Hayatı ve hareketi kısıtlayan, ağrıya, iş görmezliğe, psikolojik sorunlara ve ileri evrelerde bazı hastalarda kamburluğa neden olabilen Ankilozan Spondilit (AS) hastalığı, sıklıkla genç erkeklerde görülüyor.
Türkiye Romatoloji Derneği, “Bel Ağrınızı Sorgulayın” kampanyası dâhilinde, getirdiği fiziksel ve psikolojik sorunlarla toplumsal yükü ve maliyeti oldukça fazla olan engelleyici bir sağlık sorunu olan Ankilozan Spondilit (AS) hastalığı ile ilgili bilinç uyandırmayı hedefliyor. AS hastalığı kampanyasında www.belagrinisorgula.com web sitesi üzerinden doğru teşhis ve tedavi için toplumda farkındalık oluşturmayı hedefleniyor.
AS hastalığı hakkında bilgi veren Türkiye Romatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. İhsan Ertenli; “Türkiye Romatoloji Derneği olarak, romatizmal hastalıkların toplumun geniş kesimlerince tanınması ve romatizmalı hastaların mümkün olduğunca erken dönemde doğru tedaviye ulaşarak sağlıklı bir yaşam sürmesi öncelikli hedeflerimiz arasındadır. Kampanyamızın amaçlarına ulaşması için medyanın ilgisi ve desteği bizim için çok önemli” dedi.
Dr. Ertenli, Türkiye Romatoloji Derneği olarak, “Bel Ağrınızı Sorgulayın” başlıklı bilinçlendirme kampanyası ile AS’nin erken dönemdeki en önemli bulgusu olan inflamatuvar bel ağrısı farkındalığını artırmayı ve inflamatuvar bel ağrısı olan hastaların en kısa sürede bir romatoloji uzmanına başvurarak uygun tanı ve tedaviye ulaşmasını sağlamayı amaçladıklarını belirtti.
AS hastalığını da anlatan Prof. Dr. İhsan Ertenli, hastalıkla ilgili şu bilgilerin altını çizdi: “Türkiye’de yüzde 16,4 ile sağlık sistemine başvuruların başında bel ağrısı gelmektedir. Ülkemizde yaklaşık 200.000 kişiyi etkileyen ciddi bir hastalık olan AS hastalarının %40’ı hasta olduklarını ve hangi doktora gideceğini ne yazık ki bilmemektedir. Bu hastalara romatoloji uzmanları bakar. Türkiye’de AS tanısı, hastaların doktora ilk başvurdukları tarihten ortalama 8 yıl sonra konabilmekte fakat hastaların başvurduğu ilk hekimin romatolog olması halinde bu süre kısalabilmektedir. Fakat bunların sayısı Türkiye’de 250’yi geçmiyor. Bu nedenle hastaların doktora erişiminde sıkıntılar yaşanıyor.”
3 Aydan Uzun Süren ve İstirahat ile Artan Bel Ağrısına Dikkat!
“İnflamatuvar bel ağrısı, aralarında AS’nin de bulunduğu önemli bazı romatizmal hastalıkların erken dönemdeki en önemli bulgusudur. 40 yaş öncesinde başlayan, 3 aydan daha uzun süre devam eden, aniden değil yavaş yavaş başlayan, sabahları yataktan kalkmayı zorlaştıran, istirahat ile geçmeyip hareket etmekle azalan ve ’inflamatuvar bel ağrısı‘ adı verilen bu ağrıya sahip kişilerde AS olma olasılığı bulunmaktadır. Bu romatizmal hastalıklar erken teşhis edildiğinde kontrol altına alınabilmekte, böylece hastaların yaşamlarına ağrısız ve hareket kısıtlılığı olmadan devam etmeleri sağlanabilmektedir. AS hastalarının mümkün olan en kısa zamanda doğru teşhis ve tedaviye ulaşarak fonksiyonel durumlarının ve yaşam kalitelerinin iyileştirilebilmesi için inflamatuvar bel ağrısı farkındalığının artırılması gerekmektedir.”
AS en çok bel fıtığıyla karışıyor, her 3 hastadan birine bel fıtığı tanısı koyuluyor
“Erkeklerde kadınlardan daha sık görülen AS, hastaların çocuklarını kucaklarına alıp kaldırmalarını, onlarla doyasıya oynamalarını, gece rahat uyumalarını, hatta çoraplarını, ayakkabılarını giymelerini bile engelleyebilmektedir. Hastalarda yol açtığı engellenme duygusu, psikolojik sorunlara yol açabilmekte, hastalığın neden olduğu problemlerin yelpazesini daha da genişletmektedir. AS çoğunlukla genç yaşlarda ortaya çıkan ve omurga, kuyruk sokumu kemiği ile leğen kemiğini birleştiren sakroiliyak eklemleri etkileyen bir romatizma hastalığıdır. Genç yaşlarda en üretken çağda ortaya çıkan bu hastalık, sabahları yol açtığı tutukluk nedeniyle işe gitmeyi zorlaştırmakta, çalışma hayatına ara verilmesine dahi yol açabilmektedir. Birçok kişi için hayatı anlamlı kılan gündelik rutin işler, doğru tanı ve tedaviye ulaşamayan AS hastaları için ne yazık ki mümkün değildir. AS’de bel ağrısı dışında sırt, boyun ve kalçaların arka kısımlarında da ağrı hissedilebilir. Hastalığın son aşamasında bazı hastalarda toplum arasında ’kamburluk‘ olarak bilinen sırt ve boyun deformasyonu görülebilir. AS’nin bel fıtığındaki ağrıdan en önemli farkı, ağrının istirahat halinde artması ve aktiviteyle (hareketle) azalmasıdır. Her 100 ankilozan spondilit hastasından 7’sinin öyküsünde bel fıtığı ameliyatına rastlanmaktadır. Ankilozan spondilit en çok bel fıtığıyla karışmakta, her 3 ankilozan spondilit hastasından biri en başta bel fıtığı tanısı almaktadır“.
Prof. Dr. İhsan Ertenli, konuşmasının sonunda tüm medya mensuplarından, AS hastalığının doğru teşhis ve tedavisi için Türkiye Romatoloji Derneği tarafından hazırlanan www.belagrinisorgula.com sitesinin duyurulması konusunda destek istedi.