Diyabetle Kaliteli Yaşam” projesi Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu’nun önderliğinde tanıtıldı
Diyabet ile mücadelede, ulusal bir model haline getirilmesi planlanan “Diyabetle Kaliteli Yaşam” projesinde, diabetes mellitus tanısı konmuş veya yüksek risk grubunda olan hastaların, hasta yakınları ve toplum üyelerinin hastalık ve risk faktörleri konusunda bilgilerinin artırılması hedefleniyor. İcra kurulunda Prof. Dr. İlhan Satman, Doç. Dr. Nazan Yardım, Prof. Dr. Erdal Akalın, Prof. Dr. Mustafa Araz, Doç. Dr. Haluk Özsarı ve Dr. Pelin Eriştiren İncesu’nun bulunduğu bu proje ile ayrıca; hastalığın tüm paydaşlarının bilinçlendirilmesi ve hastalıkla birlikte yaşam koşullarının iyileştirilmesini sağlayacak yöntem ve önerilerin yaygınlaştırılması destekleniyor.
Proje ile Türkiye’de ilk defa hasta yakınları, hastalık yönetimine dâhil edilerek bilgilendirilirken, diyabet hastalarının sürekli etkileşim halinde oldukları sağlık profesyonellerinin de eğitimi (eğitici eğitimi) ile diyabette modern hastalık yönetiminin yaygınlaştırılması hedefleniyor. Bu bağlamda; temel olarak diyabette ulusal ölçekte uygulanabilir yaşam biçimi ve sorunlara yaklaşım biçiminde değişiklikler sayesinde hastalar ve hasta yakınları, yanı sıra Uzman Hekimler, Aile Hekimleri ve Aile Sağlığı Elemanlarına kadar uzanan sağlık profesyonellerini kapsayan çok paydaşlı bir hastalık yönetimi modelinin geliştirilmesi hedefleniyor. Gaziantep ilinde yürütülmekte olan pilot çalışma ile projenin ulusal ölçekte en sağlıklı şekilde uygulanabilmesi için tecrübe kazanım süreci yoğun çalışmalar dâhilinde devam ediyor.
“2035 yılında dünyada 592 milyon, Türkiye’de ise 11,7 milyon diyabet hastası olabilir”
Son yıllarda yapılan araştırmalar 2035 yılında dünyada 592 milyon, Türkiye’de ise 11,7 milyon diyabet hastası olacağına işaret ediyor. 2010 yılı sonunda saha çalışması tamamlanan TURDEP-II (Türkiye Diyabet Prevalans) çalışmasına göre Türkiye’de 7 milyonun üzerinde diyabetli yaşıyor ve diyabet vakalarının 12 yıllık artış oranı %90’ın üzerinde yer alıyor. Uluslararası Diyabet Federasyonu’nun (IDF) verilerine göre Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında diyabet prevalansının en yüksek olduğu ülkeler arasındadır. Ancak TURDEP-II çalışması Türkiye’de toplumun diyabet farkındalığının düşük olduğunu ve bilinen diyabetlilerin en az yarısında iyi metabolik kontrol sağlanamadığını ortaya koyuyor. Bu nedenle diyabet hastalığının doğrudan ve dolaylı maliyetleri yükseliyor, dolayısıyla diyabetin sağlık bütçesindeki hastalık yükü de artıyor.
Türkiye Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yürütülmüş olan diyabet ilişkili çalışmaya göre, 2012 yılında diyabete yapılan toplam harcamanın %74’ü diyabete ilişkin komplikasyonlardan kaynaklanıyor. Bu maliyetler, iyi takip edilmeyen ve metabolik kontrolü sağlanamayan hastalarda görülen komplikasyonların tedavi ve izleme maliyetlerinden oluşuyor.
Bugüne dek projelerin çoğunda diyabet hastalığında ilaç tedavisine odaklanılırken, diyabet hastalarının yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve yaşam kalitesinin arttırılması konusunun çok fazla üzerinde durulmadığı görülüyor.
Bu projede “Diyabetle Kaliteli Yaşam” hastalığın tüm paydaşlarının bilinçlendirilmesi ve Diyabet hastalığında yaşam kalitesinin arttırılmasının önemini vurgularken, yaşam kalitesinin iyileştirilmesini sağlayacak yöntem ve önerilerin yaygınlaştırılmasının desteklenmesi amaçlanıyor
Basın toplantısında konuşan Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu proje ile ilgili şunları söyledi; “Bakanlığımız rehberliğinde pilot il seçilen Gaziantep’ten başlayarak ülke geneline bu projemizi yaygınlaştıracağız. Böylece, Sağlık Bakanlığı’nın kişilerin sağlığını koruma ve geliştirmesi ile sağlıklı yaşamı teşvik politikalarının uyumu bir kez daha sağlanmış olacak. “Diyabetle Kaliteli Yaşam” projesi diyabetle mücadeleyi ulusal bir model haline getirecektir.”
Basın toplantısında konuşan Prof. Dr. İlhan Satman; “Diyabetle Kaliteli Yaşam” projesinde diyabet adayı riskli bireye ve diyabetliye yaşam kalitesini nasıl arttırabileceği öğretilirken ve bunu nasıl sürdürebileceği ve yaşam biçimi haline getireceğinin de benimsetilmesi hedeflenmektedir.” İfadelerini kullandı.
T.C. Sağlık Bakanlığı, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği, İstanbul Üniversitesi, Gaziantep Üniversitesi, Gaziantep İl Sağlık Müdürlüğü, Gaziantep İl Halk Sağlığı Müdürlüğü ve AstraZeneca işbirliğiyle hayata geçirilen “Diyabetle Kaliteli Yaşam” projesi, diabetes mellitus tanısı konmuş veya yüksek risk grubunda olan hasta, hasta yakınları ve toplum üyelerinin hastalık ve risk faktörleri konusunda bilgilerinin artırılmasını ve ayrıca diyabet hastalarının yaşam kalitesinin yükseltilmesini hedefliyor.
Dünya Sağlık Örgütü ve IDF tahminlerine göre 2015 yılı itibarı ile dünya genelinde 420 milyonun üzerinde yetişkinin diyabetli olduğu ve bu sayının 2040 yılında 642 milyona ulaşacağı tahmin edilmekte. Türkiye Diyabet Obezite ve Hipertansiyon Prevalans (TURDEP-II) çalışmasındaki rakamlardan yola çıkarak 2016 yılında Türkiye’de 8 milyona yakın yetişkin diyabetli olduğunu söyleyebiliriz. TURDEP-II’yi takiben yapılan çalışmalar, Türkiye’de diyabet prevalansının %15’e yaklaştığını ortaya koymuştur. IDF verilerine göre, Avrupa’da diyabet prevalansı en yüksek olan ülke Türkiye’dir. Nüfus bakımından ise Türkiye diyabetli sayısı en yüksek 3. ülkedir.
“Türkiye’de diyabetli her iki bireyden birisi hastalığının farkında değil”
Bugüne dek yapılan çalışmaların çoğunda diyabetin ilaç/insülin ile tedavisi ve kan şekeri ölçümü üzerinde durulmuştur. Ancak çoğunlukla ilaç ve diagnostik endüstrisi tarafından desteklenen projeler uzun soluklu olamamıştır. Diyabet ile ilgili hemen hemen her koruma ve kontrol çalışmasında, her rehberde diyabette yaşam tarzı değişikliğinden bahsedilirken bunun nasıl olacağı üzerinde yeterince durulmadığı görülmektedir. “Diyabetle Kaliteli Yaşam” projesinde ise diyabet adayı riskli bireye ve diyabetliye yaşam kalitesini nasıl arttırabileceğini öğretilirken ve bunu nasıl sürdürebileceği ve yaşam biçimi haline getireceğinin de benimsetilmesi hedeflenmektedir. Bunun için birey ve aileden başlayarak eğiticilerin ve toplumun tüm paydaşlarının sürekli eğitim ile bilinçlendirilmesi gerekmektedir.
Hastalık Yönetimi; Sağlık hizmetlerinin ve ilgili iletişimin koordine edildiği ve hastanın kendi bakımını üstlenmesinin önemli olduğu hastalıklar için geliştirilmiş bir sistem olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Haluk Özsarı; ”Diyabetle Kaliteli Yaşam” Projesi tüm tarafların katılımı ile aralarında 360 derecelik iletişimin kurulmasını sağlamak üzere planlanmış ve pilot olarak uygulanmıştır. Hastalık yönetiminin ana ilkesi hem kişinin hem de sistemin hastalığı yöneterek sürdürülebilirliğe ilişkin bir yaşam şekli oluşturmaktır.” ifadelerini kullandı.
Diyabet, doğru hastalık yönetimi ile kontrol altına alınabilir!
AstraZeneca Türkiye Ülke Başkanı Dr. Pelin Eriştiren İncesu; “Diyabetle Kaliteli Yaşam” projesi, Diyabette ulusal ölçekte uygulanabilir yaşam biçimi ve bakış açısı değişikliklerine yol açarak hastalar, hasta yakınları ve sağlık profesyonellerini de kapsayan çok paydaşlı bir hastalık yönetimi modelinin geliştirilmesini desteklemektedir. AstraZeneca, öncelikli alanlarından biri olan Diyabet tedavisinin, en doğru şekilde yönetilebilmesi için hekimlere yönelik eğitim faaliyetleri yürütmenin yanında toplum bilincinin arttırılmasında üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeyi amaç edinmiştir. Türkiye’deki Diyabet hasta sayısı son derece yüksek olsa da, TURDEP-II çalışması ile toplumumuzun Diyabet konusundaki farkındalığının yüksek olmadığı gösterilmiştir. Dolayısıyla, Diyabette hastalık yönetiminin önemini vurgulamak ve “Diyabetle Kaliteli Yaşam” bilincini yerleştirmek üzerine kurulu olan bu proje, yüksek bir önem arz etmektedir. AstraZeneca olarak, ülkemiz toplum sağlığına artı değer katan böyle bir projenin parçası olduğumuz için son derece gururluyuz.” dedi.
#KaliteliYaşam #YaşamProjesi #MehmetMüezzinoğlu #SağlıkBakanı #DiyabetleKaliteliYaşamProjesi