Doktor Cüneyt Gedikli, diyabetli hastaların yaşamına onların penceresinden bakmanın tedavi sürecinde çok önemli olduğunu söyledi.
Türk hekimlerinin diyabet tedavisine yaklaşımını da aynı strateji doğrultusunda izlediklerini belirten Doktor Gedikli, “Aynı pencereden bakmak, hem hasta hem de hekimlerle empati kurabilmeyi, onların düşüncelerini ve duygularını anlamayı gerektiriyor” dedi.
2030 yılına kadar dünyadaki diyabetli hasta sayısının 450 milyona ulaşması beklendiğini kaydeden ve ciddi metabolik hastalıklar arasında diyabetin en yaygın hastalık olduğunu ve diyabetli birey sayısının; nüfus artışına, yaşlanmaya, kentleşmeye, fiziksel aktiviteye ve obezite prevelansının yükselmesine bağlı olarak ciddi artış gösterdiğini ifade eden Gedikli şunları söyledi: “Dünyada her 10 saniyede iki kişiye yaşamı tehdit eden ve organ hasarlarına yol açabilen diyabet tanısı konulurken, her 10 saniyede bir kişi de diyabet ya da diyabete bağlı olumsuz sonuçlar nedeniyle yaşamını yitiriyor.Tüm dünyada 2010 yılı için tahmin edilen diyabetli sayısı 285 milyona yükselerek, dünya nüfusunun yüzde 6,6?sı diyabetli haline geldi. Öte yandan, diyabetli hasta sayısının 2030 yılına kadar 450 milyona yükselmesi bekleniyor.”
Şeker Hastalarını Bekleyen Bir Tehlikede de Obezite
Öte yandan, uzmanlar diyabet, kalıtsal ve sonradan edinilen faktörlerin etkileşimi ile oluşan insülin adı verilen hormonunun aktivitesindeki yetersizlik nedeniyle yüksek kan şekeri ve buna bağlı olarak dokularda oluşan metabolik anormallikler ile kendini gösterdiğine dikkat çekiyor. Kronik bir hastalık olan diyabet, uzun yıllar belirti göstermeden, organ hasarı geliştiğinde kendini belli edebiliyor. Hastalık kontrol altına alınmadığında organ kaybı ya da diyabete bağlı organ yetersizliği ve ölümle sonuçlanabiliyor. Kan şekeri kontrol altına alınması gereken bu kişilerde, aşırı şişmanlık yani obezite en önemli risk faktörü olduğu belirtiliyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün verileri Türkiye’de diyabetin artış hızının dünya ve Avrupa genelinin üzerinde olduğunu ortaya koyuyor. Metabolik Sendrom Derneği tarafından 17 ülkede yürütülen PURE (İleriye Dönük Kentsel Kırsal Epidemiyolojik Çalışma) çalışmasına göre; Türkiye’de her iki kişiden birinde şişmanlık, her 4 kişiden birinde de şeker bozukluğu bulunuyor.
Bugün yüzde 14’lere ulaşan diyabet prevelansına sahip bir ülke olarak diyabetin hem hastaya hem de devlete yükünü azaltabilmek için iyi ve doğru tedavinin önemi çok büyük.