Tüp bebek tedavisinde tek embriyo transferi uygulama zorunluluğu getirilmesi ile birlikte anne-baba adayları ve pek çok tüp bebek merkezinde bu zorunluluğun gebelik sonuçlarında azalmaya neden olabileceği endişesi doğdu. Peki tek embriyo transferi gerçekten başarı şansını düşürüyor mu?
Amerikan Embriyoloji Cemiyeti akreditasyonuna sahip Memorial Antalya Hastanesi’nin Tüp Bebek Merkezi Sorumlusu Op. Dr. Batu Aydınuraz ve Laboratuvar Sorumlusu Biyolog Doktor Enver Kerem Dirican, bu kararın tüp bebek tedavisinde gebelik başarısını düşürmediğini söyledi ve nedenlerini anlattı.
Embriyonun 5. gün aşamasına getirilebilmesi başarıyı arttırdı
Bu karar alındığında, tek embriyo transferini yaklaşık 10 yıldır uygulamakta olan bazı ülkelerde başarı oranlarının düşmediğini biliyor, bizde de aynı durumun yaşanacağını düşünüyorduk. Nitekim beklediğimiz gibi üç embriyo transferi yerine tek embriyo transferinin tüp bebek tedavisinde başarı oranını düşürmediğini gözlemledik. Bu başarının elde edilmesini sağlayan en önemli neden embriyonun laboratuvar ortamında “5. gün-blastokist” aşamasına getirilebilmesidir. Embriyonun rahimde tutunma yeteneğinin daha yüksek olduğu bu aşama tek embriyo transferi ile tüp bebek tedavisinin olumlu sonuçlanmasını sağlamaktadır.
Dondurma-çözme yönteminde embriyonun hücre hasarı en aza indi
Embriyo dondurma- çözme yöntemlerindeki yeni gelişmeler ile birlikte tek embriyo transferi yaptığımız çiftlerde transfer etmediğimiz diğer canlı embriyoların sağlıklı bir şekilde dondurulup çözülmesini sağlayarak bu sonuçların daha da ileri götürülmesini sağlayabildik. “Vitrifikasyon” adı verilen bu işlem ile embriyoyu çok ani ve hızlı bir şekilde soğutuyor, soğuturken buz kristallerinin oluşmasını engelliyoruz. Böylelikle hücre hasarı çok aza indirgeniyor. Son yıllarda bu teknikte de yapılan ilerlemeler sayesinde bugün gördüğümüz çözme sonrası canlılık oranlarını hemen hemen yüzde yüz olarak verebiliyoruz.
Anne- baba adayları için hem fizyolojik hem ekonomik avantaj sağlıyor
Dondurma-çözme işlemi 2 yönden avantaj sağlıyor. Sadece tek embriyo transfer edilebildiği için transfer artığı embriyo sayısında bir artış meydana geldi. İşlemin birinci avantajı transfer artığı olarak tanımlanan bu embriyoların çiftler tarafından gerek 2. ya da 3. bebekleri için gerekse başarısız olunması durumunda gerekebilecek yeni bir tedavide kullanılabiliyor. Böylelikle anne adayları tekrar tekrar çeşitli hormon tedavileri almak zorunda kalmıyor ve yumurta toplanması gibi basit de olsa bir cerrahi girişime maruz kalmıyor. Yani çiftler hem fizyolojik olarak hem de ekonomik olarak daha avantajlı konuma geliyor.
Doğru sperm seçimi başarıda büyük rol oynuyor
Tek embriyo ile transferin tüp bebek tedavisinde başarıyı düşürmemesini sağlayan bir başka neden, 5. gün-blastokist aşamasına gelmiş olan embriyonun oluşması için belirli koşulların var olmasıdır. Bu koşullardan biri anne-bebeğe ait olan genetik materyalin sağlıklı olmasıdır. Diğer koşul, döllenme amacıyla seçilen sperm hücrelerinin DNA açısından normal olması yani bu spermlerin DNA’larında herhangi bir kırıklık olmamasıdır. Yine merkezimizde yaptığımız çalışmalarımızda DNA kırıklarının varlığı açısından olgularımızı inceliyor ve burada herhangi bir problem gördüğümüz takdirde “İMSİ” adını verdiğimiz, sperm hücrelerinin yapılarının çok derinlemesine incelenmesine imkan veren bir yöntem ile sperm seçimini gerçekleştiriyoruz. Bu seçim doğal olarak embriyo gelişiminin daha iyi olmasına yol açıyor. Bu iki faktörü bir araya getirdiğimizde, elimizde anne ve babadan aldığımız hücrelerimizin arasından en iyilerini değerlendirmiş oluyoruz.
Laboratuvar koşulları çok önemli
Embriyonun 5. gün-blastokist gelişimini destekleyerek başarı sağlayan bir diğer unsur, tüp bebek laboratuvarının hem uygulama koşulları hem teknik alt yapı hem de uygulayıcıların tecrübesi anlamında yeterli olmasıdır. Tüp bebek merkezi laboratuvarı hava kalitesi açısından iyi değerlendirilmeli, özellikle havadaki bir takım bakterilerin ve partiküllerin işlemlere zarar vermesini engelleyecek şekilde tasarlanmalıdır.