Medikal açıdan en zor ameliyatlardan olan omurga ameliyatları, artık sıfır felç riski taşıyor. Bunda Türkiye’de sınırlı sayıda doktor tarafından kullanılan Nöromonitörizasyon sisteminin payı büyük. Hasta uyuduktan sonra kol ve bacaklarına, özel kasların içine ve başına yerleştirilen elektrotlarla sinir uyarılarının takip edildiği sistemle, kol ve bacaklara giden sinirlerin sağlıklı olup olmadığı anında anlaşılıyor.
Tıp alanındaki teknolojik gelişmeler hastalar için umut oluyor. Özellikle ameliyatların taşıdığı riskler hastaların cerrahi müdahale öncesinde psikolojilerini olumsuz etkilerken, bazıları narkozdan uyanınca ne olacağım endişesi taşıyor. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Çağatay Öztürk bu ameliyatların başında omurga ve benzerlerinin geldiğini söylüyor. Çağatay Öztürk’e göre Nöromonitörizasyon sistemi ile ameliyatlarda felç riski tarihe karışıyor.
Az sayıdaki cerrahın başarıyla uyguladığı sistem, omurgada operasyon esnasında omuriliğe herhangi bir zarar verilip verilmediğini gösteriyor ve anında ameliyat ekibine haber veriyor. Böylece hastanın felç kalma olasılığını bildirdiği için riski yok ediyor. Nöromonitörizasyon sistemi ameliyat esnasında cerrahın psikolojisini de rahatlıyor.
Doç. Dr. Çağatay Öztürk, bu sistemin anestezi ile koordineli bir şekilde çalışılması gerektiğinin altını çizerken şunları söylüyor; “Anestezi dediğimiz şey aslında kasların felç olması demek. Sistemin kullanıldığı ameliyatlarda çok derin anestezi olmaması gerekiyor. Kaslara verilen elektriğin geri dönmemesi ameliyattan değil anesteziden kaynaklanıyor olabilir. Bu sebeple nöromonitör teknisyeninin anestezi doktoru ile çok sıkı iletişim içinde olması gerekiyor.”