulladan) oluşuyor. Korteksten kortizol, aldosteron ve androjen hormonları; medulladan da adrenalin ve noradrenalin salgılanıyor” diyen Dr. Erdem Türemen, bunların ana görevlerini; kan basıncını sabit tutmak, sıvılar ile elektrolitleri dengelemek ve stres anında vücuttaki gerekli düzenlemeleri yapmak olarak özetliyor.
Hastaların yağ dokusu dağılımı değişiyor
Dr. Türemen, bu tümörlerin yüzde 20’sinin hormonal yönden aktif olduğunu belirtiyor. Eğer kitle kortizol hormonu salgılıyorsa hastalarda yağ dokusu dağılımının değiştiğine işaret eden Dr. Türemen, “Yağ dokusu göbek çevresinde, yüzde ve ensede toplanıyor. Kan kortizol ölçümleri ve kortizol baskılama testleri ile tanı kesinleşiyor” diyor. Dr. Türemen, kitlenin aldosteron hormonu salgılaması durumunda ise, bu durumun kendini kontrol altına alınması zor hipertansiyon ve elektrolit bozuklukları ile gösterdiğinin belirtiyor.
Tanı için farklı yöntemler var
Dr. Türemen, adrenalin tümörlerinin belirtilerini ise söyle sıralıyor:
“Ani ve ataklar halinde olan kan basıncı yüksekliği, buna eşlik eden soğuk terleme, deride solukluk, aşırı kaygı durumu (panik atak ile karışabiliyor), baş ağrısı, ‘flushing’ denilen yüzde ve boyunda atağa eşlik eden kızarıklık hali, bulantı ve kusma ile nefes darlığı…”