SGK Başkanı Fatih Acar, sosyal güvenlik siteminde gerçekleştirilen reformları ve gelecek hedefleri hakkında açıklamalarda bulundu.
Gelir idaresi testi uygulamasının sonuçlarında bazı sorunların yaşandığı ve bazı vatandaşların muayenede sorunlar yaşadığı yönündeki haberlerle ilgili, sistemde genel bir sorunun yaşanmadığını aktaran Acar, şöyle konuştu: “1 Ocak’tan itibaren yeni bir sisteme geçtik. Bu sistemin özeti zorunlu genel sağlık sigortası. Daha önce yeşil kartlılar 9,1 milyon kişi Sağlık Bakanlığı’na bağlıydı, 1 Ocak 2012 yılından itibaren SGK’ya geçti. Birde kapsam dışı olan 1 milyon 700 bin kişi var. Yani bunlar 4A’lı, 4B’li ve 4C’li yani eski sistemde, sigortalı, yeşil kartlı ve emekli sandığına bağlı olmayan ya da bunların bakmakta yükümlülüğü olmayan 1 milyon 700 bin kişi. Bunlar 1 Ocak’tan itibaren gelir testi yaptırmak zorundaydılar. Yeşil kartlılar ise vize tarihleri doldukları tarihten itibaren bir ay içerisinde gelir testi yaptırmak zorundaydı. Tabii ki burada Ocak’tan itibaren bir yoğunluk yaşandı. Gerek vize tarihleri dolan yeşil kartlılar gerekse de 1 milyon 700 bin kapsam dışı kişinin gelir testi müracaatı bir yoğunluk oluşturdu.”
GELİR TESTİNDE MÜNFERİT BAZI SORUNLARIN DIŞINDA SGK’DAN KAYNAKLANAN BİR SIKINTI YOK
Bu gelir testini yapmak zorunda olan kurum Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları olduğunu hatırlatan Acar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bugüne kadar 7 milyon 444 bin kişi gelir testi için müracaat yapmış. Bunlardan 4 milyon 942 bin 769 kişi gelir düzeyi asgari ücretin 3’te birinden az çıkmış, yani bunların primini devlet ödeyecek. 2 milyon 248 bin 134 kişi, G1 diyoruz biz bunlara, gelir düzeyi asgari ücretin üçte biri ile asgari ücret arasında olan kişiler. Bunlar 35 lira prim ödemek suretiyle sağlık imkanlarından yararlanabilecekler. Yine 268 bin 766 kişi asgari ücretle asgari ücretin iki katı arasında geliri olan kişiler 106 TL prim ödemek suretiyle imkanlardan yararlanabilecekler. Birde 55 bin 257 kişi var, bunlarda yapılan gelir testinde gelir düzeyi iki katından fazla olduğu tespit edilmiş bunlarda 212 TL prim ödemek suretiyle sağlık imkanlarından yararlanacaklar. Şimdi bugüne kadar SGK açısından yaşanan bir sorun yok. Ancak takdir edersiniz ki sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarına müracaat eden 7 milyon 444 bin kişiden bahsediyoruz. Nüfusu kalabalık ilçelerde münferit sorunlarla karşılanmış olabilir. Bunların müracaatları henüz sonuçlandırılmış olmayabilir. SGK’ ya listeler gönderildiğinden itibaren bunların tescil işlemlerini yapıyoruz. Bazı münferit olaylar olabilir ama genel olarak sistemde bir sorun yok. Müracaat edenler sitemize girerek e-hizmet bölümünden kimlik numaralarını girerek sonuçları öğrenebilirler.”
Acar, bu konuda son günlerde çıkan haberlerden duyduğu üzüntüye de değinerek, şuanda bu alanda SGK’da böyle bir sıkıntının olmadığının altını çizdi.
5 MİLYON KİŞİNİN YEŞİL KARTININ İPTAL EDİLMESİ SÖZ KONUSU DEĞİL
5 milyon yeşil kartlının yeşil kartının iptal edileceğini yönündeki haberlere de değinen Acar, böyle bir şeyin iptal edilmesinin bu aşamada söz konusu olmadığını dile getirdi.
Acar, durumu şöyle açıkladı: “9,1 milyon yeşil kartlı içerisinde önemli miktarda yeşil kartı iptal edilen kişiler var ama bu rakam 5 milyon değil. Bakın burada 7 milyon 444 bin kişiye gelir testi teslim edilmiş. Bunların bir kısmı yeşil kartlı bir kısmı da kapsam dışı olan kişiler. Burada 4 milyon 940 bin rakamı eski yeşil kartlı statüsüne tabi olan kişileri ifade ediyor. Yani bu 4 milyon 940 bin rakamı yeşil kartı iptal edilenlerin rakamı değil, yeşil kart statüsünde gelir testi sonucunda gelir düzeyi asgari ücretin 3’te 1’i düzeyinde olan kesimleri ifade ediyor. Şuanda vize süresi dolmamış yeşil kartlılarımız var. Bunlar vize süreleri dolmadığı için henüz müracaat etmiş değil. Bütün bunlar vize tarihine başvuruların son tarihinden sonra belli olacak. Ne kadar yeşil kartlının kartının iptal edileceği, bütün bu işlemler bittikten sonra yani bir kişinin yeşil kartının vize süresi eylül ayında doluyorsa eylül ayından itibaren bir ay içinde gelir testi yaptırmak suretiyle bu tespit edilecek. Bunu söylemek için erken bunu özellikle ifade etmek istiyorum.”
Sosyal Güvenlik Kurumu olarak hedeflerinden de bahseden Acar, ‘E-haciz’ sistemi hakkında da bilgi verdi. Uygulamanın bir benzerine eskiden beri çalıştıklarını kaydeden Acar, bunu uygulamaya koymak birden sakıncalı olduğundan bankaların yetkilileriyle görüşmek ve alt yapısını oluşturmak suretiyle uygulamaya geçmeyi düşündüklerini ve gelir idaresi başkanlığının zaten bu uygulamayı yaptığını belirtti.
2012 YILINDA ‘E-HACİZ’ VE ‘AVUÇ İÇİ DAMAR İZİ’ UYGULAMALARI BAŞLAYACAK
Otomatik icra uygulamasının zaten yürürlükte olduğunu bildiren Acar, “Yani artık 4 aydan bir sosyal güvenlik kurumumuzun müdürlüğünde bütün işverenlerimizin borçlarının taraması yapılıyor ve ünitelere gönderiliyor. Yani otomatik olarak yapılıyor. Bunun ikinci aşaması olarak e-haciz işlemlerini yapacağımız aşamadır. Bununla ilgili teknik çalışmalarımızı hazırladık. Bankalarla gerekli görüşmelerimizi yaptık. İnşallah uygun bir tarihte bu konuyla işverenlerimizi de bilgilendirmek suretiyle bu uygulamayı da 2012 yılında hayata geçirmeyi düşünüyoruz. Yine konuşmamda da bahsettiğim gibi avuç içi damar izi uygulamasıyla kayıt dışı ile mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.” ifadelerini kullandı.
KAYIT DIŞI İLE MÜCADELE İÇİN ‘MESLEK KODU’ UYGULAMASI 2012 YILINDA YÜRÜRLÜKTE OLACAK
Kayıt dışı ile mücadelede çok köklü çalışmalarının olduğunu vurgulayan Acar, işverenlere uyarılarda bulundu. Tüm meslekleri esas alarak bir meslek kodu çalışması yapacaklarını anlatan Acar, “Bunu da kamuoyu ile paylaşıyoruz ki herhangi bir cezalı duruma düşmesin diye. Bu çalışmamızın amacı da tüm mesleklerimizi bir kod çerçevesinde sınırlandıracağız. Yani bir iş yerinde çalışan aşçıbaşı ile aşçı var. Bir aşçı başına doğal olarak daha fazla maaş aynı değil, yada bir iş yerinde işçilerle birlikte çalışan mühendis var, bunların maaşının aynı olmayacağını da sizlerde takdir ederseniz. Yani burada meslek kodu çalışmamızı 2012 yılında bitireceğiz. Bu konuyla ilgili de 81 il müdürlüğümüzde bilgilendirme çalışmalarımızı başlattık. Bütün sanayici, iş adamlarımıza, iş erbaplarımıza bu çalışmaları anlatmak suretiyle işverenlerimizin cezalı duruma düşmemesi için de bir çalışma yapıyoruz. Bizim buradaki amacımız geriye dönük olarak işverenlerimizi cezalı duruma düşürmek değil. Bu konuda çok kararlıyız 2012 yılından itibaren bu konuda daha hızlı çalışmalarımız olacaktır. Kayıt dışı ile kısa, orta ve uzun vadede programlarımızı hazırladık ve ümit ediyorum 2–3 yıl içerisinde çok önemli mesafeler alınacağını düşünüyoruz.” sözlerini dile getirdi.
Kayıt dışı ile mücadelede servislerin oluşturularak gelen bilgilerden yararlanılması çalışmasının söz konusu olduğuna değinen Acar, 23 kurumdan bilgiler geldiğini, gelen bilgileri değerlendirdiklerini söyledi. Acar, 2008 yılından beri 1 milyon 70 bin kişinin kayıt altına alındığına da dikkat çekti.
Kayıt dışı çalışmalarının bölgeler dikkate alınarak yapıldığının altını çizen Acar, son olarak kayıt dışı mücadele de ‘Alo 170’ in önemine vurgu yaptı. Alo 170 uygulamasının 100 kişi ile Karaman’da çalıştığını ve ikinci bir ilde de başlayacağını sözlerine ekledi.
(Zaman)