Anne ve baba adaylarının en büyük isteği, çocuklarının sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmesi… Ama bazen bebekte istenmeyen hastalıklar ya da anormallikler olabiliyor.
Günümüzde gelişmiş tıp, anne karnındayken bebek hastalıklarının tespit edilmesine büyük oranda imkan sağlıyor.
Down Sendrom Var mı Yok mu?
Onlardan biri de amniyosentez yani bebeğin etrafındaki sıvının alınıp genetik inceleme yapılması… Bu test, bebeğin down sendromlu olup olmadığını yüzde 100 tespit ediyor.
İstanbul’da bir eğitim ve araştırma hastanesinde 4 aylık hamile bir kadına bu testin yapılması ve sonrasında anne ve bebeğin hayatını kaybetmesi bu testin risklerini akıllara getirdi.
“Riskin Sıfır Olduğunu Söylemek Mümkün Değil”
Konuya ilişkin bilgi veren İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Buyru, “İğne batırılması gibi bir girişim amniosentez, her ne kadar kolay bir işlem gibi görünse de bu işlemlerin bir riski var. Riskin sıfır olduğunu söylemek mümkün değil” dedi.
Riskleri Neler?
Prof. Dr. Faruk Buyru, amniosentezin riskleri konusunda ise şunları söyledi:
“200’de 1 civarında erken doğum ya da düşüğe neden olabiliyor. Enfeksiyon kapabilir anne, su kesesi açılabilir. Bütün bunların sonucunda hiç beklenmeyen, istenmeyen gebelik düşükle sonuçlanabilir.”
Ölümle Sonuçlanması Çok Az Rastlanan Bir Durum
Amniyosentez testinin ardından ölüm gerçekleşmesi ise çok rastlanan bir durum değil.
Prof. Dr. Faruk Buyru, bu konuda, “Ülkemizde de şimdiye kadar binlerce amniosentez yapılmıştır anne ölümüne 4 ya da 5 vakada rastlanmıştır. Tabi bu çok olumsuz bir sonuç. Hiç kimse böyle bir riski göze alıp amniosentez yaptırmaz. Neye bağlı olarak oluştuğunu bizim ülkemizdeki vakalarda çok net olarak bilmiyoruz” şeklinde konuştu.
Önemli Uyarı
Anne ve baba adaylarına önemli bir uyarı var.
Prof. Dr. Faruk Buyru, “Amniosentez tabii ki gerekli durumlarda mutlaka yapılması gereken, aileye önerilmesi gereken bir test. Ama hem ikili test hem üçlü test dörtlü test yapılması anne adayında amniosentez yapılma ihtimalini artırıyor. Gereksiz amniosentez yapılmasına da yol açabiliyor” diye konuştu.
(TRT Haber)