Dünyanın en büyük ve en önemli kongreleri arasında gösterilen, hipertansiyon konusunda farkındalığı artırmayı amaçlayan “Dünya Hipertansiyon Kongresi”ne bu yıl, Ea Organizasyon’un başarılı girişimlerinin sonucu olarak İstanbul ev sahipliği yapacak. Ea Organizasyon tarafından, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan Dünya Hipertansiyon Kongresi öncesinde; kongrenin önemine dikkat çekmek ve organizasyon hakkında bilgi vermek amacıyla bugün düzenlenen basın toplantısına, Ea Organizasyon Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Yönetsel,Hipertansiyonla Mücadele Derneği Başkanı ve Dünya Hipertansiyon Ligi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İstemihan Tengiz ve Dünya Hipertansiyon Kongresi Başkanı Prof.Dr. Remzi Önder katıldı.
Kişi Başı Harcama 2 Bin 500 Dolar
27 – 30 Haziran 2013 tarihleri arasında gerçekleştirecekleri kongreye, yaklaşık 10 bin kişinin katılmasını beklediklerini aktaran Tolga Yönetsel, “Dünya Hipertansiyon Kongresi”nin, Türkiye’nin en büyük yurtdışı katılımlı kongrelerinden biri olacağını söyledi. Ea Yönetim Kurulu Başkanı Yönetsel, dünya kongre sektöründe Türkiye’nin yeri hakkında bilgi vererek “Dünya Hipertansiyon Kongresi”nin İstanbul’un tanıtımına katkısı ve ekonomik açıdan yaratacağı katma değere yönelik açıklamalar yaptı. Düzenlendikleri destinasyonların; ekonomik, sosyal ve ticari hayatlarına katkısı nedeniyle kongrelerin tüm dünyada başlı başına bir sektör olarak değerlendirildiğini belirten Yönetsel, şöyle konuştu: “Kıyı turizminde harcanan para kişi başı 600 – 700 dolar civarındayken, kongre katılımcılarının kişi başına harcadıkları para yaklaşık 2.500 dolardır. Bu gelirden ulaşım, konaklama, eğlence ve yiyecek-içecek sektörleri en büyük payı alıyor. Tıp Kongreleri ve ilaç sanayi toplantıları son 20 yıldır en çok para harcayan organizasyonlar. Bu çerçevede bizim kongremizin de İstanbul’a, ekonomik anlamda önemli ölçüde katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Dünya çapındaki kongreler, düzenlendikleri şehrin tanıtımı açısından da çok etkili bir araç. Ea olarak biz de, Dünya Hipertansiyon Kongresi ile İstanbul’u dünyaya tanıtıyor olmanın gururunu yaşıyoruz.
Dünya çapında kongre sektörünün cirosu 14 milyar dolar. 2001’de pazarın sadece yüzde 1’ine ev sahipliği yapan Türkiye, 2010 yılı raporlarına göre pazar payını iki katına çıkararak, 20. sıraya yerleşmiş bulunuyor. Kongre sektöründe Türkiye’nin adını dünyaya duyuran marka şehir İstanbul. Dünya kongre pazarındaki yerini güçlendiren İstanbul, yine 2010 yılı raporlarına göre dünya kongre sektöründe 7., Avrupa’da ise 6. sırada yer alıyor.”
Dünya Hipertansiyon Kongresi’nin İstanbul’a kazandırılmasını 3 yıllık bir çalışma ile sağladıklarını söyleyen Yönetsel, dört yılda bir yapılan “Dünya Hipertansiyon Kongresi” hakkında ise şu bilgileri verdi: “Dünya Hipertansiyon Kongresi’nin ana amacı hipertansiyon konusunda farkındalığı artırmak. Bunun dışında, ‘gizli katil’ olarak da adlandırılan bu hastalığa yakalanan insanların sahip olduğu bilimsel ve hayat tecrübelerini paylaşabilecekleri bir ortam hazırlamayı amaçlıyoruz. Diğer taraftan kongreden elde edilecek gelirle, Hipertansiyon Derneği’nin bu alanda yararlı çalışmalar yapmasına da katkı sağlamayı hedefliyoruz.”
Halka Açık İlk Tıp Kongresi
“İstanbul’da gerçekleştirilecek olan kongrenin en önemli özelliklerinden biri de kongrenin, profesyonellerle birlikte halka da açık olacak olması,” diyen Yönetsel, bu farkın, Ea Organizasyon’un sosyal sorumluluk bilinciyle hareket etmesinin bir sonucu olduğunu da vurguladı. Üç gün sürecek kongrenin bir günü bilinçlendirmek amacıyla ücretsiz olarak halka açık olacak.
Türkiye’de Her Üç Yetişkinden Biri
Toplantıda konuşan Prof. Dr. İstemihan Tengiz de, hipertansiyon hastalığı ve hastalıkla mücadelede yaşanan son gelişmeler hakkında şu bilgileri verdi: “Günümüzde hipertansiyon, yüksek kan basıncı tanımlamasının çok ötesinde; kalp ve damar hastalıkları için bağımsız bir risk faktörü olarak kabul ediliyor. Gerek sıklığı, gerekse yol açtığı kalp-damar hastalıkları bakımından hipertansiyon, çağımızın en önemli halk sağlığı sorunu olma özelliği taşıyor. Türkiye’de her üç yetişkinden biri hipertansiyon hastası. Ülkemizdeki tüm ölümlerin yüzde 25’inin de doğrudan sebebi hipertansiyondur. Hipertansiyonun önemli bir sağlık sorunu haline gelmesinin bir diğer nedenini de; hastalığın toplum içindeki farkındalık durumunun, ilaç kullanım ve kan basıncının kontrol altında olma oranlarının düşüklüğü oluşturuyor. Tüm dünya sağlık kuruluşları hipertansiyon ile etkili mücadelenin, ancak bilinçlendirilmiş bir toplum zemininde mümkün olabileceğini kabul ediyor. Bu yüzden toplumun hipertansiyon konusunda bilinçlendirilmesi bir zorunluluk haline gelmiş bulunuyor.”