Bu yıl Dünya Böbrek Günü, 08 Mart’ta “Transplantasyon” ana teması ile kutlanıyor. Böbrek sağlığı ve hastalıkları konusunda toplum bilincini artırmak, erken tanının önemini vurgulamak ve kronik böbrek hastalığının insan sağlığı ve ülke ekonomisi üzerindeki ağır yükü hakkında kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla kutlanan bu özel günde, birçok ülkede, çeşitli etkinlikler düzenleniyor.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Başkanı ve Türk Nefroloji Derneği İzmir Şubesi Başkanı Prof. Dr. Taner Çamsarı, Türkiye’de yaklaşık 40 bin diyaliz hastası olduğunu bildirdi.
Prof. Dr. Çamsarı, yaptığı yazılı açıklamada, Uluslararası Nefroloji Derneğince (International Society of Nephrology-ISN) her yıl mart ayının ikinci perşembesinde “Dünya Böbrek Günü” etkinlikleri yapıldığını belirtti.
Dünya Böbrek Günü’nün amacının, toplumların dikkatini böbrek hastalıklarına çekmek ve bireyleri bu konuda eğitmek olduğunu ifade eden Prof. Dr. Çamsarı, şöyle devam etti:
“Ülkemizde yaklaşık 40 bin diyaliz ve 5 bin böbrek nakli hastası olduğu bilinmektedir. Her yıl 7 bin yeni diyaliz hastasına karşın 500-700 böbrek nakli yapılabilmektedir. Yine yılda yaklaşık 3-4 bin kişi böbrek yetmezliğinden hayatını kaybetmektedir. Dünyada yaklaşık 1.5 milyon kişi ya diyaliz tedavisi görmektedir ya da nakillidir.”
Prof. Dr. Çamsarı, ileri yaş, diyabet ve hipertansiyonun böbrek hasarlanması için en riskli grup olduğunu vurguladı.
Türkiye’de, “böbreğinde hasarlanma olup da yavaş yavaş son dönem böbrek yetmezliğine doğru ilerleyen” yaklaşık 2 milyon hasta olduğunun tahmin edildiğini belirten Çamsarı, şunları kaydetti:
“Kan basıncı ölçümünü de içeren iyi bir muayene yanında basit bir idrar ve kan analiziyle, böbrek hasarlanması olup olmadığı anlaşılabilir. Zamanında önlem alabilir ve bu yüksek riskli grubu erken teşhisle saptayabilirsek, böbrek yetmezliğinin ilerlemesi yavaşlatılabilir veya durdurulabilir. Bu gibi hasta grubunun mutlaka bir nefroloji hekimince takip edilmesi şarttır. Böylece son dönem böbrek yetmezliğine ulaşacak hasta sayısını azaltabiliriz. Yine ülkemizde özellikle organ bağışı sayısının artmasıyla, her yıl binlerce hastamıza kalıcı çözüm bulabiliriz. Bir kişinin organ bağışı kararı almasıyla, ortalama 7 kişi sağlığına kavuşmaktadır.”
Prof. Dr. Çamsarı, 13 Mart Perşembe günü Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi’nde halka açık eğitim programı yapacaklarını da bildirdi.
(Hürriyet)