Embolizasyon tedavilerinin, Girişimsel Radyoloji bölümünün anjiyografi (kısaca anjiyo) ile yaptığı bir tedavi türü olduğunu ifade eden Türk Girişimsel Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Levent Oğuzkurt, tedavilerin nasıl uygulandığı hakkında bilgi verdi.
“Girişimsel Radyoloji tıbbın en genç bilim dalıdır ve 60 yıllık bir geçmişi vardır. Embolizasyon kelime olarak anjiyo yoluyla damarın tıkanarak kapatılmasıdır. Genellikle daha önce ameliyatla yapılan bir tedavinin ameliyatsız, anjiyo yöntemi ile yapılmasıdır. Embolizasyon normal çalışan bir damara uygulanırsa o damarın beslediği organa zarar verebilir. Örneğin, böbrek damarını embolizasyon ile kapatamazsınız, çünkü böbrek beslenemez, canlılığını yitirir ve hiçbir işlevini yapamaz hale gelir.”
“Hastanın hayatı kurtarılabilir”
Embolizasyonun ilk defa 50 sene önce iç kanaması olan hastalarda kanamayı durdurmak için kullanıldığını belirten Oğuzkurt, şöyle devam etti:
“Embolizasyon öncesi on yıllar hatta yüzyıllardır iç kanama olduğunda ya hiçbir şey yapılamaz ya da ameliyatla kanayan damar bulunarak o damar kapatılmaya çalışılırdı. Ancak ameliyatla kanayan bir damarı bulmak her zaman kolay olmayabilir. Örneğin, kanayan damar karaciğer i
çindeyse ameliyat sırasında cerrahın bu damarı bulması ve bağlaması çok zor olabilmektedir. Halbuki damarın içinden ilerlerseniz, kanamayı çok daha rahat bularak damarın o kısmını tıkayıp kanamayı durdurabilir ve hastanın hayatını kurtarabiliriz.”
“Kanser tedavilerinde önemli rol oynuyor”
İlk olarak kanamaları durdurmak için yapılan embolizasyonun zamanla çok daha geniş bir hastalık grubunda kullanılmaya başlandığına dikkat çeken Oğuzkurt, “En önemli kullanım alanı karaciğer kanserlerinin beslenmesini engellemek için yapılan embolizasyondu. Önceleri sadece kanserli dokunun beslenmesini bozmak için damarı tıkanarak kanserin yok olması hedeflendi, ama daha sonra bu tıkamayı yaparken tümör içine kanser ilaçları da verilmeye başlandı. Karaciğer kanserinde yapılan bu işleme kemoembolizasyon (kemoterapi ilacının da verildiği embolizasyon) adı verilmektedir. Bunun daha yeni formu, karaciğer kanserine radyasyon yayan mikro partiküllerin verilmesi ile yapılan radyoembolizasyondur. Bu tedaviler şu anda bazı karaciğer kanseri türlerinde kullanılmakta ve günümüz modern kanser tedavisinde çok önemli bir yere sahip olmaktadır; ancak gelecekte daha değişik kanser türlerinde kullanılacağını tahmin etmek de güç olmayacaktır.” dedi.
“Anevrizmanın tedavisinde de fayda sağlıyor”
Embolizasyonun bir başka faydasının da damar balonlaşmasının (anevrizma) tedavisi olduğunu belirten Prof. Dr. Levent Oğuzkurt, şunları söyledi:
“Anevrizma, damarın herhangi bir sebebe bağlı balonlaşmasıdır ve yeterince büyüdüğünde kanayarak hayati risk oluşturmaktadır. Günümüzde beyin anevrizmaları dahil anevrizmaların çoğu anjiyo yoluyla tedavi edilmektedir. Embolizasyon kanser olmayan ama rahatsızlık oluşturan bazı iyi huylu tümörlerin küçültülmesinde ve hatta büyüyerek sorun oluşturan bazı organların küçültülmesinde de kullanılır. Günümüzde en sık uygulanan işlemlerinden biri kadınlarda çok sık görülen iyi huylu rahim miyomların tedavisi için yapılan miyom embolizasyonudur. Embolizasyon işlemi ile beslenmesi kesilen miyomlar hızla küçülmekte ve bazen tamamen yok olmaktadır. Son 15 yılda erkeklerde ileri yaşta çok sık görülen prostat büyümesi ve bunun yol açtığı idrar zorlukları için de prostat damarının embolizasyonu son derece başarılı sonuçlara sahiptir. Prostat büyümesinde hastanın yaşadığı sorunlar tamamen prostatın büyümesine bağlıdır. Embolizasyon işlemi ile beslenmesi azaltılan prostat hızla küçülür ve oluşturduğu şikayetler de kaybolur. Kadınlarda karın ağrısı oluşturan rahim çevresi varisleri (pelvik konjesyon sendromu) ya da erkeklerde yumurtalık çevresi varisleri (varikosel) de embolizasyon yöntemi ile tedavi edilebilmektedir.”
“Embolizasyon tedavisinin kullanım alanları genişliyor”
Embolizasyon tedavisinin son dönemde çok daha farklı alanlarda kullanılmaya başlandığını belirten Oğuzkurt, “Örneğin ileri yaşta diz kireçlenmesinde dizde yangı oluşturan damarların tıkanması, diz iltihabını ve ağrısını ciddi şekilde azaltmakta ya da yok etmektedir. Hemoroid ya da basur dediğimiz durumda bunu besleyen damarlar tıkanarak basur tedavisi yapılmaktadır. Guatrda tiroid bezinde oluşan büyük nodüllerin beslenmesi engellenerek guatr nodülleri küçültülebilmektedir. Son yıllarda hipogastrik embolizasyon denilen tedavi ile obezite yani şişmanlık için midenin açlık merkezine giden damarlar tıkanarak kişinin kilo vermesi sağlanabilmektedir. Bahsi geçen bu embolizasyon tedavileri her hastaya uygun olmayabilir ya da her hastada mutlak sonuç vermeyebilir. Ancak uygun hasta seçimi ile yapılan embolizasyon tedavileri daha önce ameliyatla yapılan birçok hastalıkta sadece anjiyo yöntemi ile ameliyatsız olarak yapılarak hastalıklarımıza ve hayatımıza dokunmaya devam etmektedir.” diye ifade etti.
“Embolizasyon ve diğer önemli konular kongrede tartışılacak”
Türk Girişimsel Radyoloji Derneği’nin (TGRD) düzenlediği “2024 TGRD 19. Yıllık Toplantısı” 2-6 Şubat 2024 tarihinde Antalya’da gerçekleştirilecek. Embolizasyon tedavilerindeki gelişmelerin yanı sıra, girişimsel radyolojideki son yeniliklerin ve uygulamaların, yeni çıkan literatür bilgilerinin ve yardımcı konuların ilgili hekimlerle paylaşılacağı bu bilimsel toplantıda, farklı ülkelerin Girişimsel Radyoloji Dernek yöneticileri ve bilim insanları da kongreye katılacaklar.