2013 yılında 1,78 milyar kutu ilacın satıldığı Türkiye’de, pazarın toplam büyüklüğü 15,4 milyar TL’ye ulaştı. 2012 yılında 14,4 milyar TL olan toplam ilaç satışı göz önüne alındığında, sektör yüzde 6,9’luk bir büyüme yakaladı. Türkiye, söz konusu büyüme rakamı ile 2012-2013 döneminde yüzde 3,9 büyüyen dünya ilaç pazarından daha iyi bir performans ortaya koydu.
EY Türkiye İlaç Sektörü Lideri Dr. Alper Yılmaz, Türkiye’nin yerli ve yabancı ilaç şirketleri için cazip bir ülke olduğunu söyleyerek yatırımların süreceğini söyledi.
Türkiye ilaç sektörü başarılı bir yılı geride bıraktı. Sektör, 2013 yılında 1,78 milyar kutu ilaç satışıyla yüzde 6,9 büyüyerek 15,4 milyar TL’lik hacme ulaştı. 2012 yılında 962 milyar dolar olan global ilaç pazarı ise yüzde 3,9’luk büyüme ile 2013’te 1 trilyon dolara erişti. 2013 yılında başarılı bir performans sergileyen Türkiye ilaç sektörü, böylece dünya ortalamasının oldukça üzerinde bir büyüme ortaya koydu.
Türkiye ilaç sektörünün başarısı sadece iç pazarla sınırlı kalmadı. 2012 yılında 720 milyon dolarlık ilaç ihracatı gerçekleştirilirken, 2013’de bu rakam yüzde 13,6’lık artışla 818 milyon dolara yükseldi. İhracattaki yüzde 13,6’lık artışa karşın ithalatın sadece 3,3 oranında yükselmesi, sektörün dış ticaret dengesi açısından olumlu görünüm ortaya koydu. 2012’de 4,354 milyar dolar olan ilaç ithalatı, 2013 yılında 4,498 milyar dolara çıktı. Bu şekilde, ihracatın ithalatı karşılama oranı, söz konusu dönemde bir önceki yıla kıyasla yüzde 16,5’ten yüzde 18,8’ye yükseldi.
Türkiye yatırımlar için cazibesini koruyor
Türkiye ilaç sektörüne ilişkin değerlendirmeler yapan EY Türkiye İlaç Sektörü Lideri Dr. Alper Yılmaz, Türkiye’nin istikrarlı büyüme rakamları ile gerek yerli gerekse yabancı sektör oyuncuları için cazibesini koruduğunu söyledi. Güçlü altyapı ve yerel üretim kapasitesinin yanı sıra nitelikli ve Avrupa’ya göre nispeten ucuz olan iş gücünün Türkiye’yi avantajlı kıldığını ifade eden Yılmaz, geniş ve artan nüfusu, uluslararası yatırım faaliyetleri, Avrupa ile Orta Doğu pazarlarına girişi kolaylaştıran coğrafi konumunun Türkiye’yi öne çıkaran diğer özellikler olduğunu söyledi.
Birleşme ve satın almalar sürüyor
Türkiye’de kayda değer portföyleri ile yabancı yatırımcıların dikkatini çeken birçok jenerik ilaç şirketinin bulunduğuna dikkat çeken Dr. Yılmaz, “Birleşme ve satın alma faaliyetlerine ek olarak, birçok stratejik ortaklık ve sıfırdan yatırım da gerçekleşiyor” dedi.
Yılmaz, 2013 yılında gerçekleşen satın alma işlemlerine örnek olarak Urfar İlaç’ın Hüsnü Arsan İlaç ve Bilim İlaç’ın, Alliance Boots GMBH’nin Hedef Alliance Ecza Deposu’nun, Laboratories Expanscience S.A’nın ise Dharma İlaç’ın tamamını veya değişen oranlarda hissesini almasını gösterdi.
2013 yılında hayata geçen sıfırdan yatırımlara ve stratejik ortaklıklara da değinen Dr Yılmaz, şu bilgileri aktardı:
•Koçak İlaç, önümüzdeki beş yıl boyunca, Roche’nin kanser ilacı olan MabThera’nın biyoeşdeğer versiyonunu Türkiye’de Rus biyoteknoloji şirketi Biocad adına tedarik etme hakkını kazandı. Koçak, Biocad’in ilacını Türkiye’de kendi adı ile üretecek.
•Bosna Hersek merkezli Bosnalijek ve Abdi İbrahim, ürün gamlarını genişletme amacıyla gerçekleştirilen iş birliği kapsamında dört lisanstan oluşan ilk anlaşmalarını imzaladılar. Anlaşmalar, Abdi İbrahim’in hipertansiyon, demans ve kolesterol alanındaki ilaçlarını Bosnalijek adı altında satmayı kapsıyor.
•Mustafa Nevzat, ABD’nin önde gelen jenerik ilaç şirketleri ile ürünlerinin pazarlama ve satışı konularında stratejik ortaklık anlaşmaları imzaladı.
•Pfizer, ABD ve İrlanda’dan sonra, üçüncü konjuge pnömokok aşısı için tesis kurmak amacıyla Türkiye’yi seçti. Şirket ayrıca, Avrupa piyasalarına tedarik sağlama amacıyla Türkiye’deki üretim kapasitesini arttırmayı hedefliyor.
GlaxoSmithKline ile İdol Türkiye’de aşı üretecek
Güncel bir yatırım kararı olduğunu da belirten Yılmaz, GlaxoSmithKline’ın, beş farklı türde aşı üretmek için Türk şirketi olan İdol ile ortaklık kurmayı planladığını belirtti. Söz konusu plana göre ilk sene 17 milyon aşı üretilmesi öngörülürken bir sonraki sene ise kapasitenin 30 milyon aşıya çıkartılması hedefleniyor.
İlaç sektörüne ilişkin diğer güncel konulara da değinen Yılmaz, “Türk ilaç şirketlerinin son birkaç yıldır ajandalarında merkezi bir yer tutan kamu politikalarında, özellikle fiyatlandırma ve pazara erişim hususları öne çıkıyor. Bunun yanı sıra, hekimlere, eczacılara ve ilaç değer zincirindeki diğer önemli paydaşlara erişim gittikçe daha karmaşık hale gelmektedir” dedi.
Dünyada ilaç sektörünün büyüme hızı düşüyor
2013 yılında ilaç sektörü global düzeyde de istikrarlı büyümesini sürdürdü. 2012 yılında 962 milyar dolar olan global ilaç pazarı, 2013 yılında 1 trilyon dolara ulaşması beklenmektedir. Ancak söz konusu büyüme önceki yılların gerisinde kaldı. 2012-2013 döneminde ortalama yüzde 3,9 oranında büyüyen sektör, her ne kadar 2011- 2012 döneminde binde 3 oranında küçülse de, 2010-2011 döneminde yüzde 8,3, 2009-2010 döneminde ise yüzde 6,8 büyümüştü.
Büyümenin yavaşlamasındaki ana sebepler ise; azalan Ar-Ge verimliliği ve patent sürelerinin dolmaya başlaması, artan fiyatlama ve geri ödeme baskılarının oluşturduğu pazara giriş engeli, büyük ilaç segmentinin birleşme ve satın alma aktivitesindeki payının azalması ve ilginin özel ilaç ile biyoteknoloji segmentlerine kayması ve arttırılan ruhsatlama prosedürlerinin finansal cezalarla sonuçlanması olarak gösteriliyor.