4. GE Küresel İnovasyon Barometresi’ne göre endüstriyel internet Türk iş dünyasının öncelikleri arasında.
4. GE Küresel İnovasyon Barometresi’nin sonuçlarına göre, Türkiye’de iş dünyasının üst düzey yöneticileri inovasyonun gerek ekonomi gerekse insanların yaşam standartları üzerinde olumlu bir etki oluşturduğuna inanıyor. General Electric (GE)’in her yıl gerçekleştirdiği araştırma Türkiye’nin de dahil olduğu 26 ülkeyi kapsıyor ve iş dünyası yöneticilerinin, inovasyonun şirketleri ve ekonomi için taşıdığı öneme dair düşüncelerini inceliyor. Araştırmanın sonuçlarında, öngörüye dayalı bilgi ve endüstriyel internetin giderek artan önemi, inovasyon çalışmalarında işbirliğinin etkisi, Türkiye’nin mevcut inovasyon yapısı ve şirketlerin fonlara ulaşmak ve destek almakla ilgili beklentileri öne çıkıyor. Araştırmada, Türk şirketlerinin inovasyonda başarılı olmak için nitelikli iş gücüne yatırım yapılmasını gerekli gördüğü ortaya çıkıyor. Türk yöneticilerin yaklaşık %90’ı (%64’lük küresel ortalamaya kıyasla) büyümek için müşterilerin anlaşılması ve piyasada meydana gelen değişimlerin öngörülmesinin önemli olduğunu belirtirken %87’si yenilikçidavranışlar ile yenilikçi süreçlerin teşvik edilmesinin gerekli olduğunu düşünüyor. Ayrıca inovasyonu olumlu bir güç olarak kabul ediyorlar ki yöneticilerin %84’ü inovasyon sayesinde Türkiye’deki insanların 10 yıl öncesine göre daha iyi bir yaşam sürdüğü konusunda hemfikir olduğunu belirtiyor. GE Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Canan Özsoy, “Dördüncü GE Küresel İnovasyon Barometresi’nde, Türkiye’de iş dünyasının önde gelen yöneticilerinin inovasyonu büyümede stratejik bir öncelik olarak vurguladığını görüyoruz. GE’nin yerel inovasyon girişimleri, Türk iş dünyasının inovasyon perspektifiyle aynı çizgide yer alıyor. Türkiye’nin yerel inovasyonu güçlendirmesi ve özellikle de iş dünyasına gençleri ve yetenekli iş gücünü dahil etmesi ile küresel inovasyon projelerinde önde gelen ülkelerden biri olma konusunda büyük bir potansiyele sahip olduğunu görüyoruz. GE Türkiye olarak yerel inovasyonu destekleme ve ülkemizin hedeflerine ulaşmasına katkı sağlama konusunda kararlılığımız devam ediyor. 2015 yılında faaliyete geçirmeyi planladığımız GE Türkiye İnovasyon Merkezi bu kararlılığımızın en önemli göstergesi olacak.” Özsoy sözlerine, “Küresel şirketler, ar-ge girişimlerini desteklemeye, yerli firmalar ve üniversitelerle işbirliğine dayalı çalışmalara ve ortaklıklara yönelik yapılar kurmaya son derece olumlu bakıyor” diyerek devam etti. Başarılı bir inovasyon için müşterilerin anlaşılması ve piyasadaki değişimlerin öngörülmesinin gerekliliği Türkiye’deki yöneticilerin %90’ı tarafından en büyük öncelik olarak görülüyor. Araştırmaya katılan yöneticilerin yaklaşık %84’ü gelişen teknolojilere hızla uyum sağlanması ve uygulamaya geçilmesinin başarılı bir inovasyon için önemli bir öncelik olduğunu belirtiyor. Yöneticilerin %83’ü yetenekli ve kalifiye çalışanların cezbedilmesi ve kurumda tutulması gerekliliğini vurguluyor ki bu oranın geçtiğimiz yılın sonuçlarınagöre 13 puan arttığı görülüyor.
Öngörüye dayalı bilgiye olan ilgi artıyor
Türkiye’de, %53’lük küresel ortalamaya kıyasla, öngörüye dayalı bilgi son derece takdir ediliyor ve yöneticilerin %77’si analiz ve öngörüye dayalı bilgi kullanmanın hayati önem taşıdığını söylüyor. Türkiye’deki yöneticilerin %38’i, şirketlerinin “Büyük Veri”den en üst seviyede fayda sağlamak için tamamen ya da oldukça hazır olduğunu belirtirken, küresel düzeyde bu oran %25’te kalıyor. Sonuçlar ayrıca büyük veri ile endüstriyel internetin Türk yöneticilerinin öncelikli konuları arasına girmekte olduğunu ortaya koyuyor. Türk yöneticilerin %63’ü endüstriyel internetin iş piyasası üzerinde olumlu ya da nötr bir etki oluşturacağını belirtiyor. Açık küresel bir ağ olarak endüstriyel internet, öngörüye dayalı çözümler için insanları, verileri ve makineleri birleştiriyor. GE, müşterilerine bualanda toplamda 24 adet çözüm sunuyor ve bunların 14’ü kamuoyu ile geçtiğimiz dönemde paylaşıldı. Çözümler, makinelerin ve tüm faaliyetlerin yönetiminde esneklik sunarak, nitelik ve operasyon optimizasyonu sağlıyor, daha iyi çalışılmasına, daha az enerji harcanmasına, daha verimli hizmet verilmesine ve plan dışı aksama sürelerinin asgari seviyeye düşürülmesine yardımcı oluyor.
İnovasyon, işbirliği ile küresel bir oyun haline geliyor
Türkiye’deki yöneticiler, %64’lük küresel ortalamanın oldukça üzerine çıkan ve 2013’e göre 16 puanlık bir artışa karşılık gelen %76’lık oranla işbirliğinin değerini giderek daha çok takdir ediyor ve işbirliğine dayalı inovasyon faaliyetlerinin getirdiği kazançların geçtiğimiz yıla göre artış kaydettiğini söylüyor. Üniversitelerle kurulan işbirlikleri, TÜBİTAK ve benzeri kuruluşlarla yapılan ortak çalışmalar ve Teknopark’ta açılan inovasyon merkezleri artık Türk iş dünyası için birer odak noktası haline geliyor. Türkiye’deki yöneticilerin yaklaşık %72’si inovasyonun küresel bir oyun olduğunda hemfikir olmanın yanı sıra dünyada yeteneklerin, fikirlerin, öngörülerin ve kaynakların bir araya getirilmesinin inovasyonda başarı sağlamadaki en etkin yol olduğunu ekliyorlar. Yöneticilerin %76’sı işbirliğinin değerini takdir ediyor ve fikri mülkiyet ihlalleriyle ilgili risklere rağmen işbirliğinin almaya değer bir risk olduğuna katılıyor.
Türkiye’deki İnovasyon Yapısı
Yöneticilerin dörtte biri (%25) Türkiye’nin inovasyon yapısının diğer marketlere kıyasla son derece zorlu olduğunu düşünürken, araştırmaya katılanların yarısı Türkiye’nin bu yıl inovasyona destek sunan bir ortam oluşturduğunu belirtiyor. Yöneticilerin %57’si, inovasyona yönelik devlet desteğinin etkin bir şekilde organize edildiği konusunda aynı fikri taşıyorlar. Kamu yetkililerinin inovasyon şirketlerine yönelik mali desteği diğer ülkelere kıyasla daha tatminkâr görülüyorken, yöneticilerin %60’ı kaynakların yeterli bir kısmının inovasyon şirketlerinin desteklenmesi için tahsis edildiğine katılıyor. Türk yöneticiler, %87’lik küresel ortalamanın çok üstünde bir oranla (%100), inovasyona ayrılmış fon ve teşviklere ulaşmak isteyen şirketler için kamu yetkililerinin bürokrasi ve formaliteyle mücadele etmesi gerektiği konusunda güçlü bir kaygı ifade ediyor. Yöneticilerin %95’i geçen yıl yine bu konuyu Türkiye’deki en büyük sorun olarak ifade etmişti. Türk yöneticiler için ikinci öncelik %85’lik küresel ortalamanın üstünde bir oranla (%98), diğer ülkelerle araştırma konusunda işbirliği yapılmasının kolaylaştırılması, %97’si de öğrenci müfredatlarının iş ihtiyaçlarına göre daha iyi uyarlanması gerektiği görüşüne sahip olduğu ortaya çıkıyor.