Teknolojinin gelişmesiyle insanların günlük faaliyetleri değişiyor. Günümüz yaşantısında bilgisayar, televizyon, tablet, akıllı telefonlar, HD yayın, 3D yayın gibi giderek artan sayıda farklı ortam gözlerimizi zorluyor.
Teknolojik aletler ile yakın temasta olmak, bilgisayar kullanımının giderek artması, kapalı ortamlarda uzun süre çalışma, kontakt lens kullanımı gibi faktörlerin artmasıyla beraber göz kuruluğu genç yaşlarda bile görülebiliyor. Özellikle ofis çalışanlarında sık sık yanma, batma, yabancı cisim hissi ve bulanıklık gibi şikayetlere rastlanıyor. Gününün büyük çoğunluğu bilgisayar başında geçirenler için göz kuruluğu daha da büyük bir risk oluşturuyor. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sait Eğrilmez, göz kuruluğunun yaşam kalitesini belirgin biçimde etkileyen bir göz yüzeyi sorunu olduğunu ifade ediyor.
Prof. Dr. Sait Eğrilmez’e göre gün içinde akıllı telefon, bilgisayar, tablet gibi birçok cihaz kullanan, uzun süre bilgisayar başında gözünü kırpmadan aynı noktaya odaklanan kişiler göz kuruluğundan daha yüksek oranda etkileniyor. Normalde dakikadaki göz kırpma sayımız 10-15 arasında iken, bilgisayar kullanımı esnasında bu sayı yaklaşık %60 oranında azalıyor. Ofis çalışanlarında göz kuruluğuna %10.1-21.5 oranında rastlanıyor. Bugün en sık görülen göz hastalıklarından biri olan kuru göz sendromu çok sayıda insanı etkileyen fakat fazla bilinmeyen göz rahatsızlıkları arasında yer alıyor. Prof. Dr. Sait Eğrilmez, göz kuruluğunun özellikle ekran karşısında geçirilen saatlerden sonra gözlerde kızarıklık, akşam geç saatlerde bulanıklık veya gözlerde yorgunluk ya da sabah uyanınca gözü açmada zorlanma, gözlerde yanma batma şeklinde kendini gösterdiğini ifade ediyor.
Prof. Dr. Sait Eğrilmez “Gözleriniz, göz yüzeyini korumak için kesintisiz bir gözyaşı tabakasına gereksinim duyar. Buna gözyaşı filmi denir. Gözyaşı salgısı, erkek ve kadınlarda ilerleyen yaşla birlikte azalır. Oysa insan ömrünün uzamasıyla birlikte artık ilerleyen yaşlarda da net görmeye ihtiyaç duyuyoruz. Eskiden görme ihtiyacı uzağı veya ince ayrıntıları fazla gerektirmezken, günümüz yaşantısında bilgisayarlar, LCD ekranlar, HD yayın, 3D yayın gibi giderek artan sayıda ortamda net görmeye ihtiyacımız var” şeklinde konuşuyor.
Prof. Dr. Sait Eğrilmez normalde insanların günde ortalama 10 bin defa göz kırptığını ifade ediyor. Bu, uyanık olduğumuz saatleri göz önünde tutarak hesaplandığında yaklaşık olarak dakikada 12 defa göz kırptığımız anlamına geliyor. Prof. Dr. Sait Eğrilmez “Göz kırparken hiçbirimiz farkına bile varmayız. Ama göz yüzeyimiz kuru olursa canımız yanar. Kuruluk hafifse uykumuzu iyi alamamışız gibi bir his, orta şiddetteyse batma, yanma gibi rahatsızlıklar ortaya çıkar. Gözyaşının hiç olmaması daha az görülür ancak görme kaybına kadar gidebilir” diyor.
Kuru göz hastaları 3-5 kat fazla problem yaşıyor
Prof. Dr. Sait Eğrilmez “Normalde dakikada 12 defa göz kırptığımız halde, okurken, bilgisayar karşısında, araba kullanırken ve televizyon izlerken göz kırpmayı unutuyor, farkında olmadan ihmal ediyoruz, bu sayı dakikada 4-5 kereye iniyor. Bir de ortam klimalı, yani gözyaşını buharlaştıracak, göz yüzeyimizden üfleyerek uzaklaştıracak şekilde havalanıyorsa, o zaman gözyaşımız hızla buharlaşıyor ve göz kırparken kurumuş göz yüzeyi ile göz kapağı birbirine sürtünüyor. Bu da bizim aslında hiç hissetmememiz gereken bir duygu olan göz kapağımızın varlığını, göz kırpmanın neden olduğu huzursuzluğu hissetmemize neden oluyor” diyerek birçok kişinin kuru göz belirtilerini yanlış olarak alerjilerle, iklim koşullarıyla ya da basitçe göz zorlanmasıyla açıkladığını, oysa kitap okuma, bilgisayar kullanma gibi aktivitelerde kuru göz hastalarının 3-5 kat fazla problem yaşadığını ifade ediyor.
Göz kuruluğu ofisteki başarınızı etkiliyor
Göz kuruluğunun ofiste verimi ve başarıyı da etkileyebilen bir durum olduğunu söyleyen Prof. Dr. Sait Eğrilmez “Göz kuruluğu okuma, çalışma, bilgisayar kullanma sürelerini de etkileyebiliyor. Bu konforumuzu ve yaşam kalitemizi bozan, işyerinde verimi düşüren ve bizi mutsuz eden bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Tüm bunların altında yatan sebeplerden en önde geleni kuru gözdür. Eğer sizde göz kuruluğu bulguları olduğunu düşünüyorsanız, kuru göz konusunda toplumu bilinçlendirmeyi hedefleyen www.kurugoz.com adresinde bulunan Kuru Göz Anketini cevaplayıp, kuru göz durumunuzu derecelendirebilir ve bunu göz doktorunuzla paylaşabilirsiniz” şeklinde konuşuyor.
Yaşam şartlarını değiştirerek kuru göz bulgularının azalmasının mümkün olduğunu belirten Prof. Dr. Sait Eğrilmez göz kuruluğu sorunu yaşayanların bol su içmeleri, gözlerini ovalamamaları, ağır makyaj yapmamaları, sigara ve dumandan uzak durmaları gerektiğini ifade ediyor. Prof. Dr. Sait Eğrilmez “Görüşünüzde bulanıklık, gözlerinizde yanma, batma, yorgunluk veya yabancı cisim hissi varsa göz doktorunuza başvurun” şeklinde konuşuyor.