Yaşam koşullarının ağırlaşması, hava kirliliği, düzensiz beslenme, stres, sigara tüketimi, şeker hastalığı ve hareketsiz yaşam gibi faktörler kalp damar hastalıklarının günden güne artmasına neden oluyor. Halk arasında hızla yayılan hatalı ve eksik bilgiler de, yanlış yönlendirmeye sebep olarak hastalıklara davetiye çıkarıyor.
12-19 Nisan Kalp Haftası’nda Memorial Ataşehir Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Azmi Özler, kalp sağlığı konusunda yanlış bilinenler hakkında bilgi verdi.
“Ailemde kalp hastalığı yok bende de olmaz”
Yanlış! Kalp hastalıklarında genetik geçiş önemli bir nedendir; ama sadece genetik geçiş kalp hastalığına neden olmamaktadır. Aile öyküsü olumsuz olmasına rağmen egzersiz yapan, iyi beslenen, sigara içmeyen kişilerde kalp hastalığı görülmezken; genetik geçişi iyi olan kişilerin düzensiz ve sağlıksız yaşam biçimlerini benimsemesiyle kalp damar hastalığına yakalanma riskleri daha fazla olmaktadır.
“Kolesterol ve tansiyon ilacı kullanıyorum, istediğim gibi beslenebilirim”
Yanlış! Kalp sağlığı için kolesterol ve tansiyon ilaçlarının düzenli kullanımının yanında beslenme ve egzersize de dikkat edilmelidir. İlaç kullanımının yanında yaşam tarzının doğru bir şekilde düzenlenmesi riskin azalmasına sebep olur. Kolesterol dengesini sağlamak için en önemli kural sağlıklı ve düzenli bir diyet programına uymaktır.
“Kalp hastaları grip aşısı olmamalı”
Yanlış! Özellikle kalp hastası olanların grip aşısı olmaları çok önemlidir. Bunun yanı sıra özellikle kalp kapak ameliyatı olanlar grip aşısına ek olarak zatürre aşısı olarak da bilinen pnömokok aşılarını da yaptırmalıdır.
“Kalp damar hastalıkları erkeklerde görülür”
Yanlış! Kalp ve damar hastalıkları çoğunlukla erkeklerde görülse de, sadece tek bir cinsin risk altında olduğu bir hastalık değildir. Kalp damar hastalıkları, kadınlarda da ölüm nedenleri arasında birinci sırada yer almaktadır. Kadınları özellikle koroner kalp hastalıklarından koruyan faktör, kadınlık hormonu olan östrojendir. Ancak sigara içen kadınlarda bu hormon, koruyucu görevini yapamaz ve erkeklerle aynı risk grubunda yer alırlar.
“Tereyağı, ekmek, yumurta yasak”
Yanlış! Her şeyin fazlası zarar olabileceği gibi tereyağı, ekmek, yumurta gibi gıdaların sık ve aşırı tüketilmeleri kalp sağlığını için zararlı olabilir ancak doğru ölçülerde tüketildiğinde tam aksine yararlı besinlerdir. Bunun için beslenme planında yeterli oranda yer verilmelidir. Örneğin; kahvaltıda kızarmış ekmeğe yer verilebilir ve haftada bir gün doğal, katkısız bir tereyağı bıçak sırtı sürülerek tüketilebilir. Haftada 3 gün yumurta tüketebilirsiniz. Eğer omlet seviyorsanız beyazlarını kullanarak yapacağınız bir omleti yiyebilir böylelikle damar sağlığınızı da koruyabilirsiniz. Ekmek tüketiminde dikkat edilmesi gereken nokta ise; beyaz ekmekten kaçınmak, tam doygun denilen buğday ekmeklerini tercih etmektir.
“Düzenli beslenip, egzersiz yaparsam kalp hastası olmam”
Doğru/Yanlış! Egzersiz yapmak ve düzenli beslenmek kalp sağlığı açısından önemlidir ancak tek başına riski önlemez. Sigara ve alkol tüketimi, diyabet, tansiyon sorunları, kolesterol artışı, stres kalp hastalığı riski için önemli faktörlerdir.
“Kalp sağlığı için sadece tansiyonumu kontrol altına almam yeterli”
Yanlış! Tansiyonu kontrol altına almak kalp sağlığını korumak için gerekli koşullardan sadece bir tanesidir. Sağlıklı bir kalbe sahip olmak için hem tansiyon hem de kolesterol kontrol altına alınmalıdır. Ayrıca varsa şeker hastalığının kontrol altında tutulması, stresle baş etme yöntemlerinin uygulanması, düzenli egzersiz yapılması, halk arasında kötü kolesterol olarak bilinen LDL’nin düşürülüp iyi kolesterol; yani HDL’nin yükseltilmesi kalp sağlığı için önemlidir
“Kalp damar hastalıkları ileri yaşlarda görülür”
Yanlış! Genelde ileri yaş hastalığı olarak düşünülen kalp rahatsızlıkları artık gençleri ve orta yaş grubundaki kişileri de tehdit edebilmektedir. Tüm dünyada ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alan kalp hastalıkları, yaşamsal öneme sahiptir. Her yaşta sağlıkla atan bir kalp için, doğuştan itibaren yaşamın her evresinde kalp hastalıklarına karşı koruyucu önlemler almak gerekir. Erken yaşlardan itibaren okul ve aile ortamında “doğru beslenme ve egzersiz” derslerinin verilmesi ileride kalp damar hastalıklarından korunmada etkili olacaktır.
“Kalp hastaları egzersiz yapmamalı”
Yanlış! Sanılanın aksine kalp hastaları damarlarının açık olup olmamasına ve kalp yetersizliklerinin derecesine göre egzersiz yapabilirler. En yararlı kardiyovasküler egzersiz şekli ise hızlı yürüyüş veya yavaş koşu gibi egzersizlerdir. Açık havada ve egzoz dumanından kaçınarak 30-45 dakika yapılan tempolu yürüyüşler kalp sağlığını korumada etkili olacaktır. Spor yapmak için dışarı çıkmak istemeyen kişiler evinin koridorunu bile kullanabilir. Ancak egzersize başlamadan önce mutlaka efor veya egzersiz testi yapılmalı ve hekimin önerilerine uyulmalıdır.
“Kalp ameliyatı sonrası hayatımda hiçbir şey eskisi gibi olmayacak”
Yanlış! Bypass ameliyatı sonrası hastalar genellikle bazı olumsuz düşüncelere kapılabilirler. Yaşadıkları ameliyatın psikolojisi ile yarım insan olarak artık iş göremeyecek durumda olduklarını zannederler. Böyle bir durum söz konusu değildir. Tam tersi daha önceden risk altında yaşıyorken bypass sonrası daha sağlıklı, konforlu bir yaşama merhaba demektedirler.