HIMSS Eurasia “COVID-19 Sonrası – Sağlığın Geleceği” başlığı ile bir dizi dijital toplantı organize ediyor.
COVID-19’un yarattığı krizin etkilerinin ve gelecek senaryolarının konuşulacağı video konferansların ilki 9 Mayıs 2020’de ExpoNext zoom online platformunda yapıldı. Avrupa’da COVID-19 etkileri ve geleceğinin gündeme alındığı konferans, HIMSS Avrupa Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Gürhan Zincircioğlu ve HIMSS Eurasia Etkinlik Direktörü B. Kemal Şahin’in moderatörlüğünde gerçekleşti.
Video Konferansta İtalya’dan Humanitas Research Hospital Bilişim Kurulu Başkanı Elena Sini, Birleşik Krallık’tan HIMSS Klinik Şefi Charles Alessi ve İspanya’dan Marina Salud de Denia Hospital Bilişim Kurulu Başkanı Vicent Moncho Mas, pandemi sürecinde kendi ülkelerinde alınan önlemler ve süreç yönetimine ilişkin bilgiler verdi.
HIMSS Klinik Şefi Charles Alessi:
“SARS-COV2’nin SARS-COV1 ve MERS-COV virüslerinin aksine küresel bir etkisi oldu”
SARS-COV2’nin SARS-COV1, MERS-COV ve hatta H1N1 virüslerine göre daha hızlı bulaşma özelliği olduğuna ve kısa sürede dünyanın birçok ülkesine yayıldığına dikkat çeken HIMSS Klinik Şefi Charles Alessi, virüsle ilgili olası çözümlerin genele uymayacağını kısa vadede sosyal mesafe, karantina, izolasyon gibi yöntemlerle bulaşma hızını düşürme yöntemlerine gidildiği söyledi. Uzun vadede virüsü yenme konusunda doğal enfeksiyon, çeşitli derecelerde toplum bağışıklığı kazanma olasılıkların yanı sıra bir aşının bulunması ya da virüsün mutasyona uğraması gibi olasılıklara da değinen Alessi, mutasyonun olumsuz bir etki de yapabileceğine vurgu yaptı.
SARS-COV1 ve MERS-COV’un etki alanların Uzak Doğu ve Orta Doğu olduğunu belirten Alessi, bu virüslerin sert bir şekilde gelip erken bir şekilde gittiğini SARS-COV2’nin ise küresel bir etki alanı olduğunu ve dünyanın çeşitli yerlerinde farklı sonuçları olduğunu ifade etti.
İngiltere’de ilk vakanın Ocak 2020’de olduğuna işaret eden Alessi, halk sağlığı, sağlık ve bakım sistemleri ve hükümet perspektifi olmak üzere üç açıdan ele alındığına değindi. Halk sağlığı konusunda gözetim, sayısallaştırma, bilgilerin kullanımı, ölçek ve boyut ile sayısallaştırma ile test yeteneğinin değerlendirildiğini söyledi. Sağlık ve bakım sistemlerini sağlık hizmet sunucuları yani NHS hastaneler ile bakım kurumlarının işgücü olmak üzere iki koldan yürüdüğünü ve burada bakım evleri-yaşlı bakım merkezlerinin yönetiminde yaşanan zorluklara değindi. Hükümet perspektifinde ise COBR ve SAGE/NERVTAG altyapıları ile kişisel koruyucu ekipmanlar alanında mücadele edildiği söyleyen Alessi, 12 Mart’ta DSÖ’nün pandemic ilan etmesi ve ardından 23 Mart’ta Cheltenham ve Anfield deneyimlerinin yaşanmasının etkilerinden bahsetti. 8 Nisan’da hastaneler için bir zirve yaşandığından ve Nisan sonunda da topluluk zirvesi yaşandından bahseden Alessi, 10 Mayıs gibi kısmi olarak önlemlerin hafifletileceğinin öngörüldüğünü söyledi.
Humanitas Research Hospital Bilişim Kurulu Başkanı Elena Sini:
“Devam eden COVID-19 tehdidine karşı dijital hastanelerin yetenekleri daha fazla geliştirilmeli”
İtalya’da COVID-19 salgınının Lombardiya Bölgesinde başladığına işaret eden Humanitas Research Hospital Bilişim Kurulu Başkanı Elena Sini, 20 Şubat’ta 30 yaşlarında sağlıklı görünen bir hastanın Codogno Hastanesi’ndeki (Lombardiya) yoğun bakım ünitesine kabul edildiğini ve hastanın yeni bir koronavirüs olan SARS-CoV-2 için testinin pozitif çıktığını söyledi. Bu süreci takip eden 24 saat içinde Lombardiya sağlık sistemi ve devlet dairelerinin teyakkuza geçtiğini belirten Sini, büyüklüğü bilinmeyen bir kümenin mevcut ve ilave yayılmanın muhtemel olduğunun fark edildiğini kaydetti.
Lombardiya’da kriz öncesi yoğun bakım kapasitesinin toplam 74 hastanede yaklaşık 720 yatak olduğunu ve bu sayının toplam hastane yataklarının yüzde 2,9’luk kısmı olduğunu açıklayan Sini, bu yoğun bakım ünitelerinin kış aylarında genellikle yüzde 85 ila yüzde 90 doluluk oranı olduğunu belirtti.
21 Şubat’ta Lombardiya ile ilgili Hükümet ve yerel sağlık otoriteleri tarafından salgına müdahaleye yol açacak acil bir görev gücü oluşturulduğunu söyleyen Sini, yükselen yoğun bakım ihtiyacına yönelik kapasiteyi artırmak ve koruyucu önlemleri artırmak olmak üzere iki önemli karar alındığını ifade etti.
İkincil bulaşmanın olabileceği ve sağlık otoritelerinin oluşturduğu sınırlama önlemleriyle bile, muhtemelen yüzlerce veya binlerce kişide birçok yeni COVID-19 vakasının meydana gelebileceği olasılığı dikkate alınarak hastaların uzmanlıkları enfeksiyon ve solunum yetmezliği olan 15 ilk müdahale merkezinde gruplandığını belirten Sini, bulaşma riskini en aza indirmek için bu hastanelerde, bazı tedbirler almalarının istendiğini belirtti.
Bölgesel sağlık otoritelerinin derhal müdahalesine rağmen yoğun bakım ünitelerine kabul edilmesi gereken hastalarda büyük artışlar olduğunu ve yoğun bakım ünitelerine yatan oranının Çin’den bildirilen rakama oranla daha yüksek olduğunu söyleyen Sini, buna ilişkin İtalyan nüfusunun Çin popülasyonundan farklı olması ile yaş ve komorbiditeler gibi faktörlerle ilişkili olabileceğine yönelik açıklamalar yapıldığını ifade etti.
Lombardiya deneyimi ile birlikte 10 Mart’ta İtalya genelinde alınan karantina ve izolasyon önlemlerinin bulaşma hızını yavaşlattığını söyleyen Sini, Lombardiya’nın bölgesel kaynaklarının yetersiz kaldığı durumda acil durum finansmanı, kritik hastaların diğer bölgelere transferi, ilave yoğun bakım yatakları gibi ek önlemlerini alındığını kaydetti.
4 Mayıs’tan itibaren kısıtlama önlemlerinin hafifletilmesine karar verildiğine dikkat çeken Sini, teletıbbın pandemi sürecinde sağlık hizmetlerine olumlu katkı sağladığını, doktorların bu süreçte hastanın ihtiyaçlarına daha iyi yanıt verebilmesine yardımcı olduğunu ifade etti.
İtalyan hükümetinin yüksek enfeksiyon alanlarının tespit edilmesine yardımcı olmak amacıyla COVID-19 mobil aplikasyonu ile kişi izleme sağlık uygulamasını devreye alacağını, Bluetooth ile kullanıcının uyarılacağı ve bilgilendirileceğinibelirten Sini, kullanıcının gönüllü olarak aplikasyona katılım sağlayacağını ifade etti.
Bu uygulamanın kişisel verilerin korunması konusunda tartışmaları da beraberinde getirdiğine değinen Sini, öte yandan geleceğe ilişkin bu virüsle ilgili tehdidin devam ettiğini belirterek İtalya’daki bölgesel sağlık sistemlerinin dijital araçlara adapte olması gerektiği ve dijital hastane yeteneklerinin daha fazla geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Marina Salud de Denia Hospital Bilişim Kurulu Başkanı Vicent Moncho Mas:
“Pandemi sonrası her hizmette teletıp araçlarının kullanılmasına yönelik stratejiler belirlendi”
COVID-19’un İspanya’ya etkilerine değinen Marina Salud de Denia Hospital Bilişim Kurulu Başkanı Vicent Moncho Mas, özellikle Madrid ve Barselona’da vakaların görüldüğünü ve 27 Mart’ta en yüksek seviyeyi gördüğünü belirtti.
Sağlık personeli enfekte oranının da 6 Mayıs itibari ile 45 bine ulaştığına ilişkin bilgi veren Mas, küresel ölçekte Amerika’dan sonra en fazla vaka görülen ülkenin İspanya olduğunu söyledi.
COVID-19 pandemisinde İspanya hükümetinin yaptığı önlemlere değinen Mas, idari tedbirler, ekonomik tedbirler ve hastane tedbirleri olmak üzere üç alanda kararlar alındığını söyledi.
İdari tedbirlerle ilgili temel ihtiyaç ve halk sağlığı ihtiyaçları tedarikinin garanti altına alınması, sosyal mesafe, toplu taşıma kapasitesinin azaltılması, Kamu idarelerinin ve sivil makamların Sağlık Bakanlığı’nın patronajında ve doğrudan emri altında olması, home-ofis çalışma, uzaktan eğitime öncelik, sportif ve kültürel faaliyetlerin askıya alınması gibi tedbirler alındığını belirtti.
Ekonomik tedbirlere ilişkin gelir seviyesi düşük aileler ile şirketler, çalışanlar ve serbest meslek sahiplerine destekler sağlandığını kaydeden Mas, bu destekleri fatura ödemelerinden ilk konut ödemelerinde ertelemeye, bakıma muhtaç kişilere 600 Euro destekten, işsizlik ödemesinden tüm işsizlerin yararlanması gibi ülke çapında geniş önlemler uygulandığını söyledi.
Hasta sayısına ve yoğunluğa göre farklı eylem seviyeleri, cihaz takviyeleri, ulusal ve yerel yönetimlerle sürekli diyalog, acil durum planları, gruplara ayrılmış ekipler, takviye uzman ekipler gibi hastanelere ilişkin tedbirlerden de bahseden Mas, hastanelerin stratejilerini ise üç fazda ele aldıklarını söyledi.
31 Mayısa kadar sürecek olan 1. fazın ardından 1 Haziran – 30 Eylül tarihleri arasında planlanan 2. faz ve 1 Ekim’den itibaren devam edecek 3. faz hakkında bilgi verdi. Teletıpa özel vurgu yapılan bu süreç ile ilgili olarak Mas, pandemi sonrası her hizmette teletıp araçlarının kullanılmasına yönelik stratejilerden bahsetti.
https://www.youtube.com/watch?v=utTomHhEjoo
#HIMSSEurasia #Covid19 #Pandemi #Sağlık #Teletıp #SağlığınGeleceği