12 Mart Dünya Glokom Günü’nde tedavi edilmediğinde görmede ciddi ve kalıcı kayıplara neden olan; halk arasında göz tansiyonu olarak bilinen Glokomu Hisar Intercontinental Hospital Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Faruk Eroğlu ile konuştuk…
Glokom nedir? Neden gelişir?
Glokom göz içindeki sıvı basıncının artışına bağlı olarak görme sinirinde oluşan tahribattır. Göz içi sıvısı sürekli üretilir ve bazı yollardan gözü terk eder. En sık, göz içi sıvısını dışarı boşaltan kanallarda tıkanıklık olması sonucu meydana gelir.
Glokomu olan hastalarda ne gibi şikayetler görülür?
Glokom’un en sık görülen tipi olan primer açık açılı glokomda hastalarda hiçbir şikayet olmayabilir. Çok sinsi ilerleyen bir hastalık olup görme alanını dışarıdan içeri doğru daraltır. Bu kaybın fark edilmesi çok zordur. Bu nedenle özellikle hastalığın daha sık görüldüğü 40 yaş ve sonrasında rutin göz muayenesi ve göz içi basıncı ölçümü büyük önem taşır.
Glokom’un tespiti için hangi testler yapılır?
Göz içi basıncı yüksekliği saptadığımız ya da görme sinirinde glokom bulguları olan kişilerde görme alanı, kornea kalınlığı ölçümü ve sinir lifleri analizi yapmak hastalığın erken teşhisi için büyük önem taşır. Glokomda görme sinirinde oluşan tahribat kalıcıdır. Bir başka deyişle görme sinirinde giden, yerine gelmez. Dolayısıyla yılda en az 1 kez yapılacak göz muayenesi koruyucu hekimlik ve oluşabilecek kalıcı görme kayıplarının önlenmesi açısından son derece önemlidir.
Glokom riskini artıran faktörler nelerdir?
• İlerleyen yaş
• Ailede glokom öyküsü (Genetik yatkınlık)
• Sigara
• Şeker hastalığı
• Yüksek-Düşük kan basıncı
• Miyopi
• Uzun süreli kortizon tedavisi
• Göz yaralanmaları
• Migren
Bu özelliklere sahip kişilerin glokom yönünden daha sık kontrollere gitmelerinde fayda vardır.
Glokomda tedavi alternatifleri nelerdir?
Son dönemlerde geliştirilen ilaçlarla göz tansiyonu büyük ölçüde kontrol altına alınabilir. Glokom tanısı alan kişilerde ilaç kullanımı süreklidir. Yani ilaçlar kullanıldıkları süre boyunca göz içi basıncını düşürürler. Zaman içinde bazı ilaçlara karşı tolerans gelişebileceğinden ya da oluşabilecek yan etkilerin önlenmesi amacıyla hekim gözetiminde ilaç değiştirilmesi gerekebilir. Eğer ilaçlarla göz tansiyonu kontrol altına alınamıyorsa lazer uygulamaları ve cerrahi tedaviler tercih edilir.