İbn-i Sina olarak ismini dünyaya duyuran robot ile yapılan böbrek taşı ameliyatlarında, üç santimetreye kadar olan taşlar, açık cerrahiye gerek kalmadan kırılarak kuma dönüştürülüyor ve hastanın idrar yoluyla dışarı atması sağlanıyor. Açık cerrahi yerine “fleksibil üreterorenoskop” denilen aletle idrar kanallarına girilerek böbrekteki tüm taşların tespit edildiğini belirten Prof. Dr. Remzi Sağlam, yapılan lazer uygulamasıyla taşların toz haline getirildiğini ve robot ile gerçekleştiren ameliyatın hekime avantaj sağladığını söyledi. sağlanıyor.Lazer teknolojisiyle başarı oranını arttıran bu robota, birçok ülkeden talep geldiğini belirten Sağlam, geçen ay ilk defa Paris’te Prof. Olivier Traxer’in hastanesi Tenon Hospital’a kurulduğunu ve yakında birçok ülkede de Türk Robotu İbn-i Sina’nın kullanılacağını ifade etti. Sağlam, “Bu robot, Türk doktorlarının ve mühendislerinin ürünü olduğu için hepimiz gurur duyuyoruz. Ayrıca kültürümüzü duyurmak ve yaşatmak adına robotumuza ibn-i Sina ismini verdik” diye konuştu.
Kumlu Yiyecek Tüketmekle Taş Oluşmaz
Böbrek taşı oluşumu hakkında bilgi veren, Dr. Mehmet Ferhat; “Böbrekler vücudun, filtre sistemi olarak çalışır. Kan sürekli olarak böbreklerden süzülürken yararlı maddeler emilir, istenmeyen maddeler ise idrar ile dışarı atılır. İdrar çok yoğun ise böbrek taşı oluşma riski artar. Yoğun idrar içerisinde atılan tuzlar ve mineraller böbreklerin iç yüzeyinde tübül denilen ünitelerde zamanla taşa dönüşerek kristaller halinde çökeltiler oluşturur. Zamanla bu kristaller birleşerek taş haline gelir. Halk arasındaki inanışın tersine yiyecekleri yıkamadan ‘kumlu’ yemekle veya incir ve armut gibi tanecikli meyveleri tüketmekle taş oluşmaz. Böbrek taşı hastalığı, idrarda yüksek seviyelerde kalsiyum, okzalat, ürik asit maddeleri olduğunda veya kristallerin birbirine yapışmasını engelleyen sitratın az miktarda olduğu durumlarda ortaya çıkar. Taşların büyüklüğü ufak bir pirinç tanesinden bir mandalinaya kadar değişebilir” dedi.
#robotec, #lazerteknolojisi, #bobrektasi, #güncel, #manşet