Önümüzdeki dönemde Türkiye’de üretim yapmayı hedefleyen MEDİTEL, Ekspomed 2013 Fuarı’nda distribütörü olduğu firmaların çözümlerini sergiledi.
MEDİTEL, 4-7 Nisan tarihleri arasında düzenlenen Ekspomed 2013 Fuarı’nda yeni çözümleriyle beğeni topladı. Fuarda ağırlıklı olarak Ultrasonografi, Mobil Röntgen Cihazları ve İş istasyonlarını sergileyen MEDİTEL, bu ürünlerin haricinde Almanya’dan özel olarak getirdiği Rein Medical marka fansız ince ekranlı dokunmatik ameliyathane bilgisayarları ziyaretçilerin ilgisini çekti. MEDİTEL için diğer önemli bir konu ise Radyoterapi’de yeni çıkan TomoTherapy Tomo H Serisi’nin ön lansmanı oldu. Fuarın ardından Meditel’den Gökay Çelik, sorularımızı yanıtladı.
Ekspomed 2013 Fuarı nasıl geçti? Fuar beklentilerinizi karşıladı mı?
Gökay Çelik: EKSPOMED 2013 fuarına ilgi ve katılımcı sayısı geçen yıllarda olduğu gibi bu yılda da beklenen seviyede değidi. Fuara katılım az olmasına rağmen MEDITEL standına ilgi katılıma oranla tatmin edici düzeylerdeydi ama yinede beklentilerimizin altında kaldı.
Fuarda hangi ürünlerinizi sergilediniz? Sergilediğiniz çözümlere ziyaretçilerin ilgisi nasıldı?
Gökay Çelik: Fuarda ağırlıklı olarak Ultrasonografi, Mobil Röntgen Cihazları ve İş istasyonları sergilendi. Bu ürünlerin haricinde Almanya’dan özel olarak getirdiğimiz Rein Medical marka fansız ince ekranlı dokunmatik ameliyathane bilgisayarları (Dijital Negatoskop) fuarda çok ilgi çekti. Bu sistemler normal şartlarda her hastanenin ameliyathanesinde bulunması gereken Radyoloji ve Ameliyathane sistemlerinin birbirine bağlanması ve diğer bilgi ve iş akışının tek bir ekranda cerrahın önüne gelmesini sağlamakta. Bundan önemlisi steril bir ortama dışardan diagnostik filmlerin (CT,MRI, X-RAY) girmesini engelleyerek hasta sağlığını önemseyerek steril olmayan bir materyalden mümkün olan gelebilecek mikropları engellemekte.
MEDİTEL için diğer önemli bir konu ise Radyoterapi’de yeni çıkan TomoTherapy Tomo H Serisi’nin ön lansmanı idi. Bilindiği gibi şuanda hali hazırda Türkiye’de 9 Adet bulunan TomoTherapy Hi-Art serisi kendini Türkiye’de ve dünyada kanıtlamış durumda. Radyoterapi alanında üretilen dünyanın en gelişmiş cihazları arasında görülen TomoTherapy cihazları kendini bir üst seviye daha atlatarak Tomo H Serisi başlığı altında çıkardığı 3 yeni modeli ile teknolojinin ve kanser tedavisinde kaliteye verilen önemin ve konforun sınırlarını zorlamakta. Bu yeni cihazlarla sadece hastanın aldığı kaliteli tedavi haricinde Radyasyon Onkologlarının ve Sağlık Medikal Fizikçilerinin konforunu ve rahatlığını da oldukça ön plana almış durumda. Mükemmel diye tabir edilecek tedaviler artık birkaç dakikada konturlanıp maksimum en kompleks yapılan planlarda 10 dakikayı geçmeyecek. Buda cihaza daha fazla hasta alımı ve daha çok kanser hastasının kaliteli tedavi görmesi için olanak sağlayacak.
Fuara tekrar katılmayı düşünüyor musunuz?
Gökay Çelik: Fuara son 15 yıldır katıldığımız gibi önümüzdeki yılda da katılım planımız var. Fakat katılımın genel olarak azalması ve gelen kişilerinde potansiyel müşteriden çok genel izleyici kitle olması bizi hâlâ daha düşündürmekte.
Sağlık sektöründe hedef kitleniz nerelerden oluşmaktadır?
Gökay Çelik: MEDİTEL A.Ş olarak büyük montanlı, yüksek teknolojili ve devamlı bakım gerektiren cihazlar satmaktayız. Bu cihazlar Radyoloji, Radyoterapi, Kardiyoloji ve PACS Aksesuarları konusundadır. Bu listeden de anlaşılabileceği gibi ana işimiz esasında Kanseri teşhis ve tedavi etmek. Bu nedenle Radyologlar ve Radyasyon Onkologları bizim esas iki hedef grubumuzdur.
Sektörün geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Gökay Çelik: Tıbbi cihaz sektörü genel olarak zor durumda. Bu zor durumu iki ana başlıkta toplayabiliriz. Tıbbi cihaz firmalarının genel olarak çok fazla kâr ettiği ve fiyatların çok daha aşağıya çekebileceği algısı diğer bir konuda geri ödemeler konusundaki sıkıntı.
Türkiye’deki günümüzdeki piyasa fiyatları dünyanın hiçbir yerinde uygulanmayan ve uygulanamayacak fiyatlar. Bunun ne gibi yan etkileri bizleri bekliyor. Türkiye yüksek teknolojili ürünlerde büyük firmaların tekel oluşu diğer ürünlerde ise Uzakdoğu’da üretilen cihazların tekel oluşu olarak 2 gruba ayrılan bir sonu kendine hazırlamakta. Bundan maalesef ki kaçışımız yok. Peki burda kalite faktörü nerede, kaliteyi kim belirliyor, teknoloji bunun neresinde gibi sorular sektörün düşünüp cevaplaması gereken sorulardır. Şuanda dünyada dev markalar olarak bilinen büyük teknoloji devleri bile Türkiye’deki fiyat politikasına ayak uydurmak için kendi ürünümüzü nasıl modifiye etsek diye bir arayışa girdiler ve bu modifikasyonun kalite açısından çok olumlu olmadığını tahmin etmek ise çok zor olmasa gerek. Onun haricinde oluşucak olan 2 grup tekelleşmesi ve toplu alımlar Türkiye’deki lokal bölge firmalarının hayatta kalmasını iyice zorlaştıracak. Çünkü satış diagramındaki arada olan bir kişi veya bir firma maliyetin artırılması demek. Buda pek pozitif sayılamayacak rekabet ortamı yüzünden Türkiye’de lokal distribütörlerin kullanılmasına olanak vermeyecek ve zamanla bu firmaların hayatta kalmalarını zorlaştıracaktır.
Geri ödemeler konusunda sektör genel olarak çok fazla sıkıntı çekmekte, hem devlet kanadında hemde özel sektörde. Bunun başlıca nedenlerinden biri ise özel sektörün bir finansman kuruluşu gibi kullanılarak tüm borcu omuzlarında yüklenmesi. Ben kişisel olarak bunu ağırlığı tek tarafda olan bir teraziye benzetiyorum, eninde sonunda terazinin bir tarafı yükü kaldıramayacak kadar ağırlaşacaktır. Umarım sektör olarak bu noktaya gelmeyiz.
Önümüzdeki döneme ilişkin planlarınız ve hedefleriniz nelerdir?
Gökay Çelik: Önümüzdeki dönemde MEDİTEL olarak üretim planlarımız var. Fakat yıllardır bu planları çeşitli nedenlerle maalesef ki ertelemek zorunda kaldık. Özellikle Radyoloji alanında önemli teknolojileri Türkiye’ye getirme hedefindeyiz. Bunu yapacak insan gücü ve know how’a sahibiz, teknolojiye de rahatça ulaşacak durumdayız. Fakat geriye kalan en büyük iki etkeni finansmanı ve belirsizliğin bir türlü önüne geçememekteyiz. Bunları da hem kurum hemde ülke piyasası olarak çözebilirsek, önümüzde Türkiye’de üretilmesi hayal bile edilemeyen teknolojik cihazların üretildiğine hep birlikte tanık olacağız.