Kanser Vakalarındaki Artışın En Büyük Sebebi: Yaşam Tarzı
Dünya genelinde her yıl yaklaşık 20 milyon kişiye kanser teşhisi konulurken, 10 milyon kişi bu hastalık nedeniyle hayatını kaybediyor. Prof. Dr. Serkan Çelik, genetik ve yaş gibi değiştirilmesi mümkün olmayan faktörler dışında, sigara kullanımı, işlenmiş gıdalar, obezite ve hareketsiz yaşam gibi önlenebilir risk faktörlerinin kansere zemin hazırladığını belirtti.
Kanserin en yaygın nedenleri arasında şunlar öne çıkıyor:
–Sigara ve tütün ürünleri – Kansere bağlı ölümlerin %20’si sigara kaynaklı.
-Sağlıksız beslenme – İşlenmiş gıdalar ve hayvansal yağlar kansere davetiye çıkarıyor.
-Hareketsiz yaşam – Obezite, özellikle meme ve bağırsak kanseri riskini artırıyor.
-Enfeksiyonlar – HPV gibi virüslerden korunmak büyük önem taşıyor.
Erken Teşhisle Tedavi Başarısı %90’ı Aşıyor
Günümüzde kanser erken teşhis edildiğinde tedavi başarısı büyük ölçüde artıyor. Meme, kolon ve rahim ağzı kanserleri için uygulanan tarama programları sayesinde erken evrede tespit edilen vakalarda %90’ın üzerinde başarı sağlanabiliyor.
Prof. Dr. Çelik, kanserden korunmanın en etkili yollarından birinin düzenli tarama yaptırmak olduğunu belirterek, risk faktörlerinden kaçınmanın ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmenin önemine dikkat çekti.
Kanser Tedavisinde Çığır Açan 3 Yenilikçi Yöntem
Son yıllarda kanser tedavisinde büyük ilerlemeler kaydedildi. Prof. Dr. Çelik, özellikle üç önemli gelişmenin öne çıktığını belirtiyor:
–İmmünoterapi – Bağışıklık sistemini harekete geçirerek kanser hücreleriyle savaşmayı sağlıyor. Özellikle akciğer kanserinde 5 yıllık sağ kalım oranlarını %5’ten %25’e çıkardı.
-Akıllı İlaçlar – Tümörün genetik yapısını analiz ederek kişiye özel tedavi sunuyor. Kanserin çıktığı organdan bağımsız olarak, genetik mutasyona göre tedavi uygulanıyor.
-Antikor-İlaç Konjugatları – Tümör hücrelerini hedef alarak yüksek doz kemoterapiyi doğrudan kanserli hücrelere ulaştırıyor, böylece diğer organlardaki yan etkileri azaltıyor.
Kişiye Özel Tedaviden, Tümöre Özel Tedaviye Geçiş
Eskiden kanser tedavisi hastaya göre belirlenirken, artık tümörün moleküler yapısına göre tedavi geliştirmek mümkün hale geldi. Bu sayede daha hedefe yönelik ve etkili çözümler uygulanabiliyor.
Kanserin artık kronik bir hastalık gibi yönetilebildiğini belirten Prof. Dr. Çelik, gelişen teknolojilerle birlikte kanser tedavisinde daha etkili ve yan etkisi daha az yöntemlerin ön plana çıkacağını vurguladı.