Türk toplumunda 3.5 milyon kalp hastası olduğu tahmin ediliyor. Bu sayıya her yıl 120 bin yeni hasta ekleniyor.
TEKHARF Çalışması’nı 22 yıldır yürüten İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Altan Onat, çalışmaya her yaş, cinsiyet ve gelir grubundan kişilerin dahil edildiğini böylelikle toplumun tam bir örneklemini gösterdiğini belirterek, “TEKHARF yalnızca Türk toplumunun kalp sağlığı haritasını çıkarmakla kalmıyor, öğretim elemanlarınca derslerde kullanılıyor. İlaç ve besin sanayiindeki planlamalarda kendine önemli bir yer buluyor. Çalışma verileri Cambridge, Harvard ve Helsinki Üniversiteleri ile Mayo Clinic gibi dünya genelinde meta-analiz çalışmaları yapan saygın kurumların veritabanlarına aktarılarak genel sağlığın iyileştirilmesi için yapılan bilimsel çalışmalara kaynak oluşturuyor” dedi.
Türk kadınları Avrupa’da 1. erkekleri ise 2.
Toplumumuzdaki yetişkinlerde kalp krizi nedeniyle ölümler Avrupa’nın en yüksek oranlarını oluşturuyor. Ülkemizde her 100 bin kişiden erkeklerde 760, kadınlarda ise 380 kişi kalp krizi nedeniyle hayatını kaybediyor. Bu oranlar İngiltere, Almanya gibi Batılı toplumlarda görülen kalp krizi kaynaklı ölümlerin yaklaşık 3 ila 4 katına denk geliyor.
Prof. Dr. Onat, “Türk Kardiyoloji Derneği tarafından geçtiğimiz yıla kadar desteklenen TEKHARF Çalışması’nın analizleri bize ilgili kan proteinlerimizin koruyucu işlevlerini gereğince yerine getiremediğini ve bağışıklık sistemimizin Batılı toplumlara oranla zayıf olduğunu bunun da kalp hastalığının başlıca nedenini oluşturduğunu gösteriyor. Hipertansiyon bir risk faktörü olarak, erişkinlerimizde kalp hastalıklarında belirleyici bir rol üstlenen diyabetin ardından ikinci sırada geliyor. Yaşam tarzındaki değişimlerle birlikte, hipertansiyon ve diyabet gelişiminin altında yatan nedeni oluşturan, bel çevresinin hızla genişliyor oluşu da önümüzdeki on yılda kalp hastalıklarının toplumumuzda görülme sıklığının katlanarak artacağına işaret ediyor. TEKHARF Çalışması verilerinin dünya tıbbına bulunduğu katkıdan dolayı mutluyuz. Bu verilerin ülkemizde en sık görülen üç kronik hastalık alanında (kalp hastalıkları, diyabet, hipertansiyon) geliştirilecek halk sağlığı politikalarına katkıda bulunmasını diliyoruz” dedi.