Ne mutlu bize..
Her sabah güneşin doğuşunu görüyoruz, nefes alıyoruz ve yeni bir güne yepyeni düşüncelerle uyanıyoruz. Belki yeni umutlar, hayaller ve daha fazlası.. Her geçen gün güne bilinçli olarak doğan yalnızca güneş değil elbette..
Her an aldığımız ve farkına bile varmadığımız nefes, Allah’ın bize verdiği en büyük lütuf.. Şükredecek ne çok şeyimiz var. Fakat biz o şükrü ve yaşatacaklarını çok çok uzaklarda arıyoruz.. Sanki mutlu olmak ve gülümsemek için hiç sebebimiz yokmuş gibi.. Şikayetler ediyoruz çoğu zaman…Sanki sahip olduğumuz, sahip olacağımız hiçbir şey yokmuş gibi.. Halbu ki ne çok şeyimiz var ! Kim bilir farkına varamadığımız ?
Peki, neden böyleyiz(?)
Korku maalesef korku !
En önemli sorunlarımızdan birisidir. Korkuyu önleyebilir, yok edebilir, onunla yaşamayı öğrenebilir miyiz ? Ölüm, iflas, işsiz kalmak, yalnızlık, kaybetme, terk edilme, boşanma, hastalık, tüm yaşamımızda ne çok korku var..
Aman Allah’ım (!)
Bunlardan korkmak bir açıdan doğal gibi görünebilir, ama korkuyla yaşanmaz bunu da belirtmek isterim. Allah’ın en büyük lütfu nefes olduğu için, Allah ın en büyük lütuflarından birisi de nefes alamamak yani ölüm korkusudur .Ölüm korkusunun arkasında zaman korkusu ve yaşayamamışlık yatar. Yetmiş yıllık yaşam, 1/3 ü uyku, yirmi yılı eğitim, çalışma, aile ve evlilik derken; hayallerimizi ertelediğimizi düşünür, korkmaya başlarız çünkü hayat geçmektedir. Bu nedenle ölmeden önce yapılacaklar listeleri yayılmaya başladı. Güzelliğin, sevginin, neşenin, mutluluğun yaşanmasına izin vermez. Aslında yaşanmamış bir yaşamdan korkuyoruz, bu yüzden de hayatı doyasıya yaşamalıyız.
Dünyanın sonumu geliyor (?)
Elbet gelecek, biz o günleri görür müyüz bilinmez. Konfüçyüs ‘ün dediği gibi biz de onunla birlikte sona ereceğiz, endişelenecek bir şey kalmıyor geriye.. Korkmak yerine Dünyamıza sevgiyle yapılacaklara odaklanmak daha doğru.. Her zaman olmakla olmamak arasında fark var.. Biz olanlardan olalım, olgun olalım.. Ve öyle düşünelim, çünkü; olgunluk kendimizi korkuyla bağlantılı her şeyden koparmamızı sağlar. İçimizi dinlemeli, davranışlarımızı ve inançlarımızı izlemeliyiz. Bunlar gerçeklere, deneyimlere mi yoksa korkulara mı dayanıyor bunu iyi bilmeli, iç dünyamızı tanımalı ve kendimizle derinleşmeliyiz.. Bilmek; korkusuz, sevgi dolu ve başarılı olmayı kendiliğinden getirir.
Şimdi hemen oturun, korkularınızın bir listesini yapın(!)
Hastalık, ölüm, ayrılık, aldatılma, parasızlık, işsizlik hepsini listeleyin. Ya başaramazsam, ya olmazsam, ya beni terk ederse gibi hayatınızdaki tüm korkuları yazın.
Korkularınız nereden geliyor, ne mesaj veriyor, odaklanın.
Üzerlerinde bilinçli düşünün, yersiz korkularınızı bırakın ve olgunlaşın. Örneğin öldüğünüzde ne olacağını tam olarak bilmiyorsanız, bilmediğimiz bir şeyden neden korkuyoruz? Korkuların sonucunda panik atak, kaygı bozuklukları, odaklanamama, stres ve öfke gibi durumlar ortaya çıkar. Bu durumda ve tüm yaşamımızda , nefes egzersizleri sağlıklı yaşamanızı hem de nefes kontrolü ile farkındalık kazanmanızı sağlayacaktır. Kontrolün bizde olmadığı sistemleri vücut ısınızı, kalp atış hızınızı, tansiyonunuzu, hormon salgılarınızı azaltabilir ve çoğaltabilirsiniz. Zinde, mutlu, huzurlu olabilmek için diyafram nefesi almak son derece önemli.
Nefes egzersizleri önemli (!)
Nefes egzersizleri önemli. Çünkü; dikkat, motivasyon, odaklanma, bilgiyi hafızaya kodlama, sınav anı heyecanı durdurma ve kontrol altına alma, doğru ve düzgün konuşma ve sporda başarılı olma gibi olumlu katkıları var. Satrançta, yüzmede, atletizmde nefes kontrolü ve nefes egzersizleri artı başarı sağlıyor. Nefes egzersizlerini yaşınız kaç olursa olsun, çok kolay öğrenip hayatınıza geçirebilirsiniz.
Mevlana’mızın dediği gibi;
“Sen düşünceden ibaretsin,
Geri kalan et ve kemiksin,
Gül düşünürsen gülistan olursun,
Diken düşünürsen diken olursun.”
Korkuyla hareket ederek büyüyemeyiz, gelişemeyiz, keşfedemeyiz, işimizde ilerleyemeyiz. Dünya tarihindeki onca keşfe bakın, korkunun esiri olsa insan; kim bilir şimdi nerede olurdu ya da şuan gelebildiği noktaya gelebilir miydi? Daha çok yaşayın, ertelemeyin, daha yoğun yaşayın, sevgi dolu yaşayın.
Ölmek cesaret gerektiren bir şey değil, yaşarken ölmeyin, esas cesaret gerektiren doyasıya yaşamaktır.
#fundadurmaz, #nefes, #lutuf